Allah’ımız buyuruyor ki: ”O kadınla baş başa kaldığında Yusuf’un gönlü de ona meyil etti. Şayet bizden bir bürhan görmeseydi, Yusuf da ona meyil edecekti, ona yakınlaşacaktı.” (Yusuf, 24) Bürhan… Bürhan… Bürhan ne demektir Arapça’da? Delil demektir. Burada Allah Teala, Yusuf Aleyhisselam’a bir delil göstermiştir. Ayet-i kerime sadece bunu anlatıyor ama delilin ne olduğunu söylemiyor. Nereye bakacağız? Tefsirlere bakacağız. Eğer biz bir Vehhâbî olsaydık ne yapardık? ”Bana göre delil bu.” derdik. Bana göre, derdik, geçiştirirdik. Ama ehl-i sünnet Müslümanları ne yapar? Tefsirlere bakar. ”Bu ayetlerin sebeb-i nüzûllerini bilen ehl-i sünnet âlimleri bu ayetler hakkında ne buyuruyor?” der ve tefsirlere bakar. Tefsirlerde ne buyuruluyor bu konu hakkında? Delilden kasıt ikidir: Bir, Allah Teala ona babasının suretini gösterdi. Babası Yakup onun karşısına geçti; misal etti, tevessül etti ve onun göğsüne eliyle dokundu ve göğsündeki şehvet hissini yok etti ve Yusuf kaçmaya başladı. İkinci görüş nedir? Allah Teala Züleyha’nın suratına öyle bir çirkinlik verdi ki, içindeki kiri ve pisliği Züleyha’nın suratına bir çirkinlik olarak aksettirdi. Ve Yusuf ondan tiksindi ve kaçmaya başladı. Tefsirlerde bu olay böyle anlatılır. Dolayısıyla peygamberler günah işleme noktasına gelir ama Allah tarafından korunmuşlardır. Bir başka özelliği nedir? Peygamberlik verildiği zaman bir insana, ondan peygamberlik geri alınmaz. Yaptığı hata, söylediği söz ne olursa olsun peygamberlik geri alınmaz. Bu da peygamberliğin delillerinden bir tanesidir.
Tebliğ et!