Hepimizin uyku ile ilgili bazı problemleri var. Daha doğrusu uyanamamakla ilgili problemler var. Hatta uyandığımız zaman böyle zombi gibi geziyoruz ya bazen böyle sabah işte, kimi işe giderken, kimi okula giderken. Uyanıkkenki halimizin verimli olması için herhalde ondan önceki uykuyu güzel düzenlemek lazım. Peki çözüm nedir? “Yani ben de zombi gibi gezmek istemiyorum.” diyorsanız, bence bakmamız gereken yaklaşık 1400 sene önce bir örnek var. Nedir o? Efendimiz (asm). Cenab-ı Hak, onun ayak izlerini takip etmemiz için, ona en doğru bilgileri Cebrail (as) vasıtasıyla verdiği için, uyku konusunda da Efendimiz (asm)’ın anlatmış olduğu bazı şeyler olduğuna göre belki de bizim problem yaşamamızın sebebi, Efendimiz (asm)’ın nasıl bunu yaptığını bilmediğimiz, düşünmediğimiz, kendimize göre bir yol, yöntem seçmek istediğimiz için olabilir. Ben de bu konuyla alakalı hem bazı bilimsel bilgileri, hem Efendimiz (asm)’ın uykuyla ilgili derslerini bir araya getirdim. Bu dersin önemi şu arkadaşlar: Yani size desem ki 60 yıl yaşayacaksınız mesela ömrünüz diyelim. “Bir 6 yıl daha yaşayacaksın.” dese birisi, herhalde bunu herkes ister. Yani düşünsene anti aging ilgili ciddi yatırımların yapıldığı bir dünyada yaşıyoruz. 6 yıl daha yaşayacaksın. Bununla ilgili bir formül var burada. Belki de birçok yaptığımız şeyin aslında yanlış olduğunu anlayacağız ve hayatımıza bu videodan itibaren çok daha verimli bir şekilde devam edeceğimizi düşünüyorum. 60 yaşına kadar bir insan düşünün, 60 yaşına kadar yaşayan bir insan. İlk 10 yıl çocukluk bölümü. Daha neyin ne olduğunu çok idrak edemediğimiz bölümü çıkartalım. 50 yılda günde 8 saat uyursan, ömrünün 3’te 1’ini 16 yılını uykuda geçiriyorsun. Hakikaten hani bu verileri ilk duyunca insan şaşırıyor. Eğer istiyorsanız hesap makinesini alıp şöyle ufak bir hesap yapabilirsiniz. 16 yıl boyunca ben uyumuş oluyorum eğer 8 saat uyursam. Yani bunu hayal etmek bile zor. 365 günden düşünün, 16 yıl boyunca yani ashab-ı kehf’i duyunca böyle şaşırıyoruz ya, aslında biz de az uyumuyoruz yani. 16 yıl. Nereye gidiyor? Yani gözünü kapatıyorsun ve açıyorsun 8 saat geçmiş. Arada ne var? Hiçbir şey yok. Hani rüyaların var. Onları da hatırlamıyorsun çoğu zaman. Kapattın ve açtın. Ne oldu? 8 saat gitti. Ne oldu? 16 yıl gitti ömründen. Yani tabii bu sonuç buradan şey çıkmayacak hani uyumayalım çıkmayacak. Uykuyu nasıl düzenleyeceğiz? Mecbur yani. Yemek gibi, su gibi bir ihtiyaç. Yani 60 yıl yaşayan birisi aslında 60 yıl yaşamıyor. Hani çocukluğunu da çıkarttık. Kaç yıl yaşıyorsun biliyor musun? 34 yıl yaşıyorsun. Hani bunun da sağda, solda yeme, içme yani giden bölümleri çıkarttığın zaman çok az bir şey kalıyor. Ne yaparsan, bu 34 yıl içinde yapacaksın. Ama eğer vücudu terbiye edersen yani uyku konusunda vücudunu bir terbiye altına alırsan, 3 saati uykudan alıp yani günde 8 saat değil de 5 saat uyursan, ne kazanıyorsun? 6 yıl 2 ay kazanıyorsun. Hani dedim ya başta, ömrünü uzatmak istiyor musun? 