Değerli dostlar, bir işin yanlış yere konmasına, zulüm denir. Resûlullah Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz, geçmişe ait bir hikayeyi naklederken buyuruyor ki; Adamın biri, öküzü ile tarlasını sürüyormuş. O arada da üşenmeye başlamış, hazır sürerken bu hayvan sırtına da bineyim ben yürümeyeyim düşünmüş. Öküzün sırtına binmiş, dehlemiş hayvanı. Öküz kafasını çevirmiş be adam Allah beni binmek için yaratmadı demiş. Adam da şaşırmış, sübhanallah öküz de konuşur mu demiş. Bir işi yanlış yapmak, binilmeyecek bir öküze binmek öküzü bile konuşturur. Çünkü zulümdür bu. Zulüm, bir işi, yerinde olmayacak şekilde yapmanın adıdır. Niye, filanca kırbaçla filancayı dövdü dediğinde, insanlar bu zulümdür diyoruz. Çünkü kırbaçla insana vurulmaz. Yanlış bir uygulama olduğundan dolayı kırbaçlanması bir insanın, zulümdür deriz. İblis, Allah’a secde etmesi gerekirken, dik kafalılık yaptığı için en büyük zulümlerden birisini yaptı. Çünkü kul, Allah’ın önünde kul olarak kalmalı. Dik başlılık yaparsan, zalim olursun. En büyük zalim, zulüm çetesi’nin başı İblis’tir. İlk ve en büyük isyanı o yaptığı için. Aynı şekilde, Allah’a secde etmesi gereken bir insan, secdeyi reddettiği zaman kulluk pozisyonunu yanlış yerde değerlendirdiği için o da zalimdir, her kafir, zalimdir. Her kafir neden zalimdir? Yanlış yerde duruyor bir defa ondan dolayı. Fasık, yani Allah’ın haramlarından birisini açıkça işleyen ve tövbe etmeyen, zalimdir. Çünkü, Mü’min de olsa insan, Allah’a itaat pozisyonunda kalması gerekir. Allah’a isyan pozisyonuna geçtiği zaman bir insan, o zalimdir. Çünkü yaptığı iş, evet, 2. insana bir zarara dönüşmüyor, ama kendine zarar ediyor. İnsan kendisinin de zalimi olur. İblis, kendisinin zalimi oldu. Ama firavun, hem kendine zulmetti, hem başka insanlara zulmetti, zulümde zirveyi yakaladı. Demek ki kardeşler zulüm, bir şeyi yersiz yapmanın adıdır. İnsan, boyun büküp Allah’a itaat etmesi gerekirken dik kafalılık yapar, isyan ederse, zalim olmuş olur. Bu zulmü, kendi kendini yakan bir zulümdür, ama zulümdür.
Tebliğ et!