“Elem yeku nutfeten” Az bir su… O, az bir su. İnsan az bir sudur. “min meneyyin yumnâ” Akıp giden bir meniden, az bir su değil midir o insan? (Kıyâme Suresi 37. Ayet) Akıp giden bir meniden… Allah-u Teala kibirlenmemiz için; insanlığımızı, kulluğumuzu, köleliğimizi unutmamamız için bize nereden geldiğimizi hatırlatıyor. Az bir su değil midir o? Akıp giden, düşüp giden bir meniden gelen az bir su değil midir? Meni nedir kardeşler? Necistir, pistir. Bir adamın üzerinde biraz meni olsa o adamın kıldığı namaz geçerli olmaz. Halifemiz Ömer radiyallahu anh iki vakit namaz kıldı. Sonra elbisesine bir baktı bir parça meni var. Hemen gitti elbisesini temizledi, başka bir elbise giydi. Peşinden o kıldığı iki vakit namazı belki bununla beraber kılmışımdır diye iade etti. Bu pislikle kılınan namaz geçerli olmuyor. Buna necaset deniyor. Hadesten taharet; bedende bir necislik varsa temizlenmek, abdest almak, cunüpsen gusül abdesti almak. Namazın şartlarından bir tanesidir. İki: necasetten taharet. Elbisede bir temizlik varsa ya da namaz kılacağın bir yerde pislik varsa burada kıldığın namaz da geçerli olmuyor. Bu pisliği temizlemen gerekiyor. İslam’da temizlik ibadetten önce geliyor. Bu şartları iyi bilmemiz lazım kardeşler. İşte, Allah’ımız diyor ki; gururlanmayın, nereden geldiğinizi ben size söylüyorum. Akıp giden pis bir su… Ve bu su nereden geliyor? Erkeğin idrar kanalından. İdrar kanalı… İdrar kanalı nedir kardeşler? Pislik, necis. Sen bu necis kanaldan geliyorsun. Sen kime kafa tutuyorsun ya? Firavun geldi; üç yüz, dört yüz sene yaşadı. Başı bile ağrımadı. “Ben senin yüce Rabbinim” dedi Musa Aleyhisselam’a. “ene rabbukumu-l-a’lâ” (Nâzi’ât Suresi 24. Ayet) “Ben senin en yüce Rabbinim. O senin Allah’ın , O benden ufak kalır.” Haşa ve kella. Bu insan, bu. Allah’ımız insanın ilahlık taslayamayacağını bildirmek için bize hangi ayeti söyledi? Meryem ve İsa’dan bahsettiği tek bir ayettir. “Meryem de İsa da yemek yerlerdi.” Bakın bu bir ayettir. Ne alakası var yani? İnsan yemek yer zaten. Allah neden bunu söyleme ihtiyacı hissediyor? Bunu neden sana söylüyor, biliyor musun? İsa’ya ve Meryem’e, Allah o ikisinden razı olsun, Tanrı diyen Hristiyanlardan, onlara hitap ettikten sonra diyor ki “Meryem de İsa da yemek yerlerdi. ” Bir insan yemek yediği zaman nereye gitmek zorunda? Tuvalete gitmek zorunda. Tuvalete gidenden ilah olur mu? Olmaz… Olmaz. O, kocaman sarayda yaşayan Pensilvanyalı kardinal tuvalete gitmek zorunda mı? “Ben öfkelendiğim zaman bir yerde şimşekler çakıyorsa anlayın ki ben öfkelendim.” diyen kardinal, yemek yemek zorunda mı? Zorunda. Uyumak zorunda mı? Zorunda… Zorundaysa ihtiyaçları var demektir. İhtiyacı olan birisi ilah olamaz. Bakın, Allah’ımızın verdiği çok basit misaller bunlar. Bu misalleri nefsine devamlı olarak telkin edeceksin, teskin edeceksin. Bak sen arada böyle gururlanıyorsun, kibirleniyorsun falan.”O bana muhtaç, bu bana muhtaç.” diyorsun ama sen şunu unutma: Allah hiçbirimize muhtaç değil. Bu kadar basit. Bak daha biz yoktuk, Allah cinleri yarattı. İstediği anda, istediği şeyi yaratabiliyor. Önce melekleri yarattı. “Ben