Ama şimdi ne yaptılar? Çok yanlış politikalardan bir tanesi; kadınları ticarete, kadınları iş hayatına sevk etmeye başladılar. Ve ne oldu? Erkekler işsiz kalmaya başladı, kadınlar çalışan oldu. Bir milyon kadına iş verdiler, bir milyon adamı işsiz bıraktılar. Şu dengesizliğe bakın! Sonuç ne oldu? Bir milyon kadın, bir milyon işsiz erkeğe bakmaz. Çalışan kadın çalışmayan erkekle evlenir mi? Evlenmez! Ama bir milyon çalışan erkek, dört milyon çalışmayan insana bakar. Bir karısı iki tane de çocuğu, dört kişilik bir aileye bir milyon çalışan erkek bakar. Ama bir milyon çalışan kadın, bir milyon çalışan kendisinden başka kimseye bakmaz. Dengeyi bozdular. Sonra ne oldu? Fuhuş arttı, zina arttı, kumar arttı, evliliklerde boşanmalar arttı. Adam hayatı boyunca çalışmış, işten çıkartmışlar. Kadın başka bir işe giriyor bu sefer. Adam iki ay evde duruyor, çalışmıyor. Kadın çalışıyor. Zoruna gidiyor sabah erken kalkmak, işe gitmek. Adam evde yatıyor ya, zoruna gidiyor. “Ben boşanma davası açacağım.” diyor. “Hayırdır hatun!” “Sen evde yatıyorsun, ben çalışmaya gidiyorum.” diyor. “Ya hatun, on sene ben çalıştım, bu eve on sene ben baktım. Ee çıkarttılar işten. Ben mi sana dedim git çalış, işe gir diye? İşe girdiğin zaman kibirleniyorsun, beni aşağılıyorsun ve şimdi boşanma davası açıyorsun.” Dengeyi bozdular! Dengeyi bozdular! Bir de demezler mi zeki kayınvalideler, İslam ilimleri okumamış zeki kayınvalideler, İslamsız kayınvalideler? Demezler mi? Çalış kızım çalış kocanın parasına muhtaç olma! Kızlarının evde çocuklarına bakmasını istemiyor. Oraya yönelmesini istemiyor, çalış diyor. Dışarıya git, bir iş bul, çalış diyor. Kocanın parasına muhtaç olma, muhtaç olma ona! Bizim gururumuz var, yediremeyiz gururumuza. Peki! Çalış diyorsun, kızına boyuna gaz veriyorsun. Sonra çalıştıktan sonra biraz köşeye birikim yapıyor, kibirleniyor, kocayı boşuyor. Ondan sonra kocadan tazminat alıyor. On sene tazminat alıyor. Evli olduğun adamın parasını almak ağırına gidiyor. Evli olmadığın, boşadığın adamın parasını almak ağırına gitmiyor. Şu çarpıklığa bakar mısınız Allah aşkına ya! Biliyorsunuz ülkemizde bir kanun vardı. Değiştirmişler elhamdülillah, biraz daha yumuşatmışlar onu. Nafaka, süresiz nafaka kanunu vardı. Bir erkekle bir kız, altı ay evli kalsa, üç ay evli kalsa, boşasa erkek bunu; o kız kırk yıl boyunca evlenmese başka birisiyle, bu erkek kırk sene boyunca o kıza nafaka ödemek zorunda. Şu rezalete bak, tamamen haram! Kul hakkı! İslam’da iddet dönemi kadar, o üç aylık dönem kadar nafaka verirsin. O dönem kadına bakarsın. İddet bittiği anda kadına nafaka verilmez. Mehir vardır İslamiyet’te. Mehrini verirsin bağlar kopar, bağlar biter. Ama böyle saçma sapan kanunlar çıkarttılar. Şimdi onu biraz daha yumuşatmışlar. Kaç sene evli kalırsan o kadar nafaka vereceksin. Yirmi sene mi evli kaldın? Yirmi sene nafaka vereceksin gibi bir sisteme getirmişler. Hâlâ kul hakkı! Hâlâ kadınlarımıza haram para yedirmeye devam ediyorlar. Allah bu başımızdakilere izan versin. İslam ilimlerini öğretsin ki bu yanlış kanunları değiştirsinler. Burada arıza var. Nasıl ki güzel işlerini takdir ediyorsak… On işlerinden dokuz tanesi güzel. Ama arada İslamiyet’e uymayan işlerini de bildirmek zorundayız. İnşallah Rabb’im ilimlerini arttırsın ki bu yanlışlarını düzeltsinler. İnşallah. Yani Muhammed Aleyhisselam şahit, Allah’ın bir olduğuna şahit. Sahabeleri de şahit olan insanı görmüş, sevmişler ve ona benzemeye çalışıyorlar. Benzedikçe muhabbetleri ve aşkları artıyor. Bize düşen ne burada kardeşler? Bize düşen de Muhammed Aleyhisselam ve sahabilerini okumak, dinlemek ve benzeşmeye çalışmak. Benzemezsek huzuru asla bulamayız. Mümkün değil bulamayız.
Tebliğ et!