Düşünebiliyor musunuz genç kızlarım, genç kardeşlerim, Mü’min kardeşlerim, bacılarım, bir evlilik yapacaksınız. Bu evliliğin size lazım olan yatak odası, mutfağının masrafı 10’sa, şu ne der, bunlar ne der, filancaya bohça verdik, filancaya hediye verdik, düğün kartı yaptık masrafı 20 olacak. Evliliği yapan siz, keyfini süren, sizi esir alan çevreniz olacak. Ondan sonra da o evlilikten mutluluk bekleyeceksiniz. Bizden önceki nesiller samanlıkta sarayda yaşar gibi yaşadılar, şimdi saray gibi evlerde mahkeme günü bekleyen karı kocalar var. Esaret bu işte. Kimin kiminle evleneceği, düğününü nasıl yapacağını bile kararlaştırma hakkı olmayan bir dünyada yaşıyorsunuz. Eş adayları razı, tamam, böyle yapalım, resmi işlerimizi bitirelim, duamızı alalım gidelim, olmaz! Ne yapıyorsunuz siz! Ya evlenen siz misiniz, gençler mi? O gençlerin evliliğinden geçince kapitalist kafa var. Kapitalizm hep para değil. Çevre faktörü de bir kapitalist anlayıştır. Ne der komşulara ne deriz biz? Ne dersen de! Dilsiz kalasın! Bekar bıraktın genci. Hürriyeti arıyorum, hürriyeti. Genç kardeşlerim, hür olmadıkça paranız da işe yaramayacak, diplomanız işe yaramayacak!
Tebliğ et!