övülmek istiyorum.” Allah dedi ki: “Ben zikredilmek istiyorum, övülmek istiyorum.” Tek başına kainatın sahibiyim. Hiçbir şey yok. Ben yaratmaya başlayayım, dedi Allah. Hiçbir şey yokken Allah kendi kendini tenzih ediyordu. Sonra bilinmek, tanınmak istedi. Zikredilmek, övülmek istedi. Övülmeyi Allah’tan daha çok seven kimse yoktur. Övülmeyi… Bakın, bütün insanlar övülmeyi sever. Bir adam bir kitap çıkarttığı zaman, bir adam birilerinin hidayetine vesile olduğu zaman ondan bahsetmek ve övülmeyi sever. Bu insani vasıflardandır, hoşuna gider. Ama övülmeyi haddinden fazlaya çıkarttığın zaman Allah ile yan yana gelirsin. Ne kadar çok övülmeyi seversen sev bil ki Allah senden daha çok seviyor. Ne kadar kıskanç olursan ol bil ki Allah senden daha kıskanç… Kullarının kendisinden başka hiçbir şeye ibadet etmesinden razı olmaz. O’ndan daha kıskanç kimse yoktur. Kimse… Şimdi… O Allah yemek yemiyor, uyumuyor, tuvalete gitmiyor. Tek başına var, hiçbir şey yok. Hiçbir şeye de muhtaç da değil. Ama sadece övülmeyi istiyor. Tanınmayı, bilinmeyi istiyor. İlk kimi yarattı? İlk, Muhammed aleyhisselamın nurunu yarattı. Muhammed aleyhisselamın nurundan suyu yarattı. Su… Allah ilk olarak suyu yarattı. Sudan sonra arşı yarattı. Suyu dondurdu ve arşı yarattı. Sonra kürsüyü yarattı. Sonra levh-i mahfuzu yarattı. Sonra kalemi yarattı ve “Kıyamete kadar yazılması gereken her şeyi yaz.” dedi. Şu, şu, şu olacak; bu, bu, bu olacak. Şu adamın şu kadar torunu olacak. Şu adamın soyu burada kesilecek. Kıyamete kadar olacak olan her şeyi Allah’ımız kaleme söyledi ve yaz dedi. Ondan sonra neyi yarattı? Canlı… Zikredilmek istedi ve melekleri yarattı. Meleklerin her birine bazı görevler verdi. Kimisi Subhanallah diye zikretti, kimisi Elhamdülillah diye kıyamete kadar bu zikirler devam eder. Kimisi Allahuekber diye zikretti. Kimisi rükuda durdu, kimisi secdede durdu. Kimisi kıyamete kadar kıraatte. Ayakta Kur’an okuyor. Devamlı Kur’an’ı hatmediyor. Sonra… Hayvanları yarattı. Dedi ki, akılsız bir şey yaratayım. Ben şimdi akıllı bir varlık yarattım. Nefis koymadım içine. Sınav etmedim onu. Bir de dedi, hayvan yaratayım. Akılsız, nefsi var. İhtiyaçlarını karşılıyor, devamlı zevk peşinde. Hayvanları yarattı. Hayvanlar da vazifelerini yapıyor. Daimi surette insanlara hizmetteler. Devamlı Allah’ı zikrediyorlar. Sonra kimi yarattı? Cinleri yarattı. Bak, daha insan yok. Allah sana muhtaç değil, bana muhtaç değil. Daha biz yokuz. Sonra cinleri yarattı. Cinlerden sonra da dedi, bir de insanları yaratayım. Cinler birbirlerini kestiler, öldürdüler. Sınavı kaybettiler. Bir de daha kaliteli bir ırk yaratayım. Eşref-i mahlukat…Yaratılmışların en şereflisini yaratayım. Hem akıl olsun hem nefis olsun hem ruh olsun ve seçimler yapsın. Kalitesini göstersin. Çalışmalarıyla, seçimleriyle peygamberlik makamına kadar yükselebilsin. Peygamberliğin bir altında sıddık olabilir insan. Kalitesizliğiyle, çürüklüğüyle, bayağılığıyla, aşağılıklığıyla siccine kadar en dibe, en aşağıya kadar, hayvandan daha aşağıya kadar esfel-i safiline kadar insin. Seçimleri kendisi yapsın. İşte Allah bunu murad etti ve bütün