Kayıtta mıyız? Şunu kayıtta girdik mi? Bu kayıda girdik mi? Evet arkadaşlar bugün fil dişi macunu deneyi yapacağız. (Müzik) Heyecanlıyım ben de çünkü izlediklerime göre farklı eğlenceli bir durum. Bizde yani bir sürprizle karşılaşabiliriz Başlayalım mı? öncelikle malzemelerimizi tanıyalım mı? Hidrojen peroksit yani oksijenli su. Soğuk içiniz! şaka yaptım içmeyiniz. Şimdi bu deneyi öncelikle evde kendiniz tek başınıza yapmayın. Evet oksijenli suyu attık biraz. köpürtmedende bir damla alalım. Bu bildiğin sabun Yeter mi? Bu da gıda boyası. Çok güzel oldu. Ben bunu bir şey diye içiririm ha. Ramazan şerbeti diye. Evet, şimdi hidrojen peroksite ne atacağız? Potasyum ıyodür katacaz birazcık. Evet gözlüğümüzü takmamız gerekiyor şimdi. Kör gözlüğü yani bunu takınca görmüyon boş. Şöyle iyice ezdim ki iyi karışsın. Şimdi bu az mı? Bana az geldi. Sıcaklık veriyormuş beyler o yüzden dikkat etmek lazım. Hazır mıyız? Go. Renk işlemedi ya renk az geldi. Kokusu bir ilginç ha. Yine aynı deneyi farklı kaplarda yapacağız. Hidrojen peroksiti atıyoruz. Yani oksijenli su. Potasyum ıyodür cildi mi yakıyor? Bir şey yapıyor ama. Hastanelik olmayalım bak. Bak şimdi. Beyler atıyorum hadi. Aha bundan ciddi tırstım ha. Gözüme gelirse bak. Allah Allah. Ama baya bir yükseldi fark ettin mi onu? Bir şey diycem şimdi burayı nasııl temizliyeceğiz? Elim yanıyor yeni bir eldiven getirsenize. İnşaat eldivenimiz olsaydı daha iyiydi be. Eyvallah kardaşım. Bu baya turşu bidonu gibi oldu ha. (Türkü çığırdı zaar.) -Ağabey ne yapıyorsun? Ne? Deterjan bu. Al renk kalmadı artık ne renk çıkarsa. Bir şey diyeyim mi? Neredeyse elimi yakacak ha. (Arka tarafta korku nidaları.) O benim üstüme düşecek şimdi. -Çık, çık. Kaç, kaç. Çok iyi ya. Ağabey bir şey diyecem olay zıvanadan çııktı. En iyisi biz bunu hakikat kısmını anlatalım şimdi. Şimdi hakikat kısmına geçelim. Evrendeki mükemmel denge kesinlikle bir dengeleyecinin bir düzen koyucunun yani Allah’ın varlığına kesin bir delildir. Önce besin zincirinden bahsedelim. Şöyle düşün Furkan besin zincirindeki birçok hayvan, bitki türü veya bakteri eğer üremeleri önlenmezse Dünyayı istila etme istinadı var. Anlatabildim mi? Böyle bir kabiliyetleri var. Mesela fareler, bir ev faresi kolonisi bir yılda 400 birey sayısına ulaşabiliyor. İkinci yılda 65 bin bireye ulaşabiliyor. Eğer bir şekilde sınır koyulmazsa anlatabildin mi? Düşün eğer bu şekilde devam etse yani ürümelerinin önüne geçecek düşmanları olmazsa mesela yılanlar, kediler gibi etkenler olmazsa 4 yıl içinde iki karış boyunda fareyle dolar Dünyanın her tarafı. Fare çokluğundan toprağı göremeyecek hale gelirsin. Hatta birçok hayvanda bu var. 90 yılların başında bununla ilgili çok filim yapıldı Furkan. Mesela ”Katil Arılar” ”Katil fareler” ”Dünyayı İstila Eden Karıncalar” ”Fare Kapanı” falan. Böyle birçok film üretildi neden? Çünkü