Arı diye bir hayvan var. Arı! Ne yapıyor bu? Bal yapıyor. Bak Mevla’mız nasıl sahipleniyor arıyı. “Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti. Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler edin. Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollara gir. Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. “Onda insanlar için şifa vardır.” Bal çıkartan bir hayvan, minicik bir hayvan. Allah diyor ki: Bu arıya ben öğrettim bal yapmayı. Ben öğrettim. Aranızda bal yapan Arnavut var mı? Hocam ben çantanın en güzelini yapıyorum. Bal yapabilir misin kardeşim? Sen çantacısın, Sen bal yapamazsın. Balı, gerçek balı arı yapar. Ve gerçek bal öyle bir şeydir ki bozulmaz. Gerçek bal için Allahu Teala övgüde bulunuyor. Onda insanlar için şifa vardır. Arının karnından, bizim için şifalı bir sıvı çıkıyor. Yapışkan bir sıvı, Öyle bir sıvı ki, hayatı boyunca bir adam bal yese yaşamaya devam eder. Onun içinde her nimet vardır. Tıpkı, anne sütü gibidir. Sahiplenen başka bir ilah var mı? Yok yok, arıyı ben yarattım ona bal yapma işini de ben öğrettim, diyen bir ilah var mı? Yok! Allah sahipleniyor. Ey deist! Ey üniversiteli genç kardeşim. Sahiplenen kimse ona tâbi olacaksın. Tohumu ve çekirdeği sahipleniyor Mevla’mız. “Ya hiç görmediler mi ki, biz kır yere suyu salıveriyoruz. Kupkuru bir yere suyu salıveriyoruz toprağa. Onunla bir ekin çıkartıyoruz” Toprağa adam suyu bir salıyor, kuru toprak hiçbir şey yok. Ondan sonra oradan başlıyor bir şeyler bitmeye. Sadece suyla, Ondan hayvanları da yiyor kendileri de yiyor. Ondan sonra o çiftçinin, o bitirdiği nimetlerden hem çiftçinin hayvanları yiyor, hem çiftçinin kendisi yiyor, buğday yapıyor öğütüyor ve ekmek yapıyor. Hala gözlerini açmayacaklar mı? Hala bakmayacaklar mı? Ama bu deistler nasıl bakıyor. Bu ateistler nasıl bakıyor. Ya ben göremiyorum hocam ya! Allah Allah! Güneş var diyorsun ben göremiyorum ya, Parmaklarını çek. Çek parmaklarını, Aç şu önünü bir bak. Ama hala gözlerini açmayacaklar mı diyor Allahu Teala. Gözlerini açmazsan, Güneş’i inkâr edersin.
Tebliğ et!