Aziz kardeşlerim. Bu tufandan, kurtulmanın tek çaresi, yani bu dünyanın, avuçlarımızın içine sığacak kadar, cebimize girecek kadar, masamıza konacak kadar küçük, ve şirin hale gelmesi, eşlerimizle aramıza girmesi, çocuklarımızla aramıza girmesi, arkadaş kardeşlerimizle aramıza girmesi, işimize gücümüze bu dünyanın bu şekilde müdahale etmesi, bütün bunlara karşı tek çare, Allah’ın, korumuş olmasıdır. اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّ۪يۜ Ancak rabbim kimi korursa, o korunmuş olacaktır. Demek ki, bir kere, şu kıyamete doğru gidişimizi, gözlerimizle görüyoruz. Hiç kimse kıyamete çok asırlar var, diyemiyor. Diyemez. Kafirler bile herhalde dünyanın sonu geldi, diyorlar artık. Müslümanlar, zaten böyle inanıyorduk. Elhamdülillah. Ama, bir de biz, kıyamete yakın fitnelerin, belaların, musibetlerin, sıkıntıların, streslerin, yoğun olduğu bir zamana geldiğimize göre bundan elli sene öncesine göre, ondan da yüz sene öncesine göre ondan da iki yüz sene öncesine göre, kademeli bir şekilde yükselen bir ateş bulutunun altındayız. Yani her geçen sene, bir önceki seneden, daha büyük dertler, daha büyük korkular getiriyor. Bizim de madem Müslümanız, Allah’a sığınma, oranımız elli sene öncesine göre, daha fazla olmalı, yüz sene öncesine göre, çok daha fazla olmalı, iki yüz sene öncesine göre, haydi haydi çok daha fazla olmalı. Madem dışarıdaki soğuk arttı, benim ısıtıcının ayarını, bir tık yükseltmem lazım. Dışarıda yirmi dereceydi, ben yirmi dereceye göre ısı ayarı yapmıştım. Onbeş’e düştü, ayarı yükselteceğim yoksa üşürüm. On dereceye düştü, bir tık daha yükselteceğim, beş dereceye düştü, ben üç tık yükseltmek zorundayım. Üşürüm yoksa. Bizim müslümanlığımız, takvamız, Allah’a yakınlığımız, eğer elli sene önceki hayata göre internetin olmadığı, sosyal medyanın olmadığı, çocukların ana babalarına isyanı devlet garantisinde göremedikleri bir zamana göre, aynı Müslümanlığı yaşarsak biz daha takva, daha yakın, daha samimi, daha ihlaslı, bir Müslümanlık yaşayamazsak, elli sene önce, üşümeyenler gibi olamayız, biz üşürüz. Çünkü kıyamete doğru gidiyoruz, kıyamete doğru giderken, fitnelerin, belaların, sıkıntıların, dertlerin, korkuların, dozajı artıyor. Ben, Allah’a yakınlığımı, aynı düzeyde tutamam. Soğuk çoğaldı, ısıyı çoğaltmam lazım. Eskiden belki beş vakit namaz yeterdi, şimdi ona ilave yapmak lazım. Eskiden 3 sahife Kur’an okumak bir günde yeterdi, beş sahife yapmak lazım, on sahife yapmak lazım. Aksi takdirde, aksi takdirde, kazandığımızı zannederken kaybederiz. Allah muhafaza buyursun.
Tebliğ et!