insanlığı yarttı. Nice peygamberler göçüp gittiler, Allah’ın dini ayakta. Nice alimler göçüp gittiler Allah’ın dini ayakta. Kıyamete kadar koruyacağını vadediyor. Kuran’dan bir vaad daha söyleyeyim. “Allah senin dinini bütün dinlere üstün kılacaktır. ” Bu Allah’ın vaadidir, ayettir.. Bu ayet-i kerimeden dolayı bütün tefsir alimleri bu ayetin tefsirinde ne diyorlar? Kıyametten önce muhakkak İslam bütün dünyaya hakim olacak. Onu müminler görecekler. Çünkü bu Allah’ın vaadidir. Bütün vaadleri yerine geldiği gibi İslam’ın bütün dünyaya hakim olduğu günü de sen ister çalış ister çalışma, ister sohbete gel ister gelme, ister kitap oku ister okuma, İster namaz kıl ister kılma… Allah’a verebileceğin hiçbir şey yok. Allah bu dini hakim kılacak. Durum buyken sen kimsin ki kendinle övünüyorsun, ben olmasam bu Zeytinburnu’ndaki tüm insanların tamamı sapıtır diyorsun? “Bu hocayı bulamazsa bu Zeytinburnu, bu hocanın kıymetini bilmezse Zeytinburnu kafir gider.” diyorsun. Böyle diyen Vehhabi, Seleficiler var. Allah bunlara hidayet versin. “Bütün Zeytinburnu kafir, biz burada yirmi kişi Vehhabiler Müslüman kaldık.” Koca Zeytinburnu’nda, bir milyonluk Zeytinburnu yirmi kişi Müslüman kalmışlar(!) Allah’ım sen bu insanları kurtar Ya Rabbi. Amin. Dinini İngiltere’den öğrenirsen, İngilizlerden öğrenirsen işte böyle olursun. Muhammed aleyhisselam sahih hadislerinde buyuruyor ki: “Ümmetim dalalet üzerine birleşmez.” “Siz ümmetimin büyük kalabalığına uyun, sapıtmazsınız.” “Allah’ın kudret eli cemaatin üzerindedir.Cemaatten ayrılmayın. ” Bu hadis-i şerifler bizi kalabalık, ümmetin kalabalığı nerede? Doğru yol orası. Bugün ümmetin %80’i dört hak mezhebe tabiidir. İşte basit, ölçü çok basit. İngiliz ordusu, İngiltere ordusu reklam filmi yapmış. İngiliz askerleri, İngiliz halkı, genç nüfusu azaldığı için, soyları kuruduğu için hangi nüfusa ihtiyaçları var şimdi? Müslüman nüfusa… Ne yapmışlar reklam filminde biliyor musunuz? Müslüman asker miğferi çıkartıyor, takkeyi takıyor. Allahu Ekber diyor komutanların arasında. Komutanlar da çok saygı duyar bir vaziyette Müslüman askeri izliyorlar böyle. Aaa bak bizim ordumuzda, tamam üç Tanrıcıyız, kafiriz, müşriğiz falan ama bizim ordumuzda Müslümanlar gelip askerlik yapabilir. Müslümanlara yapacağımız soykırımda bize destek olun. Bütün dünyaya üç Tanrı akidesini sevketmek için bize destek olun. Namazınızı kılabilirsiniz, serbest. “Bunu yapabilecek olan adam bulamazlar hocam!” Vallahi çok adam var, çok gerizekalı Müslüman var. Çok ahmak Müslüman var. FETÖ olayı patladı, darbeyi savuşturduk. Başımızdaki adamlar dediler ki: “Bunlar nereden baksan yirmi bin otuz bindir.” Şu anda rakam kaç biliyor musunuz? Dört yüz bin! Bunlar sadece sevenleri falan dışarıdaki adamlardan bahsetmiyorum. Sadece dava açılmış olan insan… Dört yüz bin insana dava açılmış. Bu adamlar kandırılmış, aldatılmış. Üç Tanrı inancını Türkiye’de yaymak için Amerika’nın Tanrılığını kabul etmiş adamlar. Başlarındaki sahte peygambere tabii oldular ve Amerika’nın Tanrılığını Türkiye’ye getirip bizi işgal edeceklerdi. Dört yüz bin asker buldu bu adamlar ya! FBI, CIA bunlarla