Çok sorulan bir sualdir: “Ölüden himmet istenir mi?” Bazı kullar ne yapıyor? Peygamberin kabrine gidiyor. Bir velinin kabrine gidiyor. Şehit kardeşinin kabrine gidiyor ve ondan himmet istiyor. “Bana dua et kardeşim. Allah işlerimi yoluna koysun.” Buna himmet istemek denir. Bana yardım et, demektir himmet. Ölüden himmet istenir mi? Mealci ne diyor? -Şirktir. Vehhabi/Selefici -İngiliz Müslümanı- ne diyor? -Şirktir. İslam ne diyor? İslam diyor ki: “Kim ölü kim diri?” “Velâ tekûlû limen yuktelu fî sebîli(A)llâh” Allah’ın kitabı şöyle diyor: “Siz onlara sakın ölüler demeyiniz.” “Velâ tekûlû” “Sakın demeyin”, “limen yuktelu fî sebîli(A)llâh” “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz.” “bel ahyâun” “Bilakis onlar diridirler”, “velâkin lâ teş’urûn” “Siz bunun şuurunda değilsiniz.” Şuur, şuurlu Müslüman nereden geliyor? -Arapça’dan. “teş’urûn” Farkında değilsiniz, demektir. Şuur, farkındalık demektir. Sen bunun farkında mısın değil misin? Allah, bazı kulları adına Kur’an’da diyor ki: “…Onlar ölü değil.” “Siz onlara ölü diyorsunuz ama onlar ölü değil. Siz birer cesetten ibaretsiniz. İçinize ben ruh verdim. Bu cesetlerden sıyrıldığınız zaman gerçek yaşama gideceksiniz, berzah alemi.” Şu hâlde, sen geçtiğin zaman peygamberinin kabri karşısına… Allah nasip ederse Kasım 15 gibi biz umreye çıkacağız inşallah. Rabbim o yerleri görmeyi nasip etsin. (Amin) Muhammed Aleyhisselam’ın karşısına geçeceğiz. Ne diyeceğiz? Sahabilerin yaptığını yapacağız: “Esselatü vesselamü aleyke ya resulullah.” Ne demek? “Salat ve selam sana olsun ey Allah’ın peygamberi.” “Sana” tabirini biz kime kullanırız? Ölülere mi kullanırız? Dirilere kullanırız. “Sana” tabiri dirilere kullanılır. Konuştuğun insana “sana” dersin. “Sen” diye hitap edersin. Biz her gün namaz kılmıyor muyuz kardeşler? Namazda Ettehiyyatü’de ne okuyoruz biz? “Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” Her namazda, “Ettehiyyatü” okumadan namaz yoktur. “Ettehiyyatü”süz namaz olmaz. “Esselâmü aleyke” “Sana selam olsun.”, ‘eyyühen-Nebiyyü” “Ey Allah’ın nebisi!” “ve rahmetullâhi” “Allah’ın rahmeti de senin üzerine olsun.”, “ve berakâtüh” “ve onun bereketi de senin üzerine olsun.” Biz her namazda ilk oturuşta ve son oturuşta Muhammed Aleyhisselam’ı karşımıza alıyoruz ve ona selam veriyoruz. Bu mealcilerle bu vehhabiler “Ettehiyyatü” okumasınlar. Ben uyarıyorum, madem şirk! Madem ölüye selam vermek şirk, ondan dua istemek şirk, okumayın kardeşim! Siz inanmıyorsunuz Allah’ın dinine. Allah’ın kitabına inanmıyorsunuz siz. Onlar ölümsüzdür, diyor. Siz: “Hayır, Allah burada yanlış yapmış olabilir.” diyorsunuz. İnanmadığınız şeyi niye söylüyorsunuz? Niye okuyorsunuz? Burada bir iki yüzlülük yok mu? Biz iman ettiğimiz için okuyoruz ve okumaya da devam edeceğiz. “Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” Ettehiyyatü yoksa namaz da yoktur. Muhammed Aleyhisselam’ın kabri karşısına geçeceğiz, yine salat ve selam getireceğiz Efendimiz Aleyhisselam’a. Biz, lakayt bir şekilde onun kabrine gidip elini, kolunu sallayıp altınlara bakan adamlar gibi değiliz. Biz, Muhammed Aleyhisselam’ın karşısına Şeyh Şamil gibi yapamasak bile -o sürünerek gitmiştir- kalbimizi en azından süründüreceğiz. “Layık bir ümmet olamadık sana, ey Allah’ın peygamberi!” -sallallâhu aleyhi ve sellem- diyeceğiz. Şu hâlde, ölüden himmet istenir mi? -İstenir, çünkü o ölü değil. Allah’ın peygamberine ölü diyen çarpılır be! Ahmaktır o! Ancak İngiliz Müslümanı Vehhabi/Seleficiler bir de Mealciler der: “O öldü, işi bitti onun. Ne şefaat ne dua ne hayır duası ne istiğfar, bize hiçbir şey yapamaz o.” Anca onlar söyler. Allah şehitlere “ölümsüzdür” diyor Kur’an’da. “Şehit mehit yok onlar da gitti, onlar da öldü.” der. Onların akidesi bu. Yunus Emre’nin sözünü hatırlayın. “Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez.” Başka bir veli şöyle diyor: “Biz aşığız, biz ölmeyiz, karanlıklarda kalmayız, çürüyüp toprak olmayız, bize leylü nehar olmaz. (bize gece gündüz olmaz.)” Bunu neye dayanarak söylüyor? Çünkü biz Allah’ın dinine hizmet eden sadıklardanız, elhamdülillah. Öldüğümüz zaman Allah ruhumuzu kabirde hapis bırakmayacak. Ve ruhumuz, tıpkı kabrimize gelip bizim adımıza istiğfar eden, Kur’an okuyanlar olduğu gibi bizim ruhumuz da o gelenler adına Allah’a istiğfar edecek ve dua edecek. Efendimiz Aleyhisselam ne buyuruyor hadislerinde? “Kabirde yatanın diriye yardımı, ona dua etmek ve onun adına istiğfar etmekle olur.” Buna himmet denir. Şu hâlde ölüden himmet istenir mi? Kur’an ve sünnet diyor ki: “İstenir.” Sen Kur’an ve sünnete tabi değilsen “Ben kabul etmem.” diyebilirsin. O senin dinindir, o senin inancındır “Lekum dînukum veliye dîn” “Senin dinin sana, benim dinim bana.” Ben Müslüman’ım diyenlerden daha mutlu, daha mesut, daha felaha ermiş bir adam bu dünyada yoktur, elhamdülillah.
Tebliğ et!