Başın dara düşüyor. Gidiyorsun muskacıya muska yazdırıyorsun, gidiyorsun büyücüye büyü yaptırıyorsun. Gidiyorsun cinciye, ”Beni seansa al.” diyorsun. Yirmi seansı 200 TL’den alıyor. Ama Allah’a gitmiyorsun! Allah’ın kitabını açmaya elin gitmiyor. ”Ya şimdi abdest alacağız da, uğraşacağız da, Kur’an-ı Kerim’den Sâffât sûresini okuyacağız, Bakara sûresi… Ya bunlar uzun işler hocam! Sen bana bir cinci söyle, gideyim parayı bastırayım, işi bitireyim.” O cinci seni öyle bir bitirir ki! Üzerine üç-beş tane cini musallat eder; hizmetkârı olursun, adamın bağımlısı olursun. Boyuna seans seans gidersin. Her seans 200 TL. İki gün, üç gün çok güzel geçer. Cinlerine der ki: ”Buna dokunmayın iki üç gün, benim kıymetimi anlasın.” Üç gün sonra der ki cinlerine: ”Bir daha gidin, rahatsız edin bunu. Gece rüyalarında rahatsız edin.” Adam koştura koştura el etek öpmeye gelir. Hem parayı bastırır hem de ”efendim” çeker. Hem parasını alır hem de kölesi yapar. Neden? Çünkü Allah’a gitmiyorsun! Kullara gidiyorsun, insanlara gidiyorsun, para bastırıyorsun, kazıklanıyorsun ama Allah’a gitmiyorsun! Aynı buradaki müşrikler gibi! Hiç mi kafan çalışmıyor Müslüman kardeşim ya? Bu kadar basit! Sağlam bir abdest alacaksın, karanlık bir odaya geçeceksin, kıbleye döneceksin. İki rekât Hâcet namazı kılacaksın. Ve bütün istediğin şeyi Allah’tan isteyeceksin. Allah da senin sıkıntılarını giderecek. Bu kadar basit! Ama ille kazıklanmak istiyorsun. Ben fantezi yaşamak istiyorum hocam. İnsanların beni kazıklamaları çok beni heyecanlandırıyor. Allah bu insanlara hidayet versin kardeşim. (Amin) Amin, amin…
Tebliğ et!