“Eve lem yerel insânu” “insan görmedi mi? Allah Teala Hazretleri bize “görmedi mi?” diye hitap ediyor kardeşler… Neden böyle hitap ediyor? Çünkü bir zaman gelecek, teknik çok ilerleyecek, insanın hangi spermden; hangi yumurtadan döllendiği bire bir bütün aşamalarıyla ortaya çıkacak. Allahu Teala Hazretleri Kur’an’da bu olayı anlattı. Mevla Teala ne buyuruyor Kur’an’da? “Biz önce onu bir nutfe yaptık.” Bakın, insanın gelişme safhasına bakın… Bilimin olmadığı, mikroskobun olmadığı, tıp ilminin gelişmediği on dört asır önce Allah insanın gelişme safhasını, anne karnında oluşma safhasını anlatıyor. Dört aşama! “Önce onu bir nutfe yaptık.” Pis bir hücre. Pis bir su, yapışkan bir su! Sonra o nutfeyi alak’a dönüştürdük. Alak! Bir kan pıhtısı… “İkra’bismi rabbikellezî halak, Halakal insâne min alak”. İnsanı bir kan pıhtısından yarattık. Buradaki ayette ikinci aşamamızı söylüyor. Sonra ne yaptık diyor onu? Sonra onu bir et parçasına dönüştürdük. O kan pıhtısı spermle beraber annenin yumurtasıyla birleştikten sonra annenin rahim cidarında, rahim duvarında, orada yapışıyor. Rahim duvarında yapışıyor ve çekmeye başlıyor, bir sülük gibi… Dedeniz, nineniz sülük kullanmıştır. Sülük tedavisi Rasulullah aleyhisselamın methettiği bir tedavidir, Hadis-i Şeriflerde. Herhangi bir bedende pis kan varsa özellikle pis kanı çekiyor. Allah’ın hikmeti… Allah o hayvana da bu özelliği vermiş. Şimdi sülüğü koyuyorsun üstüne, bedende geziyor. Nerede pis kan varsa işe yaramayan, bedene sıkıntı veren onu emmeye başlıyor. Emiyor emiyor, büyüyor sonra patlıyor, ölüyor. Bir adamın yemek yerken aşırıya gitmesi ve kendini öldürmesi gibi. Şimdi, rahim cidarındaki o nutfe var ya, o meni, o sperm var ya, o milyonlarca canlı hücreden bir iki ya da üçü dördü tutunuyor. Annenin rahmine tutunuyor ve oradan kan emmeye başlıyor. Devamlı çekiyor, devamlı çekiyor. Sonra o ne oluyor? Kan pıhtısı haline geliyor. Sonra kanı emdikçe “biz onu bir çiğnem et parçası haline dönüştürdük.” 1-)Meni, 2-)Kan pıhtısı, 3-)Bir çiğnem et parçası. 4. Evrede, sonra annenin karnında “onu bir yaratığa, bir varlığa çevirdik.” Var mı bunu sahiplenen bir tane ateist, on dört asır geçmiş bunu sahiplenen bir tane bilim adamı? Nerede bu Edison’lar? Nerede bu Nicole Tesla’lar? Nerede bu Newton’lar? “Ben yaptım.” desin ya! “Ben yaptım.” “Annenin karnındaki bu oluşumu ben yaptım.” desin. Nerede bu Tanrı tanımazlar? Diyemediler. Kimse sahiplenemedi. Bunu bizim Allahımız sahiplendi. Resulullah Aleyhisselam’ın zikrettiği 124 bin peygamberin ağzındaki tek ilah: Allah celle celâluhu onun şanı yücedir. O sahiplendi. Şu halde kardeşim, onun kudretine boyun eğmen lazım gelmez mi?
Tebliğ et!