Böyle bir videoyla karşınıza çıkmak istemezdik. Yalnız Twitter’da, Instagram’da, sağda solda gündemi okurken hani “Kanım dondu.” derler ya, hakikaten birçok insan, birçok arkadaşımız, birçok kardeşimiz de “Kanım dondu.” diyecek dereceye geldi ve biz de bu konu hakkında bir video yapalım dedik. Bu konuya duyarsız kalmayalım istedik. Bu konuda yapılabilecek önlemler, ailelerin alabileceği önlemler nelerdir? Bunları konuşalım en azından istedik. Öncelikle bu olay nedir, hangi olaydan bahsediyoruz? Wayfair olayı. Wayfair, Amerika’da bir internet üzerinden mobilya satışı yapan bir şirket. Bu şirkette bir anormallik var. Yaptığı satışlarda bazı ürünler inanılmaz uçuk fiyatlar; 10.000 dolar, 12 bin dolar… Normalde 100 dolar, 150 dolar olan ürün… Bir bakıyorsun 10.000 dolar, 12 bin dolar. Daha sonra bu bir merak uyandırıyor insanlarda ve altını deşmeye başlıyorlar ve altını deştiklerinde şuna rast geliyorlar. Şöyle bir olaya rast geliyorlar: Mesela adam dolap satıyor. Dolap 10 bin dolar ve 10 bin dolar olan dolabın ismi, çok yakın zamanda veyahut daha öncelerde kaçırılmış bir çocuğun ismiyle birebir aynı. Daha sonra bakıyorlar, bir halı var mesela. Halının fiyatı diğerlerine göre çok yüksek. O halının üzerinde bir isim var. İşte halının ismi, bakıyorsun kaçırılmış. Daha önce kaçırılmış bir çocuğun ismi. Olay bir anda gündeme geldi ve dünya bu olayı konuşmaya başladı. Nedir bu? Gerçekten internet üzerinden bu olaylar yapılıyor mu, yapılmıyor mu? Bu konuyla ilgili ciddi bir araştırma ve sorgulama mutlaka başlanmıştır çünkü dünya şu anda bu konuyu konuşuyor. Yalnız kesin ve net bir bilgi hâlâ elimize ulaşmış değil. Kimsenin eline ulaşmış değil. O yüzden biz bu konuyla alakalı başka neler olmuş? Bu konuları da inceledik. Her sene Dünya üzerinde 3 milyon çocuk kaçırılıyor. Hatta Türkiye’de çok yüksek bir rakam var son 7 yılda. Hatta bunu söylemek bile istemiyorum. Yani insanın böyle tüyleri diken diken oluyor, kanı donuyor. Özellikle çocuk anne babaları için bu çok daha ağır ve çok daha acı bir durum. Bunu anlayabiliyorum ama bununla alakalı alabileceğimiz bazı önlemler var, tedbirler var. Bunları yapmalıyız. Bundan önce Twitter’da insanlar neler yazmış bu konuyla alakalı oradan birkaç bir şey okuyalım. Bakın birisi demiş ki: “Sokakta ne tatlıymış diye sevdiğimiz çocukların önünden artık başımızı öne eğerek geçiyoruz. Sırf ailesi istismarcı, tecavüzcü, çocuk ticareti yapan insanlardan zannetmesin diye. En masum duyguların üzerine kezzap döktünüz. Yaşattıklarınızı yaşamadan ölmek nasip olmasın.” demiş. Bir başkası şöyle bir tweet atmış: “Bu çocukların organ bankası olarak kullanıldığı ve daha kötüsü pedofili pazarına sunulduğu iddia ediliyor.” Evet arkadaşlar bu meseleler sadece bir iddiadan ibaret gibi görünüyor fakat günümüzde gerçekten bu olaylar yaşanıyor. Hatta bu konuyla alakalı daha çok yakın zamanda 2019 yılında hapse atılmış bir adam var Epstein diye. Bir tane adası var. Bu adada 82 farklı ülkeden çocukları toplamış ve maalesef ve maalesef çocuk istismarı ciddi manada yapılıyor. Hatta Türkiye’den bile çocuklar varmış o adanın içerisinde. Bu adam hapse atılacak oluyor. Hakikaten gerçek bir olay yani hani şey değil… Ya böyle bir şey var mı gerçekten? Oluyor. Evet arkadaşlar böyle şeyler gerçekten oluyor şu asırda, şu zamanda. Bu adamı… Her neyse bu adamı idam edecek oluyorlar. Götürüyorlar, mahkemede yargılıyorlar vs. İdam olayı geldikten sonra bu adam birdenbire intihar ediyor daha sorgulamaya falan çıkmadan ve intihar ettiği görüntüler, kamera görüntüleri daha sonra o intihar ettiğine şahit olan gardiyan dahi o an o ortamda bulunmuyor, kamera görüntüleri bulunmuyor. Bir anda adam intihar süsü verilerek belki de ortadan kaldırılıyor. Niye? Belki de adam itiraf edecek, açıklayacak. Kimlerin bu işe ortak olduğunu, kimlerin alet olduğunu bilmiyoruz işte. Perde arkasında neler var bu işlerin? Şimdi bakıyorsun ağabey bizim bir şekilde çocuklarımıza sahip çıkmamız lazım. Benim kanım donuyor yani bunları okurken. Duymak bile istemiyorum fakat bunlarla alakalı şu anda daha da içinde bulunduğumuz, bizzat her birimizin yaşadığı bir istismar söz konusu. Yine çocuklarla alakalı bir istismar. Şu an günümüz çizgi filmleri, günümüz televizyonları, günümüz YouTube kanalları