Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz. Ben de hoşgeldin, sizde hoşgeldiniz. Biz evvel gelenlerden hoşgeldik siz sonra gelenlerdensiniz. Çünkü Üstad diyor ya, bu dairenin asıl sahipleri alemi ervahtan gelecekler, fenlerle mücehhez olacaklar, aktar-ı âleme Kur’an’ı neşredecekler. Doğru mu? Sadece siz değil Geliyor, geliyor. Onun için Üstad diyor ki, mezar-ı müteharrik bedbahtlar gelen neslin kapısın da durmayın, mezar sizi bekliyor. Kötüleri öldürmekle başa çıkamazsınız gelen nesilleri inançlı, imanlı yetiştirin diyor. Onun içinde diyoruz ki, İşte bu iman aşısıyla bu gençleri yetiştirdiğimiz zaman bağışıklık sistemini geliştireceğiz mikropları yeneceğiz. Sefahat mikrobunu da avrupanın batıl formüllerini de yeneceğiz. Üstad demiyor mu ki, Avrupa üflüyor biz burda oynuyoruz. Bundan sonra da biz üfleyeceğiz Avrupa oynayacak. Niçin? Çünkü, boş.. boş.. Biz bu boşluğumuzu doldurduk Elli sene evvel doldurduk Altmış sene evvel hizmeti tanıdım ben 82 yaşındayım. Zaman teknoloji zamanı İlim zamanı, Fen zamanı İlmin Fen’nin hükmettiği bir asırda elbette Kur’an hükmedecek. Onun için, zaman ihtiyarlaştıkca Kur’an gençleşiyor. Ne diyor Üstad, Diyor ki Beni, skolastik bataklığına saplanmış bir medrese hocası mı zannederler, diyor. Allah Allah Ben asr-ı hazır fen ve felsefe biyoloji kimya fizik astronomi, hepsini okudum bu hususta en muğlak meseleleri hallettim diyor. Öyle mantık oyunlarına Felsefe düzenbazlıklarına da kulak vermem. Ben, cemiyetin iç hayatı, mânevî varlığı, iman üzerine eserlerimi telif ettim, diyor. Bizim davamız bu Bizim tek davamız var Yaratandan ötürü bütün yaratılmışları severiz. Allah’ın bu emrini bu nübüvvet görevini bu risalet görevini yapmakla mükellefiz. Yalnız ben değil. Yalnız sende değil, çünkü en son Peygamberimiz (sav) veda hutbesinde, ne diyor? Ey nas Ey nas Burda olanlar olmayanlara anlatsın ki ola ki olmayanlar daha iyi yaşar, diyor daha iyi tatbik eder diyor. Şimdi orda olan var olmayan var. Bugün internet çıkmış sen dinliyorsun dinleyen dinliyor, o dinleyen de bir başkasına dinletiyor. Görevini yapmış oluyor. Senin vasıtanla bir kişinin imanının kurtulmasına vesile olsan diyor Peygamberimiz sav, sahralar dolusu kırmızı deveden efdaldir diyor. İşte kazanç. Nasıl ki genlerin şifresini bulan adam diyor ki, Ben Allah’ı genlerin şifresini bulunca buldum, diyor. Bu genlerin şifresi, biz insanların şifresini bulmuşuz. Ne yapacak onlara bu hakikatları anlattığın da ne bu anlattığımız? Kur’an. Şimdi ben geçmişte Ankara ceza evinde yatarken bir tanesi dedi ki, bu hükümet sana niye bunları burda okutturuyor. O zaman da yasak Risale-i Nur Dedim ki, Kardeşim benle niye uğraşıyosun Ben, bunları tanıdım bu kitapları okuyan adamım bu zatı öldürselerdi bu iş temizlenir giderdi. Değil mi? Öldürmedik insan mı olmuş, bunu da öldürselerdi Baktı, düşündü.. Bakıyor ki öldürülmemiş Öldürememişler, öldürülmemiş. Niye? Bir senaryonun başrolünü oynayan bir artist olur o başlar başından sonuna kadar filmi tamamlar en sonunda Üstad ne diyor, bizi Urfada vefat edeceği zaman da Sen derhal orayı terk edeceksin, böyle diyeceksin. Ben diyor ahirete gidiyorum kardeşim siz rahatsız olmayın, siz bana su ısıtın Bak bak, bugün bakıyoruz ki ahırete gidinceye kadar, ölünceye kadar son ömrüne kadar böyle yapıyor ama ne diyor, mevtim hayatımdan ziyade din’e hizmet edecek. Ölümüm başınıza bomba gibi patlayacak cesaretiniz varsa ilişiniz yapacağınız varsa göreceğiniz de var diyor. Al bakalım şimdi bir Said Bin Said Milyonlar Said. Bilmiyordum neden yasak olduğunu, ne olduğunu Ben diyorum ki, eroin, esrar değil kağıt bunlar bundan ne suç olur, meğer iş