İnsan! Biz kimiz, biz neyiz ve ne için yaratıldık? Acaba hallerimizden hesabe çekilmeyecekmiyiz? Yoksa başıboş bırakıldığımızı mı sanırız? Evet nisyana kapılmış gitmekteyiz. Hatta bununla da kalmaz, ben diyecek kadar zalimliğe bürünmüşüz ve cahilliğe tapmışız. Koca dağlara kafa tutacak kadar benlikte boğulmuşuz. “İnsan, nisyandan alındığı için nisyana yani unutulmaya müpteladır” der Bediüzzaman ve ekler “Nisyanın en kötüsüde nefsin unutulmasıdır. Her şeyde nefsini hatırlayan insan neden nefsini unutur. Çünkü sadece ücrette, ödülde nefsini öne koyacak kadar zalim ve cahildir. İnsan bunu kabul eder mi? (Gümleme sesiyle) HAYIR! Bunu nefsine kondurmayacak kadar cahilliğe ve zalimliğe aşık olmuş ve ruhunu esir etmiştir. Allah’ı(c.c) unutur, Hazreti Peygamber’i(s.a.v.) unutur, davasını unutur, yaşam gayesini unutur, nefsini, hesaba çekileceğini, cehennemi, kıyameti unutur. Unutuuur, unutuur ve o unutkanlık en son onu o kadar sarmıştır ki unuttuğunu da unutur. Bu kadar unutkanlığa rağmen o ruh o bedende yaşamaya devam eder ama insan olarak mı bilinmez. Belkide görülmemiş bir beden olarak gaflet uykusundan uyanana kadar. Gafletde, ölü bir bedende, hayatda zanederken kendini aniden gözleri kamaşmaya başlar ve hakikat görünür. Perdeler kalkmıştır artık ve der: “Kaçacak yer var mı?” ve yüz çevirdiği ezelden ve ebedden bir ses işitir. “Hayır, kaçacak hiç bir yerin yok. Varacağın tek yer Rabbinin huzurudur.” (Gümleme sesi) Ve yaptıklarından ve yapmadıklarından haber verilir. Unuttuğu nefsi, onun şahididir artık. Özürler, af dilemeler nafiledir ve Rabbi emir verir. Cehennem getirilir. İnsan belki de nefsi için, son bir umut, bir hayır niyaz eder. “Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim.” der. Artık boşadır. O gün Allah’ın edeceği azabı kimse edemeyecektir. İşte ey insan, bu sözleri işitmekten dahi ürkersin, peki daha neyi beklersin? Gözlerin kamaşacağı gün gelmeden hakikate dön. Kur-an’dan işittiğin sözleri tefekkür et. Aklını başına al. Ölü bir bedende gezmeyi bırak, kafa fenerini kır at. Hakikat olan güneşe yüzünü çevir, huzura kavuş. O senden razı, sende ondan razı olarak Rabbine dön ve seçkin kulları arasına katıl ve “Cennet’ime gir” sadasını işit. Allah’a emanet olun. Altyazı M.K.
Tebliğ et!