Corona virüsünün ülkemizin sınırlarını iyice sarmış olması ve ülkemizde tehlike çanlarının çalmaya başlaması… Bununla alakalı birçok mesele var. Birçok açıklama var. Yalnız duyduğumuz çok daha ilginç bir şey var ve bize birçok mesaj geldi bu konuyla alakalı. Kur’an-ı Kerim’in içinde bulunan bir kıl ile alakalı Bunun detaylı bir şekilde şimdi izahını, açıklamasını yapacağız. Bize gelen mesajlardan bir tanesinde şu yazıyordu. Hani bu olay nereden çıkmış, nasıl piyasaya sürülmüş, nasıl herkese ulaşmış? Bu olayın gerçekten aslı astarı var mı? Bununla alakalı bir olay duydum. İranlı bir adam var. Bu İranlı adam rüyasında çok önemli bir zatı görüyor ve bu zat ona diyor ki ”Kur’an-ı Kerim’i aç Bakara Sûresini. Daha sonra orada bir kıl bulacaksın ve bu kılla bazı işlemler yap.” diyor. Bu adamda herkese bu olayı anlatıyor ve herkesin bu olayı yapması gerektiğini söylüyor. Neden? Çünkü Corona virüsünün tek korunağı buymuş. Yani Corona virüsünden kurtulmak ve korunmak istiyorsanız bu meseleyi dikkatlice dinleyip uygulamanız gerekiyormuş. Olay buymuş yani. Peki mesele ne? Evinizde bulunan Kur’an-ı Kerim’i alıyorsunuz, açıyorsunuz. Bakara Sûresi ilk 50-60 sayfa tek tek sayfaları gezmeye başlıyorsunuz. 1. sayfa, 2. sayfa, 3. sayfa… Dikkatlice bakarak gezin. Oralarda mutlaka bir tane kıl göreceksiniz. O kılı bulduktan sonra alıyorsunuz ve daha sonra 2.5 litrelik bir su şişesinin içine koyuyorsunuz. İçinde de su olacak ve biraz beklettikten sonra, o ıslak olan kılı tekrar alıp Kur’an-ı Kerim’in içine koymanız gerekiyor. Yalnız bir ayrıntı var. O kılı ıslak bir şekilde Bakara Sûresi’ne, yani o ilk 50 sayfalık bölüme tekrar koymanız gerekiyor. Koyuyoruz, kapatıyoruz. Daha sonra o sudan da 2 gün boyunca içmemiz gerekiyor. Bu şekilde Corona virüsünden korunmuş oluyoruz diye anlatılan bir olay. Şimdi bu olay gerçek mi? Bu olay nedir? Kafanızdaki bütün soru işaretlerinin cevabını vereceğiz inşâAllah. Yalnız buna değinmeden önce birkaç meseleden bahsetmek istiyorum. Ya evet bu olayı duyduktan sonra birçok insan Kur’an-ı Kerim’i aldı ve gerçekten evimdeki Kur’an’da da var mı diye bakanlar oldu ve bize bununla alakalı ”Ağabey işte ben de o kılı buldum.” deyip fotoğraf çekip gönderenler de oldu hatta böyle birkaç kişiye. Yalnız bir ayrıntı var arkadaşlar. Yani bizim içimizi yakan başka bir mesele daha var. Bakıyorsun bir kıl meselesi değil mi? Hepimizin, belki de birçok insanın Kur’an-ı Kerim’i açıp bakmasına sebep oldu. ”Acaba var mı?” diye. Belki birçok insan sırf bu olay için, bu olayı duyduğu için, belki 3 ay, belki 6 ay, belki 1 yıl sonra, belki 3 yıl sonra belki de hayatında ilk defa Kur’an-ı Kerim’i açanlar var. Açıp bakıyor. Bir kıl buluyor veyahut bulamıyor. Aynı şekilde hiç okumadan rafına geri bırakıyor. En çok sevdiğim dediğimiz Rabbimiz, Allah mesaj göndermiş. Acaba bir günden bir güne, aynı heyecanla, aynı aşkla, aynı şevkle Cenab-ı Allah’ın yolladığı mesajı yani ayeti, yani Kur’anı aynı aşkla açıp okuduk mu? Aynı merakla açıp bir defa okuduk mu? Eğer bir kıl meselesi kadar o Kur’an’a o değeri vermediysek acaba biz gerçekten Rabbimizi seviyor muyuz arkadaşlar? Yani Allah’ın emri olduğu için değil, Rabbini tanımak için değil, Rabbinin emir ve yasaklarına acaba nedir, ne değildir, Rabbim bana nasıl bir mesaj göndermiş diye değil hurafe bir olay için açıyor, bakıyor. Evet ağabey bu olay tabii ki de hurafe. Tabii ki de hiçbir gerçeği, hiçbir aslı yok. Yani böyle bir şeyin gerçek olması beklenebilir mi? Tabii ki de Bakara Sûresi çok uzun bir sure. Kur’an’ın en başında olan sure. Elbette ki Kur’an-ı Kerim okunan bir evde, o sayfalarda bir kıl bulunması çok normal, çok doğal. Birileri bizi kandırmış. Birileri trollemiş. Bunu yaymış ve insanlarda buna inanıp açıp bakmışlar. E çok uzun bir sure olduğu için Bakara Sûresini söylemiş. Gidip 3-4 sayfalık, 5 sayfalık bir sureyi söylememiş. Elbette onun içinde bir kıl bulunabilir. Yani biz ders çalışırken bile şöyle saçını biraz kaşıdığında 1-2 tane kıl düşüyor yani kağıdın üzerine. O ayetlerin içerisinde, o Kur’an’ın içerisine düşmüş olamaz mı? Bu çok normal bir şey. Bundan yararlanıp, bir şekilde bunu suistimal edip insanları kandırmaya çalışan birilerinin yaydığı saçma sapan hurafeler. Yani arkadaşlar biz şifayı Kur’an’ın içindeki bir kılda değil, Kur’an’ın ayetlerinde aramalıyız. Hastalık neticesinde 20-30 yıllık dünya hayatımız mahvolacak diye korktuğumuz kadar, manevi hastalıklarımızın yani günahlarımızın kalbimizi, ruhumuzu karartması neticesinde ebedi, sonsuz olan ahiret hayatımızın mahvolacağından korkmuyoruz. Dünyamız mahvolacak diye Kur’anı açıp içinde kıl arıyoruz ama ahiretimiz, ebedi olan sonsuz hayatımız mahvoluyor günahlar çepeçevre etrafımızı sarmış. Manevi anlamda mahvolmuş bir vaziyetteyiz. Ebedi olan, sonsuz olan ahiret hayatımız belki de mahvoluyor. Bunun için Kur’an-ı Kerim’in sayfalarında hakikate çıkan bir yol aramıyoruz.
Tebliğ et!