Youtube’da yer alan altyazılı İslami videolara ait içerikler bu kategoride yer almaktadır.
Bakınız! Yaşadığımız felaketler, ilk değil insanlıkta. Hani asırlar öncesinden, büyük felaketler oldu ne gördük, ne ettik tarih kitaplarından, Kur’an’dan duyduk sadece diyelim hani. Biz, son 50 senedir medyanın kontrolündeki bir dünyada, Afrika’da çıkan virüsü, salgın hastalıkları duyuyorduk görüyorduk. Çöllerde kalmış cesetleri görüyorduk. Hiçbir teknoloji, hiçbir tıp da Avrupa’da olmaz bu demiyordu bize. Herkes diyordu Avrupa’da…
Değerli dostlar, bir işin yanlış yere konmasına, zulüm denir. Resûlullah Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz, geçmişe ait bir hikayeyi naklederken buyuruyor ki; Adamın biri, öküzü ile tarlasını sürüyormuş. O arada da üşenmeye başlamış, hazır sürerken bu hayvan sırtına da bineyim ben yürümeyeyim düşünmüş. Öküzün sırtına binmiş, dehlemiş hayvanı. Öküz kafasını çevirmiş be adam Allah beni…
halit amcamız var şimdi seneye bir daha kurban alırsa burada yani buraya bağışlarsa seni keseriz olurmu meeeeeee hayır halit abi senden razı değil herhalde kabul etmiyor ne olursun ya şşş halit abimiz iyi bakmış memnun olmazmı olmaz diyiyor yapacak bir şey yok kaçıyor evet kaçıyor kurbanın peşine düştük şu an yakalayacağız bunun eğitiminimi aldın türk…
4 yıl sürdü birlikteliğimiz Aşk birlikteliği diye bişey varsa, bizim birlikteliğimizin ismiydi o. Üçüncü yılın sonunda olduğu gibi… dördüncü yılda da , bir şeyler hissetmeye başladım. Yoksa aşkım bitiyor mu ? dedim kendi kendime . Lafı açıp… konuşmayı denedim bir kaç kere ama o ağzıma dokunup susturdu beni, çok huzursuz oluyordum İnstagramdaki fotoğraflarımızı kaldırmaya başladım.…
İnsan en kıymetlisini korumak ister… Yani mesela evinde neyin vardır hanımın, çocuğun vardır, malın mülkün vardır. Böyle bir dışardan çelik kapı vurursun… Yetmez apartman kapısı vurursun… Yetmez sitenin etrafını çevirirsin… Yetmez güvenlik görevlisi alırsın. Yetmez uyduyla kamera tararsın. Sniperlar koyarsın. Bombalar döşersin.. Yani böyle korumak istersin. Şimdi senin imanın mı daha önemli, evin mi daha…
orman yangınları küçük alevlerden çıkar huzur sancıları küçük deliklerden sızar ömrünü adadığın hasretlerine kavuşmak için yaptığın onca plan harcadığın yıllar katettiğin yollar biriktirdiğin demirler, betonlar bir de bakmışsın yaralarını dikmek için yoklar onlar birden; geçmişe döner hatıralar nerede dersin gönlümdeki tüm huzur ormanını yakan o kıvılcımlar nerede başladı bu küçük ateş? şimdi; gözümün önünü göremeyecek…