“Eşini makyajsız görünce dava açtı.” Evlenecek kardeşler, bu haberim size gelsin, dikkat edin! “Cezayir’de yaşayan bir adam, düğün töreninin sabahında eşini ilk kez makyajsız bir şekilde görünce gözlerine inanamadı.” Şimdi, zifafa girmişler ilk gece. Sabah bir kalkıyorlar, tabii yıkanmışlar falan kadın makyajsız, sade hâlde. Bu gözlerini ovuşturuyor, “Sen kimsin?” diyor ya. “Kimsin sen?” “Ya ben senin hanımınım, dün gece beraberdik falan. Güzel vakit geçirdik.” “Sen, sen benim karım değilsin.” diyor. Şaşırıyor adam. Neden şaşırıyor? Aldatılmış, aldatılmış. Makyaj, makyaj, makyaj… Bir kilo boya, kirpikler on santim… Adam diyor ki: “Süper bir kız buldum ya, müthiş güzel.” Evlenecek kardeşler size bir tavsiye: Annenize dediğiniz zaman, “Şu kızla bir görüş bakalım, boşta mıymış, sözü nişanı var mıymış?” falan dediğiniz zaman o kız boştaysa görüşme aralıklarında; Müslüman’ın evlilik niyeti böyle olur, “İki sene flört yapıyım.” falan olmaz! Anne ya da baba görüşme ayarladığında, o kızla görüşmeye gideceğinizde deyin ki karşı tarafa: “Rica ediyorum, rica ediyorum makyaj sıfır… Ben sade bir adamım, sadeliği severim. Makyaj istemiyorum. Çünkü makyajlı olarak o kızı görmem caiz değildir. Bana kendisini süslü göstermesin, bana sade görünsün. Ben de küpe müpe takmayacağım, dövme mövme yaptırmayacağım, koku sürmeyeceğim. Ben de sade geleceğim. Rica ediyorum, görüşmek istediğim kıza bunu söyleyin anne.” Bunu deyin kardeşler. Yarın öbür gün bu Cezayirli arkadaş gibi fena sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. “Eşini doğal hâliyle gören damat, karısını makyajlı ve makyajsız hâli arasındaki farkın bu denli şaşırtıcı olması nedeniyle şoka girdi.” Makyajlı, makyajsız. Şimdi, haberleri falan izlediğiniz zaman yahut da sosyal medya sitelerinde dolaştığınız zaman bazı küçük videolar görürsünüz, iki dakikalık. Sanatçıların makyajlı hali, makyajsız hali. En güzel gördüğünüz kadınlarda bile, çok çirkin yüz görürsünüz. Neden? O boyalar, o an için o kadını güzel gösteriyor ama boyayı kaldırdığı anda vücuduna tahribat veriyor. Allah’ın verdiği güzellik gibi olmaz. Tahribat verir o boyalar. Hepsi kimyasal, bozuyor güzelliğini bozuyor. Ama bu kadınlar devamlı güzel görünmek için, gündemde kalmak için ne yapıyor? Boya üstüne boya atıyor, boya üstüne boya atıyor! “Sabahın ilk saatlerinde eşinin günlük hâliyle karşılaşan Cezayirli damat, bu kişiyle evlendiğine inanamadı.” Şaşırmış adam. “Yirmi bin dolarlık dava açtı.” Adam öyle bir kabusa girmiş ki peşinden dava açmış. “Ben bu kadar masraf yaptım, ev yaptım, bark yaptım, beyaz eşya şu bu… Masrafa girdim ya. Bunları karşılamam için ne yapmam lazım? Ben dava açıyorum arkadaş! Beni aldattınız.” diyor kadına. “Yaşadığı şoku bir süre üzerinden atamayan damat, eşini evine giren hırsız sandı.” Önce kadını hırsız sanmış. Artık makyajdan sonra ne kadar çirkinleşmişse… “Senin ne işin var burada ya?” diyor. “Sen kimsin?” diyor. “Ben senin hanımınım.” diyor ya. “Ancak gerçeği kabul etmek zorunda kalan damat; aldatıldığını iddia ederek, yaşadığı psikolojik olarak yıprandığı gerekçesiyle karısına yirmi bin dolarlık dava açtı.” Aileye yakın kaynaklar; damadın, eşinin evlenmeden önce doğal hâliyle hiç karşılaşmadığını ve daha güzel göründüğünü söylediğini aktardı. Tabii bunlar evlenmeden önce bir süreç var. Beş ay, altı ay, bir sene… Bir kere bile doğal hâliyle görmemiş ya! Damatta biraz karakter olsa der ki: “Kardeşim ben, makyaj istemiyorum.” Bir Müslüman’a göre karısının makyaj yapıp dışarı çıkması demek ne demektir? Her saniyesi haram, kadına haram günahı yazılır. O kadına azap vardır. Koku sürdü, makyaj yaptı, dışarıya çıktı. Bir kadın makyaj yapabilir mi İslam’da? Yapabilir. Kime? Kocasına. Koku sürünebilir mi? Sürünebilir. En güzel elbiseleri giyebilir. Kime? Sadece kocasına. Yabancıya değil! Ama bu koca, hanımına müsaade ediyorsa, “Dışarıya çıkarken makyaj yap, koku sür.” diye, günahın bir misli kime yazılıyor? Kocaya yazılıyor. Sebep olan işleyen gibidir. Kadın sebep oldu, iki misli günah. Koca izin verdi, bir misli günah. İzin vermeyeceksin, sen bu kadından sorumlusun. Bu kadın makyaj ve kokuyla dışarı çıkamaz. Ama bu Cezayirli maalesef İslam’ı bilmediği için şokla karşılaşmış. Bilmiyorum Müslüman mı değil mi? Ama bizim sohbetleri seyretseydi aldanmazdı. Böyle bir sıkıntı yaşamazdı. Allah Teâlâ gençlerimize hayırlı eşler nasip etsin. (Amin) Dış güzelliğiyle değil iç güzelliğiyle alakadar olan hanımlar nasip etsin. (Amin) Örtüsüne, tesettürüne dikkat eden, tarza uyan değil farza uyan kadınlar nasip etsin.(Amin) Amin ya Muin.
Tebliğ et!