“Ben yaptım diyor. Ben” Bu kitapta Allah Teala Hazretleri Kur’an’ın Allah kelamı olduğunun en büyük delillerinden bir tanesini zikrediyor. Nedir o delil kardeşler? Genişleme… “Muhakkak ki göğü biz yarattık.” “Muhakkak ki göğü, kudretimizle biz inşa ettik.” “Ve biz onu genişletmekteyiz.” Bu bir Ayet-i Kerimedir. Zâriyât Suresi 47. Ayet-i Kerime: “Ve innâ le mûsiûn” diyor Kur’an’da, Allah Teala. Genişletici, Arapça’da (musiun-genişlettik), yaydık, yaydık diyor. Ne demek yaymak? Bir balon düşünün Kardeşler. Balonun üzerine 20 tane nokta koyun, 20 tane tükenmez kalemle nokta koyun, Sonra, ağzınıza götürün ve balona hava verin. Balon şiştikçe o noktalar da birbirinden ayrılır, değil mi kardeşler? Uzaklaşır. Balon şiştikçe noktalar birbirinden uzaklaşır. İşte Allah Teala; “her şeyi, yerler ve gökler bitişik iken biz onları ayırdık” diyor. Buna büyük patlama deniyor bilimde, büyük patlama. Allah yerler ve gökler bitişik iken onları ayırdı. Sonra galaksilere böldü. Yüzbinlerce, milyonlarca, trilyonlarca galaksi var. Galaksilerden bir tanesi dünya’nın ve güneşin içinde olduğu bizim galaksimiz. Samanyolu galaksi deniyor. Bu galaksiler gibi trilyonlarca galaksi var, yıldız var; Ve bunların devamlı surette mesafeleri birbirinden açılıyor. Ve Allah bu bilgiyi bize ne zaman verdi kardeşler? 14 asır önce verdi. Bu kitapta, Zâriyât Suresi 47. Ayet, okuyun. Allah aşkına, bir tefsirine bakın. İmam Razi açın bakın, Ömer Nasuhi açın. Diyanet tefsirine bakın. Diyanet tefsiri benim 3. Ve 4. Baktığım tefsirdir ve sevindiğim mesele şu; İlk alıntıyı her zaman İmam Razi’den yaparlar. Bu çok güzel bir gelişmedir. Ehl-i Sünnet Alimi’ni öne atıyorlar. Hemen tefsirlerde, eskilerden ilk alıntıyı İmam Razi’den yapıyorlar. Bu benim çok hoşuma gitti. Allah onlardan razı olsun. AMİN Ne zaman kabul edildi bu biliyor musunuz bu göğün genişlemesi meselesi? 1924’te Hubble denen bir adam bir teleskop icat etti. Devasa bir teleskop. Youtube’da bile görüntüleri var. Hubble yazın teleskobu görürsünüz. Teleskopla yıldızları incelediğinde fark etti ki; Yıldızlar devamlı birbirinden uzaklaşıyor. Gezegenler devamlı birbirinden uzaklaşıyor. Galaksiler devamlı birbirinden uzaklaşıyor. Mesafe gitgide açılıyor. 1924’te bunu fark etti, 1960’larda bu görüş kabul edildi. Teknik ilerlediği için evrenin genişlemesi görüşü kabul edildi. 1980’de de resmi olarak bütün bilim insanlarının kitaplarında evrenin genişlemesi görüşü ispat edildi. Allah bu kitapta (Kur’an’da) 14 asır önce söyledi bunu Ey Müslümanlar! Kur’an’ın Allah Kelam’ı olduğunun en büyük delili nedir? Bu Ayet’tir. Bunun gibi onlarca delil ortaya koyabiliriz. Ama en önemli delillerden bir tanesi bu; Göklerin genişlemesi. “Göğü biz inşa ettik.” “Ve inna le musiun”. “Ve biz onu genişleteceğiz.” Bunu bize bildiren insan kim? Muhammed Aleyhisselam Bir adam size bu bilgiyi yüzlerce yıl önceden verebiliyor ise, Bunun iki tane açıklaması var. Üç yok, iki açıklama… Bir; ya bu insan uydurdu. Bu olayı uydurdu! Yahut da biri buna söyledi! Allah’ın selamı Efendimiz Aleyhisselam’ın üzerine olsun. AMİN. Bu kitabı kim bana vahyetti dedi Muhammed Aleyhisselam? Allah Celle Celaluhu vahy etti. İşte Allah’ımız bu bilgiyi O insana verdi. Okuma yazma bilmeyen bir insana bunu ezberletti. Ezberletti! Peki derse ki insanlar tesadüfen yazmış olamaz mı? Yani uydurma bilgi bu kitaba bunu da koyayım. Nasılsa bunu kimse bilemez anlayamaz. Kim yıldıza çıkacak bakacak genişliyor mu, genişlemiyor mu? Uydurma olarak Muhammed Aleyhisselam bunu koyabilir mi? Olur mu öyle şey? Allah Teala Hazretleri Necm Suresi’nde O, hevasından konuşmaz diyor. Peygamberimiz hakkında, O asla hevasından konuşmaz diyor. Onun söylediği her şey bizim bildirdiğimiz bir vahiyledir. Madem bu tesadüfle oldu diyorsun. Ateistler bu Ayeti okuduğumuz zaman diyorlar ki, ‘Tesadüfen koymuşlardır kitabın içine.’ Oğlum! Evladım! Tesadüfen olur mu bu iş ya? 14 asır geçmiş, o kadar bilim insanı geldi geçti. Sizin deyiminizle milyonlarca yıldır insanlar yaşıyor. Hayır! Milyonlarca yıl değil! On bin yıldır Adem Aleyhisselam’dan bu güne on bin yıldır. İmam Rabbani Hazretleri böyle söylüyor. Şimdi bilim insanlarının deyimi ile; insanlar milyonlarca yıl önceden yaşıyor diyor. Hayır! Dünya’nın tarihi milyonlarca yıl olabilir. Gezegenlerin tarihi milyonlarca yıl olabilir. İnsanlık tarihi o kadar yoktur. O kadar yıl, sizin deyiminizle milyonlarca yıl boyunca insanlar gelmiş geçmiş. O kadar da gökbilimci adam gelmiş. Gökbilimci adamın mesleği bu yani, gökteki yıldızlarla ilgileniyor. Bu adamların bir çoğu yüzlerce kitap yazmış. Bir kitabın içinde tesadüfen bile olsa bu bilgi geçmez mi ya? “Belki gökler genişleyebilir.” diye bir varsayım bir hipotez bile koyar be… Ama yok, çünkü anormal bir durum. Bunu hayal etmesi aklının ucundan bile geçirmesi mümkün değil. Allah bırak hayal etmeyi, Allah tespit yapıyor. “Biz onu genişletiyoruz, devamlı olarak genişletiyoruz.” diyor. Bu Allah’a iman etmen lazım gelmez mi? Senin bu Allah’a şükretmen lazım gelmez mi? Şu Allah’ın şirk koşma diyen Allah’ın yanına hiçbir ilah koymaman, hiçbir şeyi denk tutmaman lazım gelmez mi? Sıkıştığın anda hemen onu anman lazım gelmez mi? Şöyle bir kitabı sana veren, okuma yazma bilmeyen bir Peygamber’e ezberleten bir Allah’a, Senin her gün şükür secdesi yapman lazım gelmez mi? Ama hep aklın fikrin başka yerlerde. Allah bize hidayet versin Kardeşler! AMİN
Tebliğ et!