Rabbimiz buyurdu: “Senukriuke” “Sana okutacağız.” Neyi okutacak Allah Teala? Peygamberimize bahsediyor. Sen, sana… “Senukriuke” Başında ‘s’ varsa Arapçada geleceğe dair bir cümle kuruluyor demektir. “Senukriuke” “Sana kıraat ettireceğiz.” Efendimiz Aleyhisselam’ın dünyada tek kıraat ettiği kitap hangi kitaptır? Kur’an’dır. Okuması yazması olmadığı için sadece Kur’an-ı Kerim’i kıraat etti. Biz Müslümanlar şiir okuyabilir miyiz? Okuyabiliriz. Muhammed Aleyhisselam şiir okuyabilir mi? Okuyamaz, haramdır! Allah’ın peygamberine şiir okuması haramdır. Biz Müslümanlar sadaka alabilir miyiz? Zekât alabilir miyiz? Alabiliriz. Muhammed Aleyhisselam sadaka alamaz, zekât alamaz. Hediye alabilir ancak. Bize helal olan birçok şey var Allah’ın peygamberine haramdır. Şiir de bunun gibidir. Neden Allah Teala bunu haram kıldı ona? Çünkü insanlar onun şiir söyleyebilen bir adam olduğunu görmemeli. Hayatında bir tek şiir bile okumamış olmalı. Hayatında bir sayfa yazı okumamış, bir tek mektup okumamış olmalı. Ki böyle bir kitabı getirmek büyük bir mucize olsun. Allah’ın peygamberinde hiçbir yazı, kendi yazdığı ya da başkasının yazdığını okuduğu hiçbir yazı mevzubahis değildir. Şimdi Allah’ımız Ala suresi 6. ayetinde diyor ki: “Biz sana okutacağız.” “Senukriuke” “Kur’an’ı okutacağız.” Cebrail Aleyhisselam Efendimiz Aleyhisselam’a Kur’an ayetlerini okutmaya geldiği zaman başlıyor: “Ikra’bismi rabbikellezî halak” Şimdi, Muhammed Aleyhisselam Cebrail Aleyhisselam’ı dinlerken unutmayayım, “ben bunu unutmamam lazım.” diyor. “Anormal sözler geliyor bana.” diyor. “Allah Teala’dan vahiy geliyor bana.” diyor. Cebrail Aleyhisselam söylerken kendisi de tekrar ediyor, dilini kıpırdatıyor. “Ikra’bismi rabbikellezî halak” Neden? Telaş var. O cümleleri unutmamak için telaş var. Ama Allahu Teala bu ayette ne buyuruyor? “Senukriuke” “Biz sana okutacağız.” Sen sus, hiç söylemene gerek yok. Biz sana onların tamamını ezberleteceğiz. Devam ediyor ayet. “Senukriuke” “Biz sana okutacağız” “fe lâ tensâ.” “ve sen bunu asla unutmayacaksın.” “Unutmayacaksın.” Bakın Kur’an’ın bir büyük mucize olmasının en büyük delilerinden bir tanesi Muhammed Aleyhisselam’ın bunu unutmamasıdır. Bu kitabın bazı ayetlerini, bazı surelerini 20 sene önce dinliyor. 20 sene önce Cebrail Aleyhisselam’dan dinliyor. 20 yıl sonra o ayeti kerimelerin yeri geliyor hiçbir harfi eksiltmeden, hiç bir harfi arttırmadan, yükseltmeden ezberinden okuyabiliyor. Aranızda herhangi bir insana herhangi birisinden dinlediği bir şiiri ya da bir yazıyı tek bir sefer dinlemeyle ezberleyebilme yeteneği olsaydı bu adama ne derlerdi dünyada? Dünyamızda bu adama dâhi derlerdi, süper zekâ. Süper zekâ, dâhi bir adam derlerdi. Çünkü bir adam da bir sayfa yazıyı bir kere dinliyor, bir kere dinlemesiyle beraber kelimesi kelimesine hafızasına alıyor. Muhammed Aleyhisselam bir melekten sayfalarca ayeti bir defada dinledi Cebrail Aleyhisselam’dan. 6236 ayet vardır burada. Bazen melek gelirdi ve yüzlerce ayeti peş peşine okurdu. Bazen gelir iki tane ayet okur giderdi. Allah o anda ne kadar vermek