Zina eden bir adamın, şeriatta cezası nedir? Zina eden bir adam, eğer bekârsa halkın önünde 4 şahit olmak suretiyle… 4 şahit tutulmasının sebebi çok zor olması içindir. Çünkü ceza müeyyide çok ağır, 4 kişinin görmesi çok anormal. Bir adamın zina hakkında getirilmesi için kadıya 4 tane şahit olması lazım. Bu adam bekârsa, 4 tane de şahit varsa bu adama 100 tane sopa vurulur. Ve 1 yıl İslam beldesinden sürgün edilir. Şeriatla yönetilen yani Allah’ın sistemiyle yönetilen bir ülkede. Hırsızlık. Hırsızlığın cezası nedir fıkıhta? Belli bir miktarı geçtiği zaman çalınan para yahut da eşya, belli bir miktarı geçtiği zaman o hırsız yakalandığı anda bir eli kesilir. Hangi eli kesilir? Daha çok kullandığı eli hangisiyse o kesilir. Bakın zayıf el değil, sağlam el hangisiyse o kesilir. Neden Allah Teala Kur’an’da böyle bir hüküm verdi? Çünkü insanlar hırsızlık yapmaya yeltenmesin, çok ağır gelsin, sonuçları korkutucu olsun diye. Dikkat buyurun! Resulullah aleyhisselamın bi’setinden sonra peygamberlik ve İslam devleti reisliği kaç sene sürdü? 23 sene. Peşinden 4 halife, 5 halife. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan. Allah onlardan razı olsun. (Amin) Kaç sene sürdü? 30 sene. Artı 23, 53 sene. 53 senede kaç tane hırsızlık vakası var? Tarih kitaplarını inceleyin. 53 senede toplam 15 tane hırsızlık vakası, 15 tane el kesme vakası. 53 senede. Yüz binlerce insan yaşıyor İslam beldesinde. Milletin gözünün önünde elini kesersen bu adam çalabilir mi bir daha? Onu gören diğer hırsızlar çalabilir mi, yeltenebilir mi? El gidecek ya, şeytan bile vesvese vermez. Hırsıza şeytan bile “hırsızlık yap” diye vesvese vermez. Çünkü o el günah işlemeye yarıyor. Elini kesseler bir daha günah işletemeyecek. Bu hüküm böyle bir hükümdür. Allah Teala bizi bazı şeylerle korkuttuğu zaman cezasını çok sert gösterir, ahirete kalmasın diye. Ahiret azabını görmeyelim diye. İşte şeriat adaleti ortaya koyan bir nizamdır. Çalanın yanına kâr kaldığı bir nizam değil. Şeriat, Allah’ın hükmü; zengini kollayan, fakiri çöpe atan bir nizam değildir. Allah’ın hükmünde, şeriatta zengin de aynı şekilde hesap görür, fakir de aynı şekilde hesap görür. İslam tarihinden bir örnek vereyim kardeşler; (Bismillahirrahmanirrahim) Kardeşler, Allah’ın Peygamberi aleyhisselama bir dava geliyor. Bakın. Adalet, zayıf sineklerin takılıp kaldığı kuvvetli kargaların, kuvvetli şahinlerin ve atmacaların delip geçtiği bir örümcek ağı değildir. Adalet şeriattadır. Bakın şimdi Allah’ın Peygamberi aleyhisselama. Resulullah aleyhisselama geldiler dediler ki: “Bizim beldemizde bir kadın hırsızlık yaptı, yakalandı, itiraf da etti. Fakat kadın çok soylu bir kadındır. Bunu nasıl kurtarabiliriz ya Allah’ın Resulü?” Şimdi, olayı Resulullah aleyhisselama söyleyemiyorlar, kime söylüyorlar? Resulullah’ın çok sevdiği bir sahabi efendimize. Diyorlar ki: “Bunu ancak sen Allah Resulü aleyhisselama söyleyebilirsin. Sana hatırı geçer. Senin de ona hatırın geçer. Yumuşatabilirsen biraz, bu kadını elinin kesilmesinden kurtarabiliriz.” Sahabi efendimiz Resulullah aleyhisselama gider. Durumu anlatır. Allah’ın Peygamberi ayağa kalkar. Çok sakin bir insandı bizim peygamberimiz. Ama şeriatı çiğneme noktasında birisi en ufak bir meyil, en ufak bir imada bulunduğu anda hemen alnının tam ortasındaki damar kabarır. Ayağa kalkar ve öfkelenir. Buna Allah için celallenmek denir. Resulullah aleyhisselama bu sahabi efendimize ne buyurdu? “Sen, benden Allah’ın hükmünü çiğnememi mi istiyorsun? Allah’ın hükmüne karşı birini kayırmamı mı istiyorsun? Sen benden şeriatı uygulamamamı mı istiyorsun? Şeriattan kaçmamı mı istiyorsun?” Sahabinin yüzü kıpkırmızı olur. Sonra Allah’ın Peygamberi aleyhisselama devam eder. “Sizden önceki kavimlerin helak olmasının sebebi; onların arasında bir zayıf günah işlediği zaman cezası hemen verilirdi, bir kuvvetli günah işlediği zaman kayırılırdı, atlatılırdı, görmezden gelinirdi. Allah bundan dolayı o kavimleri helak etti. Allah adına yemin ediyorum ki hırsızlık yapan kızım Fatıma bile olsa elini keserim.” Bunun adı şeriattır. Bunun adı adalettir. Adam kayırmak yoktur. O yaparsa hırsızlığı serbest, bu yaparsa görmeyebiliriz. Bir kereden bir şey olmaz. Şeriatta böyle bir şey yok. Cezayı ortaya koyan olay nedir? Suçtur. Suç. Suç işlenmişse Allah’ın kitabına bakacaksın. Kardeşim, bu suçun cezası budur. Var git cezanı sen düşün. Şu anda ülkemizde şeriat olmadığına göre aramızdan kim bu cezayı verebilir? Kimse veremez çünkü şu anda bu ülke demokrasiyle yönetiliyor. Kan da dökemeyeceğimiz için. Yasaktır İslam’da baş kaldırma, bağilik yapma, asilik yapma, fitne çıkartma, kan dökme. Ne yapacağız? Sabredeceğiz. Sabırlı bir şekilde insanlara İslam’ı öğreteceğiz. Ve Allah’ın dinini anlamaları için tebliğde bulunacağız. Osmanlı’nın son dönemlerinde cennet mekân Sultan Abdülhamit Han’a halk geliyor. Ayaklanmış halk, İttihat Terakki bir taraftan bastırmış, solcular Abdülhamit zayıflamış. Halk Abdülhamit’in sarayına geliyor ve diyor ki “Şeriat istiyoruz! Atalarımızın sistemini istiyoruz! Allah’ın hükmüyle bizi yönet! Şeriatı getir bize ey Abdülhamit! Ey Sultan!” Sanki Abdülhamit Han aldı şeriatı bir tarafa götürdü. Her taraftan baskı var. İçerisi ajanlarla dolmuş, vatanı satan satana. Mübarek tutmaya çalışıyor. Abdülhamit Han ne buyurdu? “Kardeşler, şeriat sizin evinizde. Şeriat sizin işinizde. Şeriat sizin hayatınızda. Eğer siz şeriatı gerçek manada yaşarsanız o şeriat ülkemize, dünyaya hakim olur. Bakın atalarımıza. Sistemlerini şeriat üzerine kurdular, Allah’ın hükmü üzerine kurdular. Ve 400 yıl dünyaya hükmettiler. Bir imparatorluk oldular. Çağ kapattılar, çağ açtılar. Şu hâlde, sen eğer kalbinden şeriatın gelmesini istiyorsan yani Allah’ın yönetim sisteminin gelmesini istiyorsan yaşayacaksın. Sen hem İslam’ı yaşamıyorsun hem de “ben şeriatın gelmesini istiyorum.” diyorsun. Sen sahtekârsın. Hizmetin içinde söylediğim o toprağım gibi. O arkadaşım, kardeşim gibi. “Hocam biz oradan ibadet için geldik, İslam’ı yaşamak için geldik.” Yaşamıyorsun kardeşim, yaşamıyorsun. Sohbete gel diyoruz, gelmiyorsun. Kitap oku diyoruz, okumuyorsun. Namaz kıl diyoruz, kılmıyorsun. Sen kimi kandırıyorsun? Sen ancak kendini kandırabilirsin, Allah’ı kandıramazsın. Bu aldatış hareketlerin seni hesaptan kurtaramaz ki, hesaptan kurtaramaz. Allahü Teala Müslüman kardeşlerimize hidayet nasip etsin. (Amin) Bu, Allah’ın hükmü, yönetim şekli olan şeriatı, bu nizamı anlamayı idrak etmeyi bize nasip etsin. (Amin) Amin.
Tebliğ et!