gerçekten bilimsel olarak bu mümkün. Eğer o düşmanlar olmazsa bir dengesizlik olsaydı biyolojide. O aynı bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi Dünyayı istila edebilirdi karıncalar veya arılar. Çünkü bu istidat bu kabiliyet var onlarda. Bir zamanlar Avusturalya’ya bir kaktüs türü getiriliyor. Bu kaktüs bahçelerin etrafına çit görevi görsün diye dikilecek bir kaktüs. Dikmeye bir başlıyorlar, bir bakıyorlar. Bir bakıyorlar kısa bir zamanda İngiltere büyüklüğünde bir alanı kaplıyor. Yani o kadar ürüyor ki devamlı tohum atıyor. Büyüyor, büyüyor, büyüyor gelişiyor. İngiltere kadar bir yeri kaplıyor Avusturalya’da. Ve bir türlü önüne geçemiyorlar. Yani ürememesini sağlıyamıyorlar. Daha sonra araştırmalar yapıyor bilim adamları. O kaktüsün yetiştiği yere gidiyorlar, araştırıyorlar falan. Bir bakıyorlar ki aslında onun üremesini sınırlandıan bir böcekmiş. Bir tür böcek. O böceği alıyorlar. Orda yaşama koşulları oluşturuyorlar o böceğin yaşaması için. O şekilde ancak o kaktüs bitkisinin önüne geçiyorlar. Yoksa tarla bağ bahçe hiçbir şey bırakmyacak. Düşün yani o kadar hızlı büyümüş. Tamam mıyız burda? Şimdi bak küçücük bir böceğin yaptığını insan yapamıyor burda fark ettin mi? Ne kadar ince bir denge ve o dengeyi sağlayan ne kadar ufak bir böcek. Yani sence böcek bunu yaptığının farkında olabilir mi yani? Demek ki bu dengeyi sağlayan bir zat olmalı. Aynı zamanda şimdi bizim deneyimize dönelim. Havada ki oksijen oranından bahsedelim. Atmosferde %21 oranında oksijen var. Bu oksijen oranı birazcık fazla olsa Furkan bir çakmak çaktığında patlayabiliriz. O kadar ki çünkü oksijenin yakıcı bir etkisi var. Veya biraz oran düşük olsa bu sefer de nefes alamayız. Şimdi az önce yaptığımız deneyde ortaya oksijen ortaya çıkıyor. Aslında baktığın zaman oksijen temiz hava değil mi? Vücudumuza çok fayladı bir şey oksijen ama. Bu reaksiyonların çok fazla olduğunu düşünsene dolayısıyla atmosferdeki oksijen oranı artıcağından dolayı yine de dengeyi kaybetmiş olacağız. Yine hayatımızı kaybetmiş olacağız daha doğrusu en ufak bir ateş yaktığınızda patlaycak hale gelcez olacağız bu reaksiyonlar ÇOK olmuş olsaydı. Yani Dünya’da hayatın olabilmesi için çok dengelerin mükemmel bir şekilde devam etmesi gerekiyor Furkan. Bir sürü dengeye baktık. Hayvanlardan, bitkilerden işte denizlerden her türlü her yerde müthiş bir denge var. Bitkiler alemi, bakteriler alemi, yeryüzündeki bir sürü denge ve atmosferdeki dengeden bahsettik en son deneyimizle. Şimdi sence bu denge tesadüfen olumuş olabilir mi? Bence de olamaz. Evet böyle bir dengenin kesinlikle ve kesinlikle tesadüfen olması mümkün değil. Dolayısıyla bu dengeyi oluşturan bize burda bu kadaaar düşman arasında bu kadar olmazların arasında bizi olduran Bir Allah olmak zorunda. Bizi izlemeye devam edin.Beğenmeyi yorum yapmayı da unutmayın.
Tebliğ et!