Şimdi, Efendimiz aleyhisselam gizli günah konusunda bir hadis-i şerif buyuruyor. Allah için iyi dinleyin bunu. ”Günahlarını açıklayanlar hariç, bütün samimi tövbe eden insanlar affedilmiştir.” Bak bak bak! Kim hariç diyor? Açıklayanlar hariç. Samimi olarak tövbe edenlerin tamamı affedilmiştir. ”İnsanlardan birisi geceleyin bir günah işler, Allah Teâlâ günahını örtmüştür. Ancak sabaha çıkınca, Allah Teâlâ’nın örttüğü perdeyi açar ve günahını insanlara anlatırsa işte bu kul affedilmez.” Geceleyin günah işledin. Yalnız başına kaldın müslüman kardeşim annen, baban komşuya gitti. Sen kiminle kaldın? Bilgisayar ile baş başa kaldın. Bilgisayar, çifte ajandır. Double agent. Çifte ajan. 1) Aynı bilgisayar şeytan olabilir. 2) Aynı bilgisayar bir melek de olabilir. Bu senin kullanımına bağlıdır. Evde kimse yokken senin kaliten, iman gramajın işte o an da bellidir. Hemen bilgisayarın karşısına oturan müslüman genç kardeşim istediği erotik siteye girebiliyor mu giremiyor mu? Engellenmiyor, hepsi açık hepsi serbest. Haberleri bile izlerken sağdan soldan çıplak kadınlar giriyor mu girmiyor mu? Ben bu iş ile uğraşıyorum. Size her hafta burada haber okuyorum. Ama en detaylı en önemli haberi bile kopyalayıp yapıştıracakken sağ taraftan çorap reklamı, çorabı göstermiyor kadını pazarlıyor. Çıplak bir kadın. Sağ taraftan araba lastiği reklamı ama lastik yok kadın var. Bu ne sapıklık ya? Sonra da televizyonlara pompalıyorlar; ”kadın hakları, biz kadın haklarını koruyoruz.” Yalancı sahtekarlar sizi. Araba lastiği reklamında kadını çırılçıplak soymuşsun ve diyorsun ki ”biz kadınları koruyoruz.” Mekkeli müşrikler ne kadar aşağılıksa, kadınların çıplaklığıyla para kazananlar da o kadar aşağılıktır. Kadınları pazarlayan insanlar da o kadar aşağılıktır. Biz bu ülkede 28 şubat gibi büyük zulümler gördük kardeşler. Bizim müslüman kardeşlerimiz okullarda, imam hatipte okuyan bizim kardeşlerimiz gözümüzün önünde başörtülerini açtırmamak için polisten job yediler. Polis, garibim yukarıdan emir alıyor yapacak bir şey yok. ”Açacaksın” diyor. Başörtülerine ellerini attılar o müslüman kızların. Sonra on sene geçti, on beş sene geçti başa müslümanlar geçti şimdi herkes serbest başörtülü adam hakim oluyor, milletvekili oluyor, savcı oluyor. Başörtülü müslüman kadın her şey olabiliyor artık. Ama moda denilen bir rezalet, o 28 şubatta başını açtırmayan müslüman kız kardeşime, moda denilen rezalet her tarafını açtırıyor. Kullanıyor, tesettürü kullanıyor daracık elbiseler giydiriyor müslüman kadına Ne oluyor bu? Kandırılmış müslüman. Beyni boşaltılmış müslüman. Parası maddi durumu yerine geldi. Baskı da yok. Baştaki insanlar da müslüman. Şimdi, nefsleri kudurttukça kudurtalım(!) Böyle iş olur mu kardeşim? İşte o bilgisayarın karşısına oturdun müslüman kardeşim. Bilgisayarı açtın senin karşında iki yol var. Ya kitap okuyacaksın Ya ilmi sohbetler seyredeceksin ya açacaksın bir film seyredeceksin, şimdi yavaş yavaş ortaya ve kötüye doğru gidiyor. Ya da şehvet seyredeceksin. Şehvetini tatmin edeceksin. Hem melek hem şeytan. Kim var senin yanında? Anan yok, baban yok, kardeşin yok teke teksin. Rabbin ile baş başasın. İşte bu günahın gizli olanı demektir. Şimdi akşam bu çocuk açtı bilgisayarı o günahı işledi. Sabahleyin de gitti, iş arkadaşına yanındaki beraber çalıştığı iş arkadaşına dedi ki ”akşamleyin bi site buldum, süperdi. Şehvetimi tatmin ettim. Çok zevk aldım.” dedi. Yanındaki arkadaşına ne yaptı? Gizli olanı aşikar yaptı. Efendimiz aleyhisselam’ın deyimiyle Allah’ın kendisine örttüğü perdeyi gitti arkadaşına açıkladı ve perdeyi kaldırdı. Allah Teâlâ diyor ki; ”Ben bunu affetmem.” Neden? Açıkladın. İşte bu, günahın gizli olanıdır. İmam Fahreddin Razi hazretleri gizli günahı anlatırken kalbin fiillerinden de bahseder. İslamiyete göre; kalbimizden birisi hakkında bir kötülük geçtiği anda bu günah olarak yazılmaz. Bu, kalbin fiilidir ancak bir şart vardır; Eğer o kötülük devam ederse, dönmeye devam ederse, plan haline dönüşürse artık o bir vesvese değildir. Sen kuruntu yapmışsın. Ve sen mahallendeki o adama bir kötülük yapmak için plan yapıyorsun artık şeytanla ortaksın. Bu gizli günah, yani dile dökmediğin günah ne olmuş oluyor? Kalbinde kurduğun için artık kalbindeki fiil bile günah olarak yazılmış oluyor. İşte mahşere gittiğimiz zaman, o deftere baktığımız zaman ne göreceğiz? Bunları da göreceğiz. Mahallendeki ikinci arabayı almış olan adama haset ettin sen. Haset ettin. ”Allah’ım şunun arabasından bir tanesini patlat.” dedin. Beddua ettin. Müslümana beddua edilir mi ? ”Ama Allah niye bana vermiyor da ona veriyor?” Sana mı soracak? Allah kime ne vereceğini sana mı soracak ?
Tebliğ et!