Kaza namazı borçlarını kapatma taktikleri?

Kardeşler, hepimizin zamanı kısıtlı. Ömürler, Muhammed Aleyhisselam’ın ümmetimin ömrü en kısa ömürdür. Dolayısıyla bu kısa ömürler içinde kitapların tamamını okuyamayız, hadislerde bildirilen nafilelerin tamamını kılamayız. Az önce ben size hadislerde bildirilen bütün nafileleri saydım. Bunların tamamını kılamazsın. Zamanın yetmez, gücün de yetmez. Kitaplar, İslam adına yazılmış binlerce, on binlerce kitap var. Bunların tamamını okuyabilir misin? Okuyamazsın. Şu hâlde biz ne yapacağız? En kestirme yoldan, en acil öğrenmemiz gereken bilgileri alabileceğimiz kitapları okuyacağız. İki, en kestirme yoldan, yapabileceğimiz şekilde Allah’a borçları nasıl ödeyeceğiz. Kaza borçlarını kapattıktan hemen sonra, nafilelerden yapabildiğimiz kadarını yapacağız. Ama öncelik kazalardadır kardeşler. Bu kaza borçlarını yapmaya gayret göstereceğiz. Size bir taktik vereceğim kaza namazı konusunda. Günde, bir günlük kaza namazından fazlaya çıkmayın. Bakın! Bu, şeytanın birçoğunu kandırdığı bir meseledir. Adam diyor ki: “Hocam sohbetlerinden çok etkilendim, beş vakit namaza başladım. Benim beş yıl da kaza borcum vardı; her gün, beş günlük kaza borcumu kılıyorum. Bakın! Beş vakit kılıyor, beş günde kaza borcu kılıyor. Kaç vakit kılıyor günde? Otuz vakit kılıyor bir günde. Sonra, üç ay sonra bir daha mesaj yolluyor: “Hocam namazı bıraktım.” Niye kardeş? Günde otuz vakit namaz kılarsan; gücün biter, takatin biter, etrafındaki insanlar aşağılar, ayıplar. Bir sisteme koyman lazım, azar azar gitmem lazım. Yavaş yavaş yapman lazım. Allah kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez. Bilinçlendin, öğrendin, borcun olduğunu bildin; her gün, bir günden fazla kaza namazı kılma! İki yapma bak! Bir. Bir ay, iki ay, üç ay, beş ay, altı sene, on sene kılmaya devam et. Bu zamanlar içinde, bu zaman dilimi içinde öldün mü; Allah senin sistemli bir şekilde kıldığını gördüğü anda, senin bütün kaza borçlarını siler. Âlimler böyle buyuruyor. Sen yeter ki niyetini düzgün yap. Bir taktik daha vereyim: İkindi namazının ilk sünneti, yatsı namazının ilk sünneti nedir kardeşler bizde? Sünneti gayrimüekkede. Sünneti gayrimüekkede demek, Muhammed Aleyhisselam’ın azınlıkla kıldığı, çoğunlukla terk ettiği sünnetler demektir. Bu sünneti gayrimüekkedeleri kılacağımız zaman, ikindiye ya da yatsıya gittiğimiz veyahut evimizde kılacağımız zaman; ilk sünnete niyet edeceğimize, ‘niyet ettim Allah rızası için ilk kılamadığım ikindi namazının kazasına’ diye niyet ederseniz ne oluyor? Bir günlük ikindi namazı borcu gitmiş oluyor. Anladınız mı kardeşler? Yatsı namazının ilk sünneti, aynı şekilde; ‘niyet ettim Allah rızası için üzerime borcunu kaldıramadığım, üzerime borç olan yatsı namazının farzının kazasını kılmaya’ diye niyet ettin mi kalbinde, ilk sünnetin yerine bunu, dört rekatı kıldın mı bir günlük yatsı namazı borcu çıkmış oluyor. Bu şekilde yavaş yavaş, yavaş yavaş borçlar kapatılmış olacak. Akşam namazını kıldın. Farzı kıldın peşinden son sünneti. Peşinden evvabine duracaksın ya, sen evvabine niyet etme! Sen neye niyet et? ‘Niyet ettim Allah rızası için ilk kılamadığım ya da en son kılamadığım akşamın farzının kazasına’ Üç rekat kaza namazı kıl. Bir günlük kaza borcunu aradan çıkart. Yatsının son sünnetini kılıyorsun ya iki rekat; sen onu dörde çıkart, dörde çıkart ama de ki: “En son kılamadığım yatsının farzının kazasına” Bak! Bir gün içinde, bir yatsı namazında iki günlük yatsı namazının kazası borcunu kapatmış oldun. Bunlar hep borcu kapatma taktikleridir. Yavaş yavaş, yavaş yavaş borcu kapatacağız. Ben, 16 yaşında başladım namaza, bir yıllık borcum vardı. 15,5-16 yaşında başladım. O bir yıllık borcu iki yıl içinde kapattım. Bir buçuk, iki sene içinde yavaş yavaş, yavaş yavaş kaza borcumu kapattım. Şu anda elhamdülillah sıfıra sıfırım. Bu şekilde niyetimizi halis yaparsak borçları kapatırız inşallah.