Hz. Ali (radiyallahu anh) halife. Karşısında kim var? Hz. Aişe ve Hz. Muaviye. Cemel Vakası denir buna. Hz. Aişe, savaşı devenin üstünde yönetmiştir. On bin tane Müslüman ölmüştür, o savaşta. Hz. Ali’ye baskı yapıyorlar, Hz. Muaviye’yle beraber Hz. Aişe. Hz. Osman’ın katillerini bir an evvel yakala ve öldür, cezasını ver. Hz. Ali ne buyuruyor? “Soruşturma yapmam lazım. Haksız yere başka Müslümanların kanına girmeyeyim, bana zaman verin.” Ama bunlar zaman vermiyorlar. Hz. Osman’ın kopmuş olan parmaklarını, önemli yerlerde sergiliyorlar ve insanları galeyana getirmeye çalışıyorlar. Burada haklı olan taraf Hz. Ali, çünkü halifedir. Sabırla beklenilmesi gerekiyordur. Diğerleri ona biat etmiştir. Hz. Aişe de Hz. Muaviye de, Hz. Ali’ye biat etmiştir. Ancak acele davrandıkları için, acele hüküm verdikleri için, karşı bir ordu toplamışlardır ve burada Hz. Ali’ye karşı haksız bir rekabete geçmişlerdir. Bütün Ehl-i Sünnet alimleri icma ile sabittir ki, bu savaşta halifeyi yani Hz. Ali’yi haklı görürler. Peki, karşıdakiler ne? Hz. Ali’ye soruyorlar: “Sana karşı savaşanlara kafir diyebilir miyiz ey halife?” “Kesinlikle diyemezsiniz, hepsi iman ehlidir.” “Sana karşı savaşanlara peki münafık diyebilir miyiz?” “Kesinlikle diyemezsiniz, imanlı olduklarına ben şahidim. İkiyüzlü olamazlar.” “Peki ne diyebiliriz?” “Asi, diyebilirsiniz. Halifeye karşı biat ettikleri zata karşı, peygamberin hırkasına girmiş vekaletini almış zata karşı, asi oldular. Ben onları affettim, Allah’da affetsin.” Amin. Allah Resulü’nun dördüncü halifesi, onları affediyor. Ama birileri kraldan çok kralcı oluyor ve onlar adına hüküm veriyor. Hz. Ali’ye kafir diyor. Hz. Muaviye’ye kafir diyor, Hz. Aişe’ye kötü kadın diyor. Bu nasıl bir sapıklık… İmam Şafii Hazretleri’nin bu konudaki görüşü benim için çok muteberdir, çok güzel söz söylüyor. “Başkalarının kanlarıyla kılıçlarını buladığı şeyde, biz dilimizi kana bulamayalım.” Ne demek istiyor, mübarek? Onlar savaşmışlar birbirleriyle, Müslüman kanı dökmüşler. Bir taraf haklı, bir taraf haksız. Ama ortada on bin tane ölmüş Müslüman var. İki taraf da şehittir. O kesindir. Ortada on bin tane ölü Müslüman var. Bu Müslümanlar birbirini öldürmeseydi daha çok dağılacaktık. Daha çok ülkeye İslam’ı anlatacaktık. Daha kuvvetli olacaktık. Ortaya bir fitne çıkartıldı, şeytanla beraber aceleyle karar verildi ve yanlış bir hüküm ortaya çıktı. Ve halifeye karşı gelindi, bir içtihat hatası dolayısıyla. Böyle bir şey oldu ve bunlar kılıçlarını kana buladılar. Onlar kılıçlarını kana buladı, hadi bir içtihat hatası yaptılar. Biz dilimizi kana bulamayalım. Meseleyi onlara bırakalım. Hz. Ali dedi mi, “Ben affettim.” Dedi, sana ne oluyor? Sen Hz. Ali’den daha mı hak sahibisin, daha mı adalet sahibisin? Sana ne oluyor? Hz. Ali dedi mi, “Onlar benim Müslüman kardeşimdir, asilerdir, hata etmişlerdir.” Dedi, bitti. Savaşı Hz. Ali kazanıyor. Sonra ne yapıyor biliyor musunuz? Hz. Aişe anamızın devesinin yularından tutuyor, evine kadar götürüyor. Savaş esiridir bu. Evine kadar götürüyor, evine teslim ediyor. “Sen bana, Allah Resulü Aleyhisselam’ın emanetisin.” diyor. Bana yıllar önce Allah Resulü Aleyhisselam buyurmuştu ki: “Bir gün Aişe ile aranızda anlaşmazlık çıkacak. Sen ona bu anlaşmazlıkta iyi davran.” “Ey Allah Resulü benim mi Aişe ile aramda anlaşmazlık çıkacak?” Gelecekten haber verdiği hadislerden bir tanesi budur. Çıktı mı? Çıktı… Anlaşmazlık değil, savaş çıktı. Allah Resulü Aleyhisselam savaş dememiş orada, anlaşmazlık demiş. “Evet, senin çıkacak.” diyor. “Bu olay olduğu zaman, onu sağ selamet evine teslim et.” “Evine bırak.” diyor, Hz. Ali Efendimize. Hz. Ali bu hadisi şerifi olaydan sonra hatırlıyor. Hz. Aişe anamıza bunu söylüyor ve evine teslim ediyor. Sonra ne oluyor? Aişe anamız hayatı boyunca evinden dışarıya adım atmıyor ve hep ağlıyor, üzülüyor. “Kadınlar, mecbur kalmadıkça evlerini terk etmesinler.” ayetine her geldiğinde, her okuduğunda ağlamaktan ayetlerin devamını okuyamıyor Aişe anamız. Allah ona rahmet etsin. Amin. Allah bütün sahabelerin günahlarını, taksiratlarını da affetsin. Amin. Mesele budur kardeşim.
Tebliğ et!