60 değil de 66 yıl yaşamak. Birinci formülü burada. Uzatmanın bir yöntemini daha birazdan göstereceğiz. Bir insan 6 yıl 2 ayda neler yapabilir? Şöyle bir düşünün arkadaşlar. 6 yıl 2 ayda hayatına neler katabilirsin? Özellikle de böyle genç yaşlardayken düşünün, biraz yarış gibi geçiyor. Özellikle 30 yaşına kadar insanlar kariyer tırmanıyor. Kimi çok güzel yerlere geliyor işte, kimi üniversite sınavında başarılı olamıyor gibi. Özellikle şu uyku terbiyesini erken yıllarda insan kendisine oturtabilirse, çok daha hızlı bir şekilde bu hayat yarışında yol alabiliyor. Öncelikle yapılan hatalardan bir tanesinden bahsedeyim. Uyku düzenimize böyle oturtturuyoruz. Tamam tamam, işte günde 7 saat uyuyacağım veya 6 saat uyuyacağım. Kendimizi şartlıyoruz. Pazartesi, evet çok güzel. Salı, çok güzel. Çarşamba, süper. Perşembe, oluyor galiba. Cuma, harika gidiyoruz. Cumartesi, çok iyi. Pazar uykusunu da uyumayacak mıyım? Yani bir 11’e kadar kafamı şöyle vurmayacak mıyım? diye 11’e kadar uyuduğun zaman, vücudunu alıştırmış olduğun… Hani vücudun artık alışıyor. 6 saat tamam. Hatta şunu da söyleyebiliriz: Günde 5 saat uyuyan birisi “Ya uykumu çok rahat alıyorum.” dediği gibi, günde 8 saat, 9 saat, 5 saat uyuyan birisi çok uyusa bile uykusunu alamıyor. Hani şöyle düşünmeyin: “Çok uyursam uykumu alabilirim.” Öyle değil. Bir 9, bir 7, bir 6, bir 5 yaptığın zaman yine uykunu alamıyorsun. 9 saat uyuyorsun, o kadar böyle kendini kötü hissederek böyle güne başlıyorsun ki… Ama eğer pazar gününü de diğer günler gibi yaparsan… Yani artık kitap mı okuyacaksın, ne yapacaksın? Kendine daha fazla ibadet saati mi ayıracaksın pazar günü? Hani işe gitmediğin için diyorum. Eğer onu da diğer günler gibi geçirirsen, pazartesi günü kalktığın zaman, evden zombi gibi çıkmıyorsun. Kendini çok dinç, iyi hissederek yola çıkıyorsun ve tembellik varsa eğer, “Ya üşeniyorum, şunu yapayım, bunu yapayım…” Tembelliğin en büyük sebeplerinden bir tanesi de, uykuyla ilgili düzensizlikten kaynaklanıyor arkadaşlar. Genelde bu hani Dünya’nın en başarılı insanları, Dünya’nın en verimli insanlarını incelediğimizde, saat 10 gibi, akşam 10 gibi yatıp 4’te kalktıkları, işte veya 23:00-5:00 gibi böyle bir düzenleri olduğunu görüyoruz. Tabii bunu duyunca şunu söylüyorsun: “Ya ben 10’da yatamıyorum ki.” O zaman şöyle yap: Gün içinde kendini öyle bir yor ki, git işte basketbol oyna, spor yap. Öyle bir yorul ki, 10’da böyle direkt düşüp bayılasın yani. Bunu 2-3 gün zorlayarak insan kendisine yaptığı zaman, daha sonra alışabiliyor. Birazdan Efendimiz (asm)’ın nasıl yaptığını görünce, Dünya’nın en başarılı insanlarının aslında Efendimiz (asm)’ın uyku ile ilgili vermiş olduğu eğitimi farkında olmadan takip ettiklerini göreceksiniz. “Peki kaç saat uyumalıyım?” sorusuna muhtelif cevaplar var. Herkes için aynı değil. 