Bazı kardeşler bizi evlerine davet ediyor. Evlerine gidiyoruz, oturuyoruz yemek yiyoruz, ezan okunuyor vakit geliyor. Kalkıyoruz on beş, yirmi kişi namaza. Ama ne görelim? Evde koltuklardan dolayı namaz kılacak yer yok. Kardeşler! bir Müslüman evleneceği zaman ilk olarak evinde düşünmesi gereken oda, ibadet odasıdır. İbadet odasında koca koca koltuklar olmaz. İbadet odasında sedir olur, yer döşeği olur. Bir de beni aldatmaya çalışıyor bu kardeşler. -Hocam bunlar Osmanlı koltuğu. Biliyorlar ceddime karşı hissiyatımı biliyorlar, muhabbetimi aşkımı biliyorlar. “Hocam bunlar Osmanlı koltuğu görüyorsun.” Bir de yumuşatmaya çalışıyorlar beni böyle. On beş kişi gidiyoruz, beş kişi namaz kılamıyoruz. İki ayrı cemaat, üç ayrı cemaat yapmak zorunda kalıyoruz. Kardeşler! Bu Allah’ın istediği bir ev değil. Bu evde insan oturacak, bu evde insan ibadet yapacak. Evin içinde ibadet yapacağız ki eve melekler doluşsun. Evin içinde namaz kılıp da melekleri doldurmazsak şeytanlar doluşur. Bu evin içerisinde bir şeyler doluşacak. Ya cinler, şeytanlar ya da melekler. Efendimiz aleyhisselam hadis-i şerifte ne buyuruyor? “Evlerinizi kabristana çevirmeyin, evlerinizde de namaz kılın.” Hadis-i şeriftir. Şu hâlde namazların bir kısmını camide cemaatle kılıyorken bir kısmını da evinle cemaatle kıl. Hanımını arkana almak istemez misin? Çocuğunla beraber cemaat yapmak istemez misin? Aynı yirmi yedi derece… O ev bir şenlensin, bir melekler akın akın gelsinler, kanatlarını gersinler, sana dua etsinler istemez misin? İsterim ama hocam, hanımla üç kişi olamıyoruz. O koltuktan olamazsın ki! Bir insan boyu koltuk ya. Koltuğa oturuyorum bacaklarımı kıramıyorum yani bacaklarım uzun kalmak zorunda. Allahu Ekber! Mübarekler böyle Osmanlı koltuğu olur mu? Ben ceddimizi biliyorum. Bizim ceddimiz sedirde otururdu. Böyle koltuk olmaz. Aldatmışlar, sizi kandırmışlar. Muhtemel koltukçu paralelciydi, kandırmış bunları. Böyle iş olmaz kardeşim ya Allah rızası için evlerinize dikkat edin. Almışsınız koltukları, bir kere olan olmuş. Beş, on sene sabredeceksiniz. O koltukları değiştirme zamanı geldiği anda hanımları dinlemeyin. Hanımların tek derdi vardır: Gösteriş, gösteriş, gösteriş. -Aman komşum Fatma Fransız koltuğu almış ben Osmanlı koltuğu alayım. Hanımın derdi bu. O bakmaz ki evinde cemaatle bir namaz kılar mıyız, bu evde bir sohbet olur mu? Bir gün bir hocayı davet edelim bir iki ayet, hadis söylesin. O bakmaz buna. Tek derdi var. Komşusu Naciye’ye evindeki halıları göstermek, perdeleri göstermek, koltukları göstermek. Kadın bu. Hele ki birde Arnavutsa Allah yardım etsin kardeşim. Allah yardım etsin.
Tebliğ et!