kanki, kanka bunlarla. Nasıl Müslümanları katlederiz, nasıl tankın altına annesiyle çocuğunu alır öldürürüz? Plan bu, hesap bu… Allah tuzaklarını başlarına geçirdi. Ne kadar kuvvetleri olursa olsun Allah rezil etti. Rezil etti, Allah’ım sana şükürler olsun. O kara gecede Rabbim bizi kuvvetlendirdi, güçlendirdi ve onlara karşı tahakküm etti. O akşam bütün milletin gözünde bir tek şey gördüm. Vallahi en zayıf adamın bile gözünde ölüm korkusu sıfırdı. En zayıf adam… Adam meyhanede içen bir adam, her akşam içiyor. Haftada bir cumaya gidiyor. Bu zayıf Müslüman demektir, fasıktır, günah işliyor. Ama ben Müslümanım, diyor. Kurtulamıyorum bu işten. Bu adamın bile gözünde ölüm korkusu gitmiş, köprüde en ön safta kurşun yiyor. Ölürsem şehidim, diyor. Şehit olur mu? Vallahi vatanı savunmak için gidiyorsa şehittir. Niteyinde varsa “Arkadaşım bana bir şişe alacağını söyledi.” falan varsa bu adamdan anca fetvasını da vereyim, niyazi olur. Başka bir şey olmaz yani. Arkadaşım bana vaad etti hocam, bir şişe bana senden yeter ki darbe olmasın, mallar mülkler hepsi yok olur gider. El koyarlar diye. Bu vaadi yaparsa ve bu vaad için giderse köprüye yüz kurşun da yese niyazi olur, başka bir şey olmaz. Öbür tarafta ayvayı yersin. İşte kardeşler, bu iş böyledir. İngiltere ordusu Üç Tanrı akidesi için Müslüman askerler topluyor. Kim gidecek size söyleyeyim: Bir, mealcilerden çok asker bulur. İki, Vehhabi, Seleficilerle zaten İngilizler kankidir. Vehhabilik dinini kim getirdi? İngiltere. Ajan Hemper, İbn-ü Abdül Vehhab’ı kandırdı. Birkaç İngiliz kızıyla beraber bir muta nikahı falan İbn-ü Abdül Vehhab’ın aklını döndürdü. “Ömer biliyorsa ben de bilirim, Ömer içtihad ediyorsa ben de ederim.” dedi. Vehhabilik dinini kurdu. Abisiyle babasını tekfir etti. Abisiyle babası da alim. İlk reddiyeyi abisiyle babası yaptı Abdül Vehhab’a. Osmanlı’ya ihanet etti, İngilizlerle saf tuttu. Osmanlı, Arap topraklarındaki hegemonyasını kaybetti, geriye doğru çekilmek zorunda kaldı. Bunların vebalinin tamamını ödeyecek. Bu Vehhabi-Seleficileri davet ediyorum İngiltere ordusuna. Lütfen, buyurun gidin. Biz zaten Cerablus’ta sizin beş bin tane kankinizi, dava arkadaşınızı, Harici-Vehhabiyi Cerablus’ta şu ellerimizle cehennme göndermeyi Allah bize nasip etti. Elhamdülillah. Buyurun, karşımıza geçin. İçeride fitne kaynatmayın. İçeride Müslümanlara kafir deyip durmayın, ardımızdan küfür etmeyin. Geçin, er meydanı orada. Geçin, cihad edelim. Madem cihattan korkmuyorsunuz, ölümden korkmuyorsunuz çıkın karşımıza. Sizin beş bin tane Harici kardeşinizi cehenneme gönderdik, Elhamdülillah. Bu sadece başlangıç. Gelecek hamlede sizin müttefikinizPKK-PYD; O marksistler var ya o ateşe tapanlar var ya. Şimdi sırada onlar var. Yirmi bin, yirmi beş bin kişi Allah’ın izniyle Allah-u Teala bize o günü göstersin. Onların da kökünü kazıyacağız. Ne kadar müttefikiniz varsa Üç Tanrı akidesini getirmeye çalışan Allah bu ellere nasip etsin, bu akla, bu gözlere nasip etsin onların kökünü kazımayı. Allah’ım göklerin ve yerin ordularıyla ordularımızı desteklesin. Amin ya Muin, bi hürmet-i Taha ve Yasin
Tebliğ et!