başkaymış, ne başkaymış? Neyi başkaymış bunun? İnkar-ı Uluhiyet fikrini bu öldürdüğü için. Şimdi bizi yakalasınlar bizi hiç sorun değildi yakalasınlar ama kitabı yakaladı mı suç aleti, kitap problem. Kitap ne yapıyor? Avrupanın dinsiz feylesoflarına meydan okuyor. Tabiiyyun ve maddîyyun felsefesinden gelen dinsizlik cereyanına karşı Cenabı hak bu asır da Asayı musa gibi Nasıl Musa as’ın asası vurduğu yerden su çıkartıyor. Bu zamanda da dinsizliği tarumar ediyor. Yalnız onu öldürmekle kalmıyor o adamı islama transfer ediyor. Anladın değil mi, ne yapıyor? Bakıyorsun ki inkarcıyla karşılaşsa, biz diyoruz ki Kardeşim gel, gel Mevlana’nın dediği gibi kırk defa tövbeni bozsan yine gel Nasrani olsan yine gel Sungur ağabeyi ziyarete gittiğim baktım dedim ki, Abi Tahsin tola ağabey hapiste, Sungur ağabey hapiste Üstad hapsolunca abiler içeri girermiş abiler hapsolmuş biz ne duruyoruz dedim. Beni içeri soktular. Mahkumlar diyor, güldür güldür anlatıyoruz Hoca diyor Allah seni burdan çıkarmasın Niye dedim lan 🙂 Arkadaş diyor bir sıkılıyorduk bir bunalıyorduk stresliydik. Başka bir müslüman ülkenden sakallı bir gençle konuşturdular beni Ben diyorum ki kardeşim 5 dakika konuşalım, ölmek lazım diyor. Allah Allah, dedim ki babasına bunu söyleyin bu çocuk kafayı yemiş, ölmek lazım ölmek lazım. Ne ölüyon kardeşim biz dirilmeye çalışıyoruz sen ölmeye çalışıyorsun, öldürmeye çalışıyorsun. Müslümanın kafasına baki meğersem ladinciymiş. Müslümanlar kırk parca. Üstad ne diyor, bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz diyor. Vay efendim bana yan bakıyor, yok bana böyle dedi. Onları diyor, aranızdaki ihtilaflarınızdan birbirinize ruh sıkıntısından, kalp sıkıntısından yaptığınız birbirinize hakaretleri ben kabul ediyorum siz barışın ta ki sıhhat bulun diyor. Şuna bak ya, Üstad risale okuyor Peki biz ne yapacağız? Böyle dedi, böyle dedi. Televizyona çıkan batılı tasvir safi zihinleri idlaldır. Sen böyle demedin mi, ben böyle demedim mi? Ayır. Biraz aşağıya alacaksın arkadaş. Mehmet Fevzi ağabeye bir kardeşimiz gitti Dedi ki, abi böyle böyle Kardeşim dedi, biz rıhtımda ki lastik gibi olacağız. Rıhtım da büyük lastik var Geliyor vapur bir vuruyor geri gidiyor, bir daha vuruyor, bir daha vurunca birleşiyor Biz yumuşak olacağız ki, o vurduğu zaman da bizi Yoksa biz de öyle sert olsak parçaları topla. Onun için ne yapacağız, bir kardeşimizin dairesinin orda bir psikiyatri doktorunun yazıhanesi var. Evine gittim, gelirken içimden dedim ki Vaziyet herhalde bu, psikiyatrik hasta. O da bana dediki, yanında da bir iki kişi var Doktor da gelmemiş daha Ne bakıyorsun? dedi. Şaşırdık Kulağını keserim senin dedi. Kesersin arkadaş dedim. Keserim değil mi dedi, Kulağını keserim ha dedi. Yanlış bakmışız kardeşim 🙂 Adam da zaten psikiyatrik hasta, keserim kulağını diyor. Bende kesersin dedim, Tamam ben keserim dedi. Aşağıya aldık mesele bitti. Şimdi buna serumu vereceksin Sen kesersin, sen kesersin sabaha kadar sarhoşlarla bir böyle uğraştık biz bu işi biliyoruz. Sonra diyecek ki ağabey Allah razı olsun benim hasta zamanım da beni sabahlara kadar avutmuşsun diyecek. Peki, biz dert babası mıyız? Milletle uğraşacağız. Onun çocuğuyla uğraşıcaz, o gence anlayacağız, bir arkadaşa anlatacağız. Kardeşim, Allahın derdini dert edinmezsen bu vatanın evladının derdini dert edinmezsen Allah sana öyle bir dert verir ki, içinden çıkamazsın. Üstad ne diyor, Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz hayatınızı iman ile hayatlandırınız. Bende diyorum ki Üstadım, Hem iman ile hayatlandıralım Hemde iman’a hizmet ile hayatlandıralım ki Rahat bulalım.. Anladın değil mi 🙂
Tebliğ et!