murat ederse. Muhammed Aleyhisselam bunu bir kere dinledi kardeşler. Bakın bu büyük bir mucizedir. Bir kere dinledi ve Allah ona unutturmadı. Ayetleri önce hafızasına oradan da kalbine yazdı. Kalbe yazıldığı zaman asla unutulmaz. Asla unutulmaz. Bu dünyada, kendimizden örnek vereceğim. Yakınlaştıracağım olayı şimdi. Bu dünyada unuttuğumuz ve unutacağımız birçok şey olacak. Allah’ın verdiği nimetlerden bir tanesidir unutmak. Eğer unutma nimetini bize vermeseydi babamızın öldüğü o günü her gün yaşardık. Oğlumuzu trafik kazasında kaybettiğimiz o günü, o acı günü her gün yaşardık, her gün. Unutma nimetini verdiği için acı gün be gün zayıfladı, zayıfladı ve unuttuk. Şimdi, sadece burnumuzun direği biraz sızlıyor. Babam, annem dediğin zaman burnun direği biraz sızlıyor ama geçiyor. İlk, musibetin başa geldiği ilk andaki acı yok. Allah unutturdu. Bakın bu bir nimettir. Bunun gibi dünyada unuttuğumuz binlerce mesele vardır. Öğrendiğimiz bilgiler, işittiğimiz bilgiler, okuduğumuz bilgiler. Ama bazı meseleler vardır ki onlar, aklımızdan ve kalbimizden asla çıkmaz. O yaşanmış bir olaydır ve sana duygu yükler. Aşırı bir duygu yüklediği zaman, o anları resim resim artık karşında görürsün. Ve o anı asla unutmazsın. Mesela Kâbe’ye gittiğin anı, Kâbe’yi ilk gördüğün anı, Muhammed Aleyhisselam’ın karşısına ilk çıktığın an. Dünyanın gördüğü en kaliteli insanın karşısına çıkıyorsun. Bâbüsselâm kapısından giriyorsun ve ona selam veriyorsun. Bu anı unutmazsın. Neden? Çünkü sadece hafızanla orada değilsin. Ruhunla ve kalbinle de oradasın. Onu görmenle beraber bir duygu bütünlüğü ortaya çıktı sende. Duygusal olarak çok yoğun bir hâle geldin. Aklın ve kalbin birleşti. O anı hayatın boyunca unutmazsın. Askerden teskere aldığın an, özgürlüğüne kavuştuğun andır. Bir buçuk yıl boyunca devamlı emir alıyordun. Tabii bizim zamanımızda bir buçuk seneydi şimdi işler değişti. Bir sene oldu artık. Bir buçuk sene boyunca emir aldığın bir yerdeydin. Devamlı içerideydin. Sana ne deniyorsa onu yapmak zorundaydın. Ama özgürlüğüne kavuştun. Tekrar evine gittin ve istediğin zaman istediğin yere gidebilecek bir özgürlüğe kavuştun. Bak, o teskere günü, hayatınızda unutmayacağınız günlerden bir tanesidir. Çocuğunuz oldu. İlk çocuk… İlk çocuk diğer çocuklar gibi değildir kardeşler. Bu da unutmayacağın anlardan bir tanesidir. Çünkü hem hafızanla yaşıyorsun olayı hem de kalbine o duygu yoğunluğu, o heyecan, o keyif, o lezzet… Allah senden ve hanımından yeni bir can ortaya çıkarttı. İkinizi vesile kıldı ve yeni bir can ortaya çıktı. Belki bu can, bütün dünyanın kurtulmasına vesile olabilecek bir can olabilir. Bir İslam âlimi olabilir. Bunu sen bilmiyorsun! Dolayısıyla bazı durumlar vardır, Allahu Teala unutturmaz. Bazı durumlar vardır, çok kolay bir şekilde unutabilirsin. Kur’an öyle bir şey ki; Allah, Muhammed Aleyhisselam’ın kalbine indiriyor ve Allah’ın peygamberi bunu asla unutmuyor. “Sen hiç telaşlanma Habibim. Sen bu Kur’an’ı okuyacaksın ve” “fe lâ tensâ” “biz sana asla onu unutturmayacağız.” Bu Allah’ın kudretidir kardeşler.
Tebliğ et!