İki hafta önce bir sual geldi. Hem suali nakledeceğim hem de yazdığım cevabı nakledeceğim inşa’Allah. Nasuh tövbesi ile alakalı, çok önemli. “Selamun aleykum hocam. Bir sorum var. İnsan geçmişinde bir günah işleyip tövbe-i nasuh yaptıysa ve ona sorarlarsa “bu günahı işledin mi?” diye. O kişi de hayır yapmadım derse yalan söylemiş olur mu?” Şimdi, geçmişte büyük bir günah işlemiş. Diyelim ki içki içti, diyelim ki zina yaptı. Arkadaşı da geldi. Dedi ki: “Kardeşim, sen böyle bir günah işledin mi?” Ama bu adam da nasuh tövbesi yapmış. Geri dönmemelisin. Bir daha işlemeyeceksin. Arkadaşı geldi, dedi ki: “Sen böyle bir günah işledin mi işlemedin mi?” Adam bunu soruyor. “Bir insan tövbe ederse hiç yapmamış gibi olur deniliyor hocam. Bir de zorla ikna edildiyse bir kişi bir günaha, o zaman şahitler olmuş oluyor. O kişi tövbe-i nasuh ederse durum yine aynı mıdır? Yapmadım diyebilir mi?” Yani gizlemek istiyor. Açıklamak istemiyor. Cevap: “Ve aleykum selam. “Günahlarından tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” Efendimiz Aleyhisselam. Nasuh tövbesi yapmış olan bir kişinin geçmiş günahları affolunur.” Sıfır olur kardeşler. Nasuh tövbesi demek nesh eden tövbe demektir. Geçmişi sıfırlamış olursun. Tarikata girdiği zaman bir adam ne deniyor ona? “Kardeşim sen bu Allah yolundan Mevla’ya ve Peygamberimize daha çok yaklaşmak istiyor musun? İstihare namazı kılacaksın. İstihare namazının sonucunda güzel bir işaret görürsen senin nasibin bu yoldan demektir. Bir tövbe yapacaksın Allah’ın huzurunda. Bu tövbeye nasuh tövbesi denir.” Yani “otuz yaşına geldim Allah’ım. Birçok günahım oldu. Bu günahların tamamına tövbe ediyorum. Nasuh tövbesi yapıyorum.” Bu tövbe ne olmuş oluyor? Nesh ediyor. Geçmişteki bütün günahlarını temizliyor. Eğer bir daha işlemezsen. Şart budur. Bir daha işlemeyeceksin. “Ancak şu günahı işledin mi diye soran kişiye işlemedim demek de yalan olur ki yalanla iman bir arada bulunmaz.” Şimdi de kardeş sana geldi. Sen de tövbe ettin bu Allah yolunda. O günahı işledin mi? İşledin. Adam da sana geldi. “Ya sen geçmişte böyle bir günah işlemiş miydin?” Ne diyeceksin sen? İşledim desen ne olur? Şahit tutmuş oluyorsun. İslam’da yasaktır şahit tutmak, gizleyeceksin. İşlemedim desen ne olur? Yalancı olmuş olursun. Ne yapacaksın? “Geçmişte bazı günahlarım oldu Allah beni affetsin. Tövbemi de yaptım. Bir daha işlemeyeceğim.” Ama şu günahı işledim demeyeceksin. Nokta atışı yapmayacaksın. Kendinle alakalı sırrı vermeyeceksin. Allah’ta kalsın o. Ben bu günahı işledim deme. “Tövbe ettim bütün günahlarıma. Geçmişime tövbe ettim.” de. Devam edeyim. “Evet o günahı işledim dese bu kez soruyu soranı şahit tutmuş olur ki insanları işlediğimiz günahlara şahit tutmak da caiz değildir.” Şahit tuttuğun zaman affedilmiyor. Gizli işlediğin bir günahı, şahit tuttuğun zaman affedilmiyor. Ne yapacaksın? Gizli mi işledin, gizli kalacak. “Ben de kalacak. Kimseyi şahit tutmayacağım. Allah’ıma tövbe edeceğim. Rabbim beni affetsin.” Böyle diyeceksin. “Bu soruyu soran kişiye şu söylenebilir: “Geçmişte çok günahlarım oldu. Ama ben nasuh tövbesi yaptım ve Rabbimin beni affettiğini ümit ediyor, önüme bakıyorum.” Ne dememiz gerekiyor? Hepimizin geçmişte günahları var. Biz peygamber değiliz. Âliminden, velisine masum olan yoktur, korunmuş olan yoktur. Hepsi günah işleyebilir. Bu payları vardır. Ee… İşlediği bazı günahlar; bu günahlar gizli olabilir, açık olabilir. Açık olanda şahit bırakmışsa tövbe ettiğini söyleyecek. “Ben bu günaha tövbe ettim ve bir daha işlememeye kast ettim.” Gizliyse açıklamayacak. En sağlam sırlı arkadaşınızı düşünün kardeşler. En sırlı dostunuz, ahiret kardeşiniz. Bu adam sana geldi, dedi ki: “Kardeşim, bana işlediğin büyük bir günahı söyler misin? Ben de sana bir sırrımı vereceğim.” Söyleyebilir misin İslam’a göre? Söyleyemezsin, şahit tutmuş oluyorsun. “Kardeşim, senin de günahların var benim de günahlarım var. Ama bu gizli işlediğim günahlardandır, ben tövbe ettim. O defterleri açma. Biz o defterleri sildik. İnşa’Âllah Rabbim de silmiştir.” Bunu diyeceksin kardeşim.
Tebliğ et!