medeniyet fantazileri arasında yer alan evlilik programları toplumdaki mahremiyet algısını malesef yok ediyor ve reyting için her yolun mübah sayıldığı insanların eğlence aracı olarak görüldüğü ve onların duygularının istismar edildiği bu tür programlara sıra dışı ve bazı ruhsal bozuklukları olan bireyler katılıyor. çeşitli çirkin konuşmalar ve görüntüler ortaya çıkıyor ve özellikle evlilik için karşı tarafın sadece görünüşüne ve sayısal vasıflarına yani genelde maaş , yaş , boy , ev , araba gibi durumlarına bakılarak adımlar atılması ve hemen oldu bittiye getirme çabaları ise ayrı bir rezillik. halbuki evlilik hususunda efendimiz (a.s.m.) kadın 4 şey için nikahlanır. malı için , soyu için , güzelliği için ve dindarlığı için sen diyor dindar olana bak. ama burada soyu geçmişi ne olduğu belli olmayan kişiler ve sadece mal ve dış görünüşün önde olduğu bir seçim sunulması zaten dini yaşantısına bakmaya fırsat bile bırakmıyor. veya dindar kimliği ile gelenlerin dine ne kadar zarar verdiklerini görüyoruz. yok efendim elektrik alamadım yok bir kıpırtı olmadı hadi bir çay içelim diyip aniden el ele tutuşup oradan gidiyorlar. bu ne elektrikmiş arkadaş sanki görsen jeneratör pazarlama şirketleri var cahiliye döneminde kadınlar pazarlarda görücüye çıkarılır orada pazarlanır ve satılırdı. şu evlilik programlarının şu durumdan bir farkı var mı acaba ? şimdi daha alımlı daha dikkat çekici şekilde televizyon ekranlarında pazarlıyorlar. işte şöhret aynı-ı riyadır yani gösterişin ta kendisidir ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. ve insanı insana abt ve köle yapar. şöhret öyle zehirli bir bal ki şöhret namına insan ruhunu bile ayaklar altına aldıracak dereceye iniyor. haysiyetlerinin ayaklar altına aldıracak davranışlar ile topluma zerre faydası olmayan görüntüler ortaya çıkıyor. sahneye atlayıp dans eden genç , yaşlı , erkekler ve kadınlar işin zirvesi zaten aynı dişisini etkilemeye çalışan arizona kertenkeleleri gibi şaklabanlık yapmaya başlıyorlar. yani şunu düşünmeden de edemiyorum , acaba bunların ailesi , akrabası , tanıdıkları hiç mi bu hallerini görmüyorlar. veya işte bunları acaba tanıyan birisi yok mu diye insan kendini alamıyor. ve oraya katılanlardan birçoğunun dikkat ederseniz evlatları var. neyse söylenecek şey çok ama inşaallah rtük gerekeni yapar diye bekliyoruz. ve en büyük darbeyi aile yapısına vuruyorlar. bu tür programlar ile yetişen çocukların kadına bakış açısı da değişiyor. her kadın para düşkünü ev araba isteyen kişiler gibi gösteriliyor. işte medeniyet ise kadınları yuvalarından çıkarıp o perdelerini indirip beşeri de baştan çıkarmıştır diyor üstad hazretleri helal haramın unutulduğu bu programlarda üzülerek söylüyorum ki tesettürlü sahısların sergilediği bu edepsiz tavırlar daha ilk gördüğü erkekle sarmaç dolaç olmaları ve hemen dans etmeleri islamafobiyi oluşturmaya çalıştıklarının açıkça belirtisi erkeklerde kadına ve kadınlarda erkeğe bir güvensizlik oluşturuluyor. bak dindar olanını da gördük diyerek çirkin görüşlerin ortaya çıkmasına sebebiyet veriliyor. kadınların cevheri olan sadakat ve hürmetleri ve erkeklerin fedakarlıkları yerle bir oluyor. bir kadın kendini açıklık ve saçıklıkla başkalarına göstermeye ve sevdirmeye çalışsa her ciyette zarar eder diyor. ve tesettürlüler böyle işte diye başlayan konuşmalardaki vebali malesef düşünmüyorlar. edepsizlik öyle safhaya gelmiş ki annesi ve babası kızını alıp evlilik programına getiriyor. burada herkese çok büyük görev düşüyor. evet kardeşim sen evlilik programlarını izleme ve izletme çeviri : Yusuf AYDEMİR
Tebliğ et!