5 saat, 6 saat, 7 saat en ideal uykular bunlar kabul ediliyor arkadaşlar. Ama hani senin için 5 diyemem, senin için 7 diyemem. Hepimizin metobolizması farklı olduğu için, hepimizin oturduğu yerde, yaşadığı yerdeki almış olduğu oksijen değeri aynı olmadığı için… Hani ormanlık bir yere gittiğin zaman çok daha az uyku sana kifayet eder ya, onun gibi yaşadığın yer ve senin metabolizman buna karar veriyor. Ama 7’den yukarısı, 5’ten aşağısı senin için verimli olmayabilir. Tabii bu sürekli aynı gitmez. Hani çünkü yatsı namazının zamanı mesela her zaman aynı değil. Yatsıyı kılmadan yatmak da tavsiye edilmez, uyanmayabilirsin. O yüzden bu konuda zamanı kendine göre değiştirebilirsin. 10, 11 ona göre değiştirebilirsin. Uykunun en verimli saatlerini söylüyorum. Gece 11 ile 2 arası. İnsanın en verimli uyuduğu saatler. Belki de izlerken diyorsun, “Ya tam da benim böyle uyanık olduğum saatler. 2’de yatıyorum.” filan diyorsun. Hani insanın en çok uykudan istifade ettiği saatler onlarmış. Hani bunlar araştırma yapılmış, tasdik edilmiş bilgiler ve öğlenleyin, hani şekerleme diyorlar buna. Aslında Nebevi ahlakta kaylule şeklinde biz bunu biliyoruz. Yarım saatlik, 20 dakikalık böyle bir uyku insanın verimliliğini çok arttırıyor. Efendimiz (asm), yatsıdan sonra uyurmuş ve gece 2 gibi, 3 gibi kalkıp teheccüt namazını kılıp daha sonra uyumazmış. Ve Efendimiz (asm) öğlenleyin tabii ki kaylule yaparmış. Kaylule ile ilgili şöyle bir bilgi de var: Yarım saat kaylule yaptığın zaman, geceleyin 2 saat ayakta kalabiliyorsun. Yani 1.5 saat kâra geçiyorsun. Tabii bazen arkadaşlar diyor, “Ağabey işte kayluleyi şöyle 1 saat yapsak, 4 saat eder mi?” Öyle olmuyor yani. Yarım saat. Daha fazlası değil. Yani düşünsenize, Efendimiz (asm)’ın 1400 sene önce bize vermiş olduğu uyku ilgili bilgiler, tavsiyeler şu anda bilim adamlarının öğlen uykusu veya işte şekerleme diye adlandırdıkları çok verimliliği arttıran bir bilgi olarak bizim karşımıza çıkıyor. Dediğim gibi bu hani kişiye göre değişiklik gösterebilecek bir şey. Mesela Efendimiz (asm), Safvan bin Muattal’a uygulamış olduğu uyku terbiye metodu onun fıtratına uygun. Hani “Kervanla en son sen toplayıp gelirsin.” diyor ona. Yani fıtrata göre. Kimine 5 saat uygun olmayabilir. Mesela, Abdullah ibni Ömer (ra) üzerinde böyle tedrici bir eğitim görüyoruz Efendimiz (asm)’ın. Hani gece namazlarına hazırladığını görüyoruz. Bu yani tedrici bir eğitim. Hani 1 günde böyle zınk diye kıvama gelmen beklenemez. Ama zamanla alışacağın için, yavaş yavaş yani onu tam böyle istediğin kıvama getirip, devam edebilir ve hayatın için de 6 yıl daha fazla yaşamanı sağlayacak bir fırsat elde edebilirsin. Hele bir de yarım saatlik kaylule uykusuyla, 1.5 saat her gün kazanmayı hesap edersen, epey bir kârlı çıkıyorsun. Kurân-ı Kerim’de mesela, Müzzemmil Sûresi’nde uyku düzeni anlatılıyor. Bizi yaratan Allah. Bizi en iyi kim bilir, bizim fıtratımızı en iyi kim bilir? Allah bilir. O yüzden bu konuda ayet-i kerimeler var mesela. Hadis-i şerifleri aktaracağım şimdi size. Rum Sûresi 23. ayet-i kerimede buyuruyor ki Rabbimiz: Nebe Sûresi 9 ve 10. ayette: buyuruyor. Hadis-i şeriflere baktığımız zaman Efendimiz (asm) diyor ki… Bir uyarısı var. “Ümmetimin hakkında en çok şu hususlarda korkuyorum: Şişmanlık, uykuya düşkünlük, tembellik, bir de iman