“Hocam, Allah razı olsun sizden.” Kardeşim, Allah senden de razı olsun. “Sohbetlerinizin müptelası oldum. Instagram’daki tüm fotoğraflarımı sildim.” Bu, bayan bir kardeşimiz. Biliyorsunuz, bayanlarda şu anda ne özellik var? Instagram’a foto atıyor. ‘Kocamla yemek yerkene…’ Senin kocanda biraz İslami bilgi olsaydı, o fotoğrafı oraya koymana müsaade etmezdi. Instagram kullanması haram mı? Hayır kullanabilir. Koy oraya Allah yazısı, Muhammed yazısı, ya da bir kuş resmi koy. Neden kendi açık resimlerini koyuyorsun? Ne gerek var. Sonra, senin kocan İslam hakkında hiç mi kitap okumadı, hiç mi sohbetlere gitmedi? Nasıl müsaade ediyor sana? Erkek bile resmini koyabilir. Çıplak resim olmayacak, dar giydiği elbiseler olmayacak. Erkeğin bile resmini koymasında kriterler var. Her şeyi koyamaz. Sen ki, kaldı ki kadınsın. Elhamdülillah, resim koyma konusundaki İslam’ın hassasiyetlerini öğrenince bu ablamız Instagram’dan bütün resimlerini kaldırmış. “Meğer bilmeyerek, oturduğum yerden ne kadar çok günaha giriyormuşum.” O resimleri attın ya Instagram’a abla; o 10 tane, 20 tane resim attın ya millet senin güzelliğini gördüğü zaman böyle övünüyor, ne güzel kadınlar var, Allah sahibine bağışlasın… Bir de merhametli şeyler var, merhametli müslümanlar. Hani ben bakıyorum evet, tat alıyorum ama Allah sahibine bağışlasın, maşallah be. Başkasının karısına bakıyorsun ve günahtan kurtarmak için sözüm ona Allah’ı kandıracak ya, “Allah sahibine bağışlasın be” dedin ya şimdi kurtardın, tamam bakabilirsin, serbest. Bakabilirsin. Şu sahtekârlığa, şu çakallığa bak ya. Şimdi, yabancı bir adam bu resme baktığı zaman; bu kadın da evde oturuyor, tesbih çekiyor ya da sohbet dinliyor ya da namaz kılıyor kadın. Ama Instagram hesabındaki resmine, yabancı bir erkek bakıyor. Kadın evinde namaz kılıyorken ona günah yazılıyor. Aynı şey bizim için de geçerli. Arkadaşın bir video çekti. Sen videoda küfür ettin ya da avret mahallini açtın gösterdin. Alay mahiyetinde dizlerinin üstü göründü. Ve bu video YouTube’a atıldı senin tarafından. Sen evinde namaz kılıyorken ya da buraya gelmiş sohbet izliyorken; o videoyu izleyen kim varsa günahın bir misli izleyene, bir misli de videoyu çeken ve atan kimse onlara. Ve bu, o video orada durduğu müddetçe devam ediyor. Buna zincirleme trafik kazası deniyor. Güncel deyimle, zincirleme trafik kazası… Günahı bir kişi yapıyor, vebalini yüzlerce insan çekiyor. Ahirette bunlar hep toplanacaklar. “Aa sen niye geldin buraya ya?” “Ya senin yüzünden, senin resimlerine baktım ben ya.” diyecek. Hep bunu söyleