Sultanım Aleyhisselam, Hadis-i Şerifte şöyle buyuruyor: Evli olanlar iyi dinlesin bunu! Evlenmeye niyeti olanlar da dört gözle hadisi dinlesin, kulaklarını açsın! Efendimiz Aleyhisselam buyuruyor ki: ”Nikah parasını vermemeye niyet ederek evlenen, zina etmiştir.” Dikkat buyurun! Nikah parası nedir İslam’da? ”Başlık parası mıdır hocam?” Hayır. Başlık parası caiz değildir. Başlık parası denilen, daha çok Güneydoğu’da yapılan meselede; kızın ailesine, ana babasına verilen bir para söz konusudur. İslam’da bu caiz değildir! Para, kızın ailesine verilmez. İslam’da, evleneceğin kadına vermek zorunda olduğun bir para vardır. Vacip hükmündedir. Ne denir buna? Mehir. Efendimiz Aleyhisselam hadislerinde mehiri bize anlatırken: ”Az ya da çok mehir veriniz. Dini kuvvetli olandan az mehir isteyin, dini zayıf olandan çok mehir isteyin.” diye hadislerinde kız sahiplerine tavsiyelerde bulunuyor. Şimdi, bu hadiste bir tehdit var. Efendimiz Aleyhisselam diyor ki: ”Nikah parasını ödememek kastıyla evlenen, zina etmiştir.” Bir kadınla evleneceğin zaman anlaşmayı nasıl yapacaksın? Dini nikahın kıyılacağı zaman imam efendi der ki: ”Kardeşim bak, bana nüfus cüzdanınızla geldiniz, evlenmişsiniz resmi olarak. Ama bir de İslami nikahımız var. Resmi nikahta mehir denilen bir olay yok ama İslami nikahta mehir var. Şimdi, ey erkek! Senin bu kadına bir para verme taahhütünde bulunman gerekiyor. Bu kadının şahsına, kendisine.” İslam neden bu mehri koymuştur? Erkek zırt pırt kadını boşamasın diye. Bir yük olarak erkeğin üstüne vermiştir. ”Ben bu kadar masraf yaptım, hanıma da bu kadar para verdim, hemen boşamayayım.” diye, hanımın beğenmediği huylarını gördüğünde sabretsin diye. Erkek evlenirken, ”Yaa ben mehrimi mehr-i muaccel değil mehr-i müeccel adadım.” Muaccel demek, hemen o anda verilen mehir demektir, acele mehir. Müeccel ise ecele bırakılan mehir, ileride vereceğim. ”Hocam, ben mehrimi müeccel adadım, ileride vereceğim.” derse ama kalbinde şu varsa: ”Nasılsa ileride mileride unuturuz munuturuz, hanımın gönlünü yaparız, hanım da bana helal eder, mehirden de kurtuluruz.” Kalbinde bu niyet varsa, bu adam zina etmiştir! Hanımı ile girdiği her cima, her birliktelik zinadır! Çocuk olsa çocuk, mirastan nasibi olmayan çocuk olur. Bu iş bu kadar hassastır. Müslümana karşı samimi değildir. Hadisin bu kısmı Müslümanlara. Evlenmek isteyen Müslüman erkek, Müslüman kadına karşı samimi olacak. ”Kardeşim, çok açık ve netim. Seninle evlenmek istiyorum. Mehr-i muaccel olarak, peşin mehir olarak sana şu kadar verebilirim. Ama Allah izin verirse 1-2 yıl içinde işlerimi bir oturtayım; şimdi borca girdim, ev yuva yaptık, işlerimi oturtayım birkaç sene içerisinde inşallah mehr-i müeccelimi de tamamlayacağım, sana bunu vereceğim.” Kadın bağışlayabilir mi? Bağışlarsa helal olur. Ama erkek bunu kadının eline saymak zorundadır, vermek zorundadır. Hadis devam ediyor. ”Borç alırken, vermemeye niyet eden hırsızdır!” Bak, ilk kısmında evlenmek niyetindeki adamdan tehdit savurdu. Şimdi sultanım kime tehdit savuruyor? Ticaret ehline. Burada, gelen kardeşlerin %80’i tüccardır, ticaretle uğraşıyorlar. Ticaret yaparken, birilerine gittiniz mal aldınız. Fakat niyetinizde, ”Ya sürüncemeye bırakırız, bir sene iki seneye zaten unutulur.” varsa sen hırsızsın, sen tüccar değilsin! Aldatmak için bu işe girdin. Bu sahtekârlıktır. Sen samimi değilsin. Efendimiz Aleyhisselam bizzat, direkt olarak bize hırsız damgası koyuyor. Eğer niyetimizde ödememek varsa… Şu halde Müslümanlar ne yapacak? ”Allah’ım, ben bu kardeşten açık hesap bir mal alıyorum. Sattığım zaman ödeyeceğim. Sen niyetime şahit ol.” dediği zaman ona, o borcu Allah ödetir. Hadis ile teyit edeyim: ”Bir Müslüman, ödemek niyeti ile borçlanırsa Allah onun borcunu öder. Bir Müslüman, ödememek niyeti ile borçlanırsa Allah onun borcunu ödemesine müsaade etmez.” Hadisi anladınız mı? Niyet ne olacak? ”Ya Rabbi, hayırlı bir işe giriştim. Ticaret yapıyorum. Param çıkışmadı. Açık hesap alacağım, borçlanarak mal alacağım, sattığımda ödeyeceğim.” Kalpte bu olacak. Bu niyet oldu mu Allah bizim yardımcımızdır. Bu samimiyettir. Müslüman, Müslüman’a karşı samimi olmak zorundadır. Takiyyeden, çakma Müslümanlıktan kaçmak zorundadır.
Tebliğ et!