Peki biz neye yemin edebiliriz? Çok zorda kaldık, bir şeye yemin etmek zorundayız. Şahidimiz yok, o olayda haklı olduğumuza dair Allah’a yemin etmek zorundayız. Ne üzerine yemin edebiliriz? Üç tane yemin yapabiliriz: Vallâhi, Billâhi, Tallâhi. Bunun dışında yemin yoktur. Yok Kur’an çarpsın, yok evliya çarpsın. Böyle yemin yok. Gençlerin arasında şuanda en meşhur yemin “evliya çarpsın!” Ya kardeşim evliyanın işi çarpmak mı? Böyle iş olur mu? Kur’an çarpsın yani Kur’an çarpıcı bir kitap. Çarpılıyorsun onu eline aldığın zaman. Yahudi kelime oyunlarından bazıları. Evliyayı ve Kur’an’ı kötülemek babında bunlardan uzak dur, bunlara dokunma, bunlara yaklaşma yoksa çarpılırsın manasını bilinç altımıza vermek için “evliya çarpsın, Kur’an çarpsın” yeminlerini gençlerimize öğretmişler. Gençler şu anda Allah’a yemin etmiyor. Neye yemin ediyor? “Kur’an çarpsın.” diyor. Allah’ın kitabını aşağılıyor, alçaltıyor. Kardeşler bu caiz değildir. Vallâhi diyebiliriz, Billâhi ve Tallâhi. Bu üç yeminin dışında bize yemin caiz değilir. Hocam Allah bazen Güneş’e yemin ediyor, bazen yıldıza yemin ediyor, bazen kıyamete yemin ediyor, bazen insana yemin ediyor. O yapabilir mi? O yapar. Sahip o, biz sahip değiliz. Biz hüküm veremeyiz, biz verilen hükmü icra ederiz. Biz hakem değiliz, biz futbolcuyuz. Biz oynarız, kararları kim verir? Penaltıyı kim çalar? Hakem çalar. Futbolcu diyor ki: “Çalacaksın! Bu penaltı olacak hocam.” Hakeme istediği kadar baskı yapsın, yaptırabilir mi? Yaptıramaz kardeşim, yaptıramaz. Hakem hükümleri koyandır, kuralları koyandır, düdüğü çalandır. Son nefes düdüğünü o hakem, Hakim olan Allah çalacaktır. Dolayısıyla sahibi olduğu her şey üzerine Allah Teala yemin edebilir. Bu yemin kaidesi onu bağlamaz ama bizi bağlıyor.
Tebliğ et!