Benden Vazgeçme Ya Rab Ellerimi bırakırsan yalancı omuzlarda soluklanır baş Nasıl kabre girer sonra kurtlanmış bu naaş Kendimden gitmek istedim hep Sana biraz daha varabileyim diye Ama istemedim Ebrehe gibi olsun kuşların attığı son taş Benden vazgeçme Ya Rab!.. Uzun yollara çıkasım var aslında Ayaklarımda dikenden ayakkabı Çünkü bu yol dikenliydi ve ayağını sevene göre değildi kaldırımlar Tabii tek acılarım değildi ayaklarım En kalabalık olmam gereken yerde sırnaştığım yalnızlıklarım Ah yalnızlıklarım … Kış günü sızlatır kalbin romatizmasını Hani yağmurlu olanından Allah ne verdiyse gözünü en ıslatanından Tenine dokunursa dostça bir el Sinirlenirse tüm geçmişi süpüren o sel Ha işte o yağmur, ben ise hazan Yine karıştırdım yapraklarımı dökeceğim mevsimleri demek Demek ondan istemsizce hep ellerimdir yazan Benden, benden vazgeçme Ya Rab!.. Zannediyorum şakadır kalbimdeki bunca acının tek izahı Her kundaklanışında gülmelerim ise viran kalbimin mizahı Bırak, bırak yoluma gideyim, göynüm Allah heceler. Bir gün ölmek için hergün yaşadığım geceler, geceler … Kanar durur heybemdeki hatıralar nefis ile vicdanımın arasında Dur derim vazgeç artık benden karanlık bir Şeb-i Arus molasında Son da olsa bahardır işte sonbahar İspatı kokar akasyaların arasında Ve hasretim, hasretim hep yarım kalır Ama benden vazgeçme Ya Rab!.. Otobüslerdeki gibi olur sandım hayat Şimdi uyuyayım, varınca hissetmeyeyim yolculukları derim Ama daha çok aktı terim Sanki herşey daha sıcak Nere var söyle sığınacak? İnan Mehmedim inan, herşey daha güzele varacak Çünkü onun Kün dediği olacak Ama sen benden vazgeçme Ya Rab!..
Tebliğ et!