herbirisi çocuklarımızın aklını, kalbini, ruhunu istismar etmeye devam ediyor. En azından elimizden gelen bu. Buna engel olalım, bunu önlemeye çalışalım. Hatta bununla alakalı bir araştırma da yaptık. Ya o kadar çok var ki ben sadece size 1-2 tanesini söyleyeceğim ve emin olun siz bunları duyduktan sonra “Ya bir dakika benim yeğenim, benim işte ablamın çocuğu veyahut benim kendi çocuğum. Aman aman aman! Bundan sonra böyle şeyler izlemesin.” diyeceksiniz belki de. Sosyal platformun en bilindik oluşumunun içinde bulunan çizgi film. İsim vermek istemiyorum. Herkes bilir zaten. Bu çizgi filmde bir tane bilim adamı var, bir tane de çocuk var. Bilen bilir şu anda. “Ha evet o çizgi film mi? Çok güzel çizgi film.” diyenler bile var belki de. Fakat bu çocukla bilim adamı arasında geçen diyaloglar o kadar böyle enteresan ki. Mesela bir bölümünde şunu söylüyor: “Şüpheli bir Tanrıya dua ediyorum.” Bu ne demek? Allah var mı, yok mu? Bu belirsiz demek. Veya birisi dua ediyor, ardından bilim adamı… Bak bilim adamıyla çocuğun arasındaki diyalogdan bahsediyoruz. Bilim adamı görünümünde. Yani her şeyi en iyi şekilde bilen adam rolünde olan adamın söylediği söz şu: “Boşuna uğraşma. Ben çok araştırdım. Tanrı yok.” Sen çocuğuna bunu izletiyorsun, belki 1 saatlik izlediği videoların içinde bir cümle bu çocuğun kalbine geliyor, çocuğun belki de kalbinde küfür tohumu yeşillenmeye başlıyor. Tabii bu herkesin algılayacağı veyahut herkesin kabul edeceği bir mesele değil ama bunun daha da ötesinde birçok oyunda çocuklara yönelik birçok oyunda içerisinde cinsellik, uyuşturucu, hırsızlık, adam öldürme… Yani küçücük çocuk 7- 8 yaşında bir çocuk veyahut 6 yaşında bir çocuk o bilgisayarın başına oturduğu zaman birisini öldürüp onun paralarını çalabiliyor. Veyahut çok absürt bir çizgi film izleyebiliyor. Hatta geçenlerde bir tane YouTube kanalının kapanmasına vesile olmuştu yani bu konuyla alakalı çok absürt çizgi filmler yaptığı için. Velhasılı kelam arkadaşlar bizim bütün çocuklarımıza sahip çıkmamız lazım, bizim ahlakımızla yetiştirebilmemiz lazım. Bunun için de önlerine tabletleri, televizyonları, YouTube’ları koymamız lazım. Yani maddeden sahip çıktığımız gibi çocuklarımıza, evlatlarımıza mânen de sahip çıkabilmemiz lazım. Ek olarak bu konuda bir sınıf öğretmeninden bazı bilgiler aldım. Bu çocuklar için ve aileler ve anneler ve babalar için çok değerli bilgiler. Aynı zamanda bu kişi Psikoloji okuyor. Şöyle söyledi: “0-6 yaş çocuğu, diğer yaşlara göre daha aktif hareket edip her şeyi öğrenme gayesindedir. Bundan dolayı evin içinde sürekli bir şeyleri karıştıran, elleyen yani yeni şeyler keşfetmeye çalışan minikleri görmek mümkün.” Yani evde durmadan koşuşturan, sağa sola tutup çeken, kıran, döken küçük çocukları görmek mümkün. “Bazı anne babalar ise bu durumun gelişimsel yönünü tam bilmediklerinden “Benim çocuğum çok yaramaz.” deyip çocuğu tabiri caizse sessize almak için eline tablet, telefon ne varsa verip uslu çocuk modeli oluşturmaya çalışıyor. Halbuki anne babalar böyle yaparak kazandığını sandığı bu saatleri, ileride yıllarla kaybederek ödeme tehlikesine düşüyor.” Evet sen o anda bir aile olarak, bir anne baba olarak belki “1 saat, 2 saat rahat bir vakit geçireyim.” diyorsun fakat çocuğunun ruh alemine, kalbine, aklına atılan inanılmaz tehlikeli fikirleri, görüntüleri veyahut onun şiddete veyahut onu ileride uyuşturucuya veyahut onu ileride cinselliğe sevk edecek bilgileri aklına, ruhuna, kalbine yüklemesine müsaade ediyorsun. Daha sonrasında ne oluyor? Onu anlatmış. Anne-baba belkide hayırlı bir evlat yetiştirme durumundan mahrum kalıp “Benim evladım şöyle böyle…” diye dert yanmaya başlıyor. Son olarak arkadaşlar Kur’ân-ı Kerim’in tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde şöyle bir cümle geçiyor: “…bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir.” En başta işlediğimiz konuyla bu konunun elbette bir bağlantısı, bir alakası var. Çünkü çocuk istismarı dediğimiz gibi maddeten olduğu gibi, manen da olmaya devam ediyor ve bizim evimizde oturan çocuklarımızı çalıyorlar. Lütfen buna müsaade etmeyin. Lütfen bu her iki çocuk istismarına karşı dik duralım. Bir şekilde cevap verelim ve bir şekilde tepkimizi gösterelim. Çocuklarımızı kaybetmeyelim.
Tebliğ et!