Bakın! Bu gece Mevlit gecesi. Rasullullah’ın doğum gecesi bizim bir bayramımızdır. O olmasaydı biz şu anda putperesttik Allah’u alem. Türk milletinin hidayeti nasıl olmuştur? Türk milleti, Selçuklu’dan önce en çok bilinen ismi ile Büyük Hun İmparatorluğu’dur. Ama putperesttir. Büyük Hun İmparatorluğu putperesttir. Daha hâlâ Müslüman olmadı. Müslüman olmasının sebebi ney? Yaptığımız bir iyi iş. Hunların yaptığı iyi bir iş, iyi bir amel. Neydi o amel? Çinliler Araplara, Müslüman Araplara savaş açtı. Rasullullah aleyhisselam Türklerden bahsettiği hadislerinde ne buyurdu? Daha Müslüman değiliz. Bak Allah’ın peygamberine: “Türkler size saldırmadıkça siz onlara saldırmayın.” Bu Rasullullah’ın buyruğudur, sallallahu aleyhi ve sellem. Araplarla aramızda hiçbir savaş olmamıştır. Ta ki Çinliler, Müslüman Araplara saldırıncaya kadar. Hun Türkleri kime tapıyor? Allah’a tapmıyor, gök tanrı denilen bir inanışta. Gök tanrı. Yine tek tanrı ama gökte oturduğunu varsayıyorlar. Tıpkı şimdiki Hristiyanlar, Vehhabi Şiiler gibi. Gökte oturan bir ilah. Öyle hayal ediyorlar. Bu sapık bir inançtır. Allah’ı yarattıklarına benzetmek demektir. Birçok kaide, Müslüman olmamamıza rağmen birçok kaide onlarla benzerlik gösterdiği için Araplarla Hun Türklerinin arası yakın. Ne zaman ki Çinliler, putperest Çinliler Araplara savaş açıyor, Araplar bizden yardım istiyor. Bizimkiler de gidiyor yardım ediyor. Ve savaşı, Araplar ve Hun Türkleri kazanıyor. Sonra Araplarla olan sıcak ilişkiler ticarete dökülüyor. Araplar gelip Hun Türklerinin mekanlarında medreseler açıyorlar. İlim meclisleri açıyorlar ve İslam’ı tebliğ ediyorlar. Hiç ters karşılanmıyorlar. Ve İslam gittikçe gelişiyor. Liderlerimiz, Türklerin o an başında olduğu liderler; ters bakmadığı için, Müslümanları kesip doğramadığı için İslam kolay bir şekilde aktarılıyor. Ve hiçbir zorlama olmadan, hiçbir baskı olmadan Hun Türkleri Müslüman oluyorlar. Ve sonra Selçuklu ve sonra Osmanlı geliyor. Kıyamete kadar Allah’ın izniyle Müslüman olarak yaşamaya devam edeceğiz. Allah bizi bozmasın. (Amin) Bu hidayettir. Allah hidayeti insanların vesilesiyle bizim kalbimize koymuştur. O insanlara yardım etmeseydik… Bakın teklif geldi. Hun Türklerine teklif geldi. Hun Türkleri şöyle deseydi: “Bu sizin meselenizdir, bizi ilgilendirmez.” Yardım etmeseydik sıcak olmayacak, ilişkiler sıcaklaşmayacaktı, yakınlaşma olmayacaktı. Onlar bize ilim adamlarını göndermeyecekti, biz İslam’ı öğrenemeyecektik. Belki de hâlâ putperesttik. Ama yapılan iyi bir iş, daha dünyada iken kalbimizin İslam’a açılmasına vesile olabiliyor. Bunu anlatmak istiyorum. Dolayısıyla kardeşler, bir kardeşinizin sohbete başlamasını istiyorsanız bir iyilik yapın. Getirin. Davet edin. Bir kardeşinizin namaza başlamasını istiyorsanız bir iyilik yapın. Çay ocağına davet ediyorsun, kahveye davet ediyorsun, maça davet ediyorsun. Bir namaza davet et ya. “Kardeş bugün gel benle beraber ikindiye gidelim be. Allah için hadi.” Davet yapın. Kalbine İslam’ı sokmak, bizim işimiz değildir. Görünmeyen bir elimiz yok. Allah Teala Hazretleri “ol” der kalbi tamamen İslama açılır. O adam öyle bir hâle gelir ki senden, benden daha Müslüman olur.
Tebliğ et!