Bu dünyada yazdığınız ne mesaj varsa, ne mektup varsa, ne yazı varsa, ne e-posta varsa, ne gece vakti 12 de gönderdiğin mesaj varsa… “Uyudun mu?” Bunların hepsi yazılıyor. Bunların hepsi hesapta. Karşına çıkacak. Tak! Sen gecenin birinde arkadaşına mesaj göndermiştin, “Haydi biraz gıybet yapalım.” demiştin. Hemen şu fetvayı verdin, “Ama biz konuşmadık ki, yazıştık.” Nasıl fetva ama? Haa böyle fetva olur mu? Fıkıhta bir kaide vardır. Hanımına… Kardeşim bir telefon verir misin bana? Telefon açıp da hanımını boşamadın, mesaj yazdın buradan. “Hatun beni çok fazla kızdırdın, akşam takım da mağlup olduğu için moralim bozuk. Seni boşadım, boşadım, boşadım.” Buraya üç kere boşadım yazdın, mesajla. Ama bak bir şey söylemiyorsun, söz söylemiyorsun. Mesaj karşı tarafa ulaştığı anda, kadın bu mesajı okuduğu anda ne oldu? Kadını üç talakla boşadın, bir daha senin hanımın olamaz. Sadece bir kere boşadım yazsaydın ne olurdu? Bir talakla boşamıştın. Tekrar iki talakla devam edebilirsin ama sen ne yaptın? Atar gider yapayım dedin, üç defa yazdın. Üç defa yazdın ama o gitti. İstediğin kadar kız, öfkelen, boşama kelimelerini kullanma. Başka şeyler söyle, başka şeyler konuş.
Tebliğ et!