Hani bir, mağara hadisi var Efendimiz Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem’den dinlediğimiz. Hani 3 kişi bir mağaraya kapanıyorlar, sonra işte yağmurdan kurtulmak için. Heyelan oluyor yukarıdan taşlar geliyor, mağaranın kapısını kapatıyorlar. Adamlar bakıyorlar ki bu taşları itmek mümkün değil, biz burada ölüp gideceğiz dağbaşı kimse bizi buradan kurtaramaz. Diyorlar ki, hadisi şerif, sahih hadis-i şerif, dua edelim de Allah bunları kaldırsın buradan yukarıdan indiren Allah buradan da kaldırır. Ne dua edelim diyorlar, herkes yaptığı, güzel amellerden birini bahsetsin diyor, herkes yaptığı güzel amellerden birini söylüyor. ve Allah o taşı oradan kaldırıyor, diyor, Efendimiz Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem. Ben çocuk doktorlarına diyorum ki, bir gün başınız belaya girerse bir işten, duadan başka çareniz olmadığını da anlarsanız. O zaman ellerinizi açın deyin ki, Ya Rabbi! Acısını dindirmeye beni vesile kıldığın, hastaneye benim muayenehaneme geldiğinde feryatlar içindeki çocukları, oynarken, tebessüm ederken, muayenehanemden geri göndermiştim, sen beni bana buna vesile kılmıştın. 3, 5, 10 çocuk, bunların sebebi ile, beni mağfiret et ya Rabbi de, sen o kayaların kapattığı, kapıyı açan dualar gibi bir dua yapmış olursun. Sen çünkü, can sen çünkü, Allah’ın üflediği, ruh olan insan kurtarmıştın. Bir okulda, sınıfta kalacağı belli, bir medresede Kur’an okumadığı için çıkacağı belli, bir çocuğa, özel alaka gösterip, o alaka sayesinde, çocuğu okumakla, kitapla, insanlık ile buluşturan öğretmen, o çocuk belki seni bir daha hatırlamadı. İyi bil ki, sen en dara düştüğün gün, o çocuğu Hızır Aleyhisselam dedikleri, vakıa gibi Allah karşına çıkaracak senin. Çünkü sen, bir canı, dalalete düşmekten kurtarmıştın. Ebedi helakten kurtarmıştın. Sadece ölümden değil, ebedi helakten kurtarmıştın.
Tebliğ et!