Oğlu İbrahim vefat ettiği zaman bizim peygamberimizin ne oldu? O gün, Güneş tutulması oldu. Vefat etmeden önce o gün Güneş tutulması oldu. Sahâbe-i Kirâm ne buyurdu? “Bu Güneş tutulması oldu, oğlu da vefat etti Resulullah Aleyhisselâmın, demek ki Güneş tutulması ya da Ay tutulması olduğu zaman bir büyük insan ölecek. Ya da bir büyük insan, bir hayırlı insan dünyaya gelecek.” diye Sahâbe-i Kirâm aralarında konuşmaya başladılar. Resulullah Aleyhisselâm ne buyurdu? “Hayır, bu batıl bir görüştür. Güneş tutulması ve Ay tutulması Allah’ın nişanlarından ve ayetlerindendir. Herhangi biriniz bu ikisinden birine rast geldiği zaman ya küsuf namazı kılsın ya husuf namazı kılsın.” Elhamdülillah. Küsuf namazı ne demek? Güneş tutulmasını gördüğümüz zaman küsuf namazına niyet ederiz. Bu sünnettir. Resulullah Aleyhisselâm ve sahâbîleri iki rekat namaz kıldılar. Buhârî, Müslim hadisidir. Sahâbiler diyorlar ki: “Rükûları ve secdeleri Resulullah çok uzattı, zannettik ki hiç kalkmayacak. Bu rükûlarda ve secdelerde çok dua etti.” Güneş tutulduğu zaman Müslümanın kafasında şu olur: Allah, bu Güneş’i tuttuğu ve kararttığı gibi, Güneş’in yüzde elli ışığını kapattığı gibi, tamamını da kapatabilir. Bu güce sahiptir. Kıyamet gelinceye kadar Güneşsiz de bırakabilir bizi. Bütün Müslümanlar bunu düşünür ve korkarlar. Güneş, Allah’ın değil mi? Bu ampül Allah’ın değil mi? Bu enerji kütlesi, sahibi Allah değil mi? İsterse bu enerjiyi, bu ampülü söndürür mü? Bizim evimizdeki ışığın düğmesine basıp söndürmemiz gibi Allah Teâlâ Güneş’i söndürebilir. İşte Güneş tutulması! Allah nasip ederse, üç gün kadar sonra ülkemizde bir Güneş tutulması olacak. Güneş yüzde kırk nispetinde kararacak. Normal verdiği aydınlığın yüzde altmışını verebilecek, yüzde kırkını vermeyecek. Fakat bazı insanlar Güneş tutulmasını aynen Sahâbe-i Kirâm gibi yormaya başlamışlar. Deprem bilimcileri gibi şimdi bazı insanlar çıkıyor ve şöyle diyor: “Kesin deprem olacak.” Bakın bu çok batıl bir görüştür. Bu çok yanlış bir görüştür. Güneş tutulması ve Ay tutulması, Resulullah Aleyhisselamın deyimiyle, “İşarettir, ayettir.” Neyin ayetidir? Allah’ın gücünün ve kudretinin ayetidir. Bizi neye sevk etmesi lazım? Namaza sevk etmesi lazım. Ay tutulmasında ne yapıyoruz? Husuf namazı kılıyoruz. O tek başına da kılınabilir. Küsuf namazı ister tek ister cemaatle, cemaatle kılmak sünnet. Husuf namazı tek başına kılınabilir. Dolayısıyla Resulullah Aleyhisselâm bunu bir felaket habercisi olarak yorumlamadı. Sahâbe-i Kirâma bunun bir felaket habercisi olmadığını anlattı. Sahâbeye bunu öğretti. Biz nasıl anlayacağız bunu? Güneş tutulacakmış, deprem gelecek değil, hayır alâkası yok! Deprem ile Güneş tutulmasının bir alâkası yok. Bizim bunu böyle anlamamız lazım. Bir bağlantı kurulmaya çalışılırsa, şimdi bilim adamları nasıl bağlantı kurmaya çalışıyor? 17 Ağustos depreminden önce Güneş tutulması oldu ülkemizde. Demek ki şimdi de Güneş tutulması olacak yine bir deprem gelecek. Onun bir bağlantısı yok. Bu ülkede, o depremden önce çok daha büyük depremler oldu. Ve o depremlerde Güneş tutulması olmadı. Meseleyi anlayabilmek için küçük bir izahat. Dolayısıyla Güneş ya da Ay tutulması olduğu anda; kesinlikle deprem olacak, kesinlikle zelzele olacak, sel vuracak gibi felaket habercilerine, felaket tellallarına itibar etmeyiniz. Deprem her zaman olabilir. Güneş tutulduğu anda da olabilir ama bunun Güneş’in tutulması ile bir alâkası yoktur. Bağlantı kurmayınız. Bu meseleyi de anti parantez konu içinde bahsetmiş olayım.
Tebliğ et!