zayıflığı.” söylüyor Efendimiz (asm). Seninle ilgili, benimle ilgili, burada kamera ekipman, bütün arkadaşlarımız ile ilgili Efendimiz (asm)’ın en çok korktuğu husus… Yani nefsimize alalım diye diyorum. Şişman olmamız, uykuya düşkün olmamız, tembel olmamız ve iman zayıflığı. Diyor ki Efendimiz (asm): diye Efendimiz’in duası var. “Sabah uykusu rızka manidir.” diyor. Yani şimdi söyleyeceğiz birazdan. Kaylule dışında da bazı uykular var. Sünnete aykırı olan uykular. Yani ne çıkıyor sonuç olarak şöyle bir toparladığımızda? Birinci olarak, çok değil az da değil, kıvamında uyku uyumak. Özellikle de 23:00 ile 02:00 arasını uyuyabilirsek çok verimli bir uyku alıyoruz. Bir de oksijenin çok olduğu bir yer mümkünse. Tabii onu ayarlama şansımız olmayabilir. Gün içinde 3 türlü uyku var: Duha vaktinden başlıyor arkadaşlar, öğlen namazından biraz sonraya kadar devam ediyor. O arada yapılan uykuya Kaylule deniyor. İnsanın dünyevi ve uhrevi olarak verimliliğini çok arttırır ve bu uyku arkadaşlar, hem ömrü, hem rızkın çoğalmasına sebeptir. Hani yarım saat, 1.5 saate dönüştüğü için zaten direkt oluyor. Bilimsel olarak da hani siesta olarak Avrupa’da veya diğer yabancı ülkelerde bilinen bir uyku bu. Feylule var. Feylule Efendimiz (asm)’ın sünnettine uygun olmayan, ikindiden Güneş batana kadarki olan kısım. Gaylule var. Bu da sünnete uygun olmayan. İmsaktan kerahet çıkıncaya kadarki sürede yapılan uykuya deniyor. Ya maalesef hani şu anda böyle bir geç yatma konusunda bir adet var. “Hani erken mi yatacağım? Ben o saatte yatamam.” Tabii yapabilirsin sorun yok ama hani hayatını daha verimli yaşamak, daha uzun yaşamak, uyandığın zaman zombi gibi olmamak, çok verimli bir şekilde hayatını yaşamak istiyorsan… Yani zaten ömrümüzün bayağı bir kısmı gidiyor. Şurada hani 60 yıllık bir hesaptan bahsettik ya. 34 yıl gibi bir şey yaşıyoruz. Ama bunu da böyle verimli bir şekilde hem dünyevi hem uhrevi olarak verimli şekilde kullanmak istiyorsan, hayatına böyle bir düzen koyacaksın. Hani şey değil, çok daha az uyuyacaksın 3 saat, değil. Şu anda yapmış olduğun uykunun yerleriyle biraz oynayacaksın ve 7 saatte uyuyabilirsin. Çok doyurucu bir uykudur. 6 saatte uyuyabilirsin ama çok verimli olacak. Hem dünyanı uzatmana, hem de hayat-ı bakiye’yi kazanmana vesile olacak. Yani çok uzun şeyler kazandıracak sana. Düşünsenize bu nebevi ahlakla ahlaklandığımız zaman, her kişinin ömründen 6 sene daha fazla oluyor. Ümmet olarak da dirilmemiz için, daha verimli olmamız için, daha iyi çalışabilmemiz için çok güzel olacağını düşünüyorum. Yatarken de sağımıza doğru yatıp; Felak, Nas, Âyetü’l-kürsî okuyup uyuduğumuz zaman, uyumadan biraz önce de dini konularda, İslami konularda kitaplar okursak… Hani uyumadan önceki yapacağın şey, uykuda göreceğin rüyayı etkilediği için çok verimli olur. Çünkü bazen insan çok kötü rüyalar görüyor. Adeta uykusunda psikolojik olarak yoruluyor. Uyumadan önce de aklınızı, aleminizi ferahlatacak bazı kitaplar okumanız daha faydalı olacaktır kardeşlerim. Allah’a emanet olun.
Tebliğ et!