Bir çok müslüman hayatında namaz kılarken garip bir olay ile karşı karşıya gelmiş ve ne yapacağını bilmediği anlar olmuştur. Namaz kılarken bir hayvan ile göz göze gelseniz Ne yapardınız ? Namazı terk eder miydiniz ? Peki ya bu hayvan yılan olsa tepkiniz nasıl olurdu ? Yılanlar dünyadaki en tehlikeli hayvanlardan birisidir. Varoluşumuzdan beri yılanlar insanların karşılaştığı en önemli hayvanlardan birisi olmuştur. Bir çok dinde yılanlar ile ilgili bol rivayetler yer almaktadır. Tevrat’a göre yılanlar vahşi hayvanların en tehlikelisidir. Bazı islam tarihi kitaplarında geçen bu yılan unsuru tamamem islam dışı kaynaklara dayandığı söylenmektedir. Yılanlar hakkında bir çok rivayet vardır. Öncelikle hangi din yada peygamber olursa olsun hiç biri sebepsizce bir canlıyı öldürmeyi söylemez. Sebepsizce ve istisnasız bir şekilde bir canlıyı öldürmek kesinlikle yasaktır. Mutlak ve istisnasız öldürmeyi emreden rivayetler ya asılsızdır yada Hz. Muhammed (s.a.v) ait değildir. ya onda bir hata vardır yada eksik nakledilmiştir Ayrıca bir konu hakkında kanaata varmak için O konu ile ilgili bütün rivayetleri bir arada görmek gerekiyor Bazı durumlarda öldürülmesi gerekiyorsa o zaman öldürülebilir. Bu o anki duruma bağlıdır. Eğer hayatı tehdit eden bir durum yada ibadeti engelleyici bir unsur varsa. Bizi yanlış anlamayın Amaç yılanların kendileri değil Zarar verme tehlikesinin olmasıdır. Yani zehirli yada tehlikeli olma olasılığına karşıdır. Çünkü bu yılanların zehri, kurbanlarını rahatlıkla ya felç etmekte yada öldürmektedir. Tabi size zarar vermiyorsa, kesinlikle dokunmamak gerek. Fakat insana zarar verecekse, hayatını tehdit ediyorsa, cinsinin tamamını değil saldıranı öldürmeye müsaade vardır. Buna ek olarak “yılanları gördünüzde öldürün” mutlak anlamda doğru değildir. Ancak zehirli bir yılan yerleşim alanına girer ve birileri onu görüp öldürmediği veya haber vermediği takdirde gidip birilerini sokup ölümüne sebeb olucaksa görenin bu vurdum duymazlığı affedilecek bir durum değildir. Islam dininde müslüman, müslüman kardeşini her türlü tehlikeden korur. Bu hem insanlığın hemde müslümanlığın bir gereğidir. Eğer namazda çıkan bir akrep veya yılanı bir kaç darbede öldürmek namazı bozmaz. En zahir olan kabulda budur. Hatta cemaatten biri eline ayakkabı alıp yürüyerek akrebi öldürür bu arada elde olmayarak imamın önüne dahi geçmiş olursa, namazı bozulmaz. Bu konuda bütün zehirli hayvanlar birdir. En sahi olan görüşte budur. Ama bu durumda ortaya çıkan yılan yada akrebin zarar vereceğinden endişe etmiyorsa onu öldürmeye kalkışması namazda olduğu bakımından mekruh sayılmıştır. Çünkü onları namazdayken öldürmek ancak namaz kılanın önünden geçmesi ve zarar verme ihtimalinin bulunması şartıyla izin verilmiştir. Islam da sebepsiz yere bir canlıya zarar vermek yoktur. Bu durumda canlıları düşünmek ve sevmek gerekir. Bir müslüman daima Allah’ın yarattıklarını gözetip düşünmesi lazımdır. Hayvanları sevmek Hz. Muhammed (s.a.v) bilindik özellikleri arasındadır. Hz. Muhammed (s.a.v) hayvanlara iyi davranmanın cennete girme sebebi olabileceğini söylemiştir. ve sahabelere şu olaydan bahsetmiştir : Yolda giden bir adam çok susamıştı Sonra yol üstünde bir kuyuya denk geldi. kuyuya indi ve sususluğunu giderip çıktı. Sonra aşırı derecede susuzluktan çamuru yalayan bir köpek gördü ve kendi kendine bu köpek tıpkı benim gibi çok susamış dedi. Bunun üzerine kuyuya tekrar inip, ayakkabısını su ile doldurdu ve köpeği suladı. Allah onun bu hareketinden dolayı günahlarını bağışladı. Bunun üzerine sahabeler hayvanlara bakmanın bir mükafatı olup olmadığını sordular ? Hz. Muhammed (s.a.v) söyle dedi ; “Evet hayvanlara bakmanın mükafatı vardır.” (Hadis) Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle dedi hayvanlara zarar vermenin; bir kişinin cehenneme gitmesine vesile oldu dedi ve Bir kadın bağladığı bir kedi yüzünden cehenneme gitti, onu açlığa ve ölüme terk etti. Peygamberimiz. Muhammed (s.a.v) yaralı olan bir horoza bakmıştı. kedinin kapıyı açmasına yardım ederdi. Bu noktada onun merhameti çok farklı bir seviyedeydi. Bir müslüman olarak Peygamber efendimiz (s.a.v) gibi merhamete sahip olmayı dileriz. TEŞEKKÜRLER
Tebliğ et!