Youtube’da yer alan altyazılı İslami videolara ait içerikler bu kategoride yer almaktadır.
Bu ümmetin, genç yüreklerine, genç delikanlılarına, Allah’ın mübarek ismi selamı anarak söze başlıyorum. Ey gençler! Size selamünaleyküm diyorum, ama, yolda karşılaştığımız birine mecburen selamünaleyküm diyerek söze başladığımız gibi değil! Selam, Allah’ın adıdır. O sizin üzerinizde olsun demek için esselamu aleyküm diyorum. Allah’ın himayesinde olun diye diyorum. Allah sizi fitneden, fesattan, afetten, hastalıktan, muhafaza etsin diye…
Onun için aziz kardeşlerim, Kudüs’ü konuşmak da bir vebaldir. Abdestsiz Kur’an tutulmayacağı gibi, ciddiyetsiz Kudüs de konuşulmaz. Kudüs, ne zaman evlerimizi fethederse Allah’ın izniyle, yani o anlayış yüreklerimizi doldurursa, ekonomimize yön verirse, o zaman biz, Kudüs için hizmet etmeye aday duruma geldik demektir. O zaman, o zaman, insanları toplayacak İHH’ya bile gerek yok, yüreklerimiz vakıftır…
Nedir vara’ Sıkıntılı ortamdan uzak durmak demek. Bunun vara’ ın en güzel örneklerinden biri, çok güzel, arkadaşlar, misafirler oturuyoruz muhabbet, arkadaşlar saat 11 oldu, ben sabah namazına kalkacağım, şimdi 12’ye kadar oturursam sabah namazım sıkıntıya girer siz oturun isterseniz, hadi selamünaleyküm. Vara’ bu işte. Evet o saatte oturmak haram değil. Ama sabah namazının riske girmesini…
Bir hocaefendi dedi ki benim elini öpmem gereken düzeyde bir hoca efendi, dedi ki Nurettin bizim talebeler dedi, senin internette sigaraya haram dediğini bana gösterdiler dedi. Estağfurullah dedim. Ben fıkıh konseyinin böyle bir kararı var, onu iletiyorum dedim, ben bir şeye haramdır, helaldir diyecek konumda değilim dedim. Ya aslında doğru söylüyorsun da dedi, biliyorsun bizim…
Bir başka mesele kardeşlerim özellikle, Resûlullah Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem Efendimizin Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerifi var. Evine senin için bir döşek al, hanımın için bir döşek al, misafirin için bir döşek al. Üç şey sayıyor bakın dikkat edin. Bu bir mecazi ifade, döşek mobilya demek yani. Senin bir döşeğin olsun, sana yetecek kadar…
Kesinlikle, Kur’an ve dayak kelimelerinin, bir arada karalama kağıdına bile yazılmasının bir cinayet olacağını düşünüyorum. Eğer bugün hafız sayısı bir milyon değilse, dayak ve Kur’an kelimesi aynı ortamda bulunabildiği içindir diye düşünüyorum. Yani, imkanım olsa, kudretim olsa, Kur’an’la temas eden çocuğa abdestsiz bile tutulmaması gerekir derdim. Nerde kaldı ki sopa, nerde kaldı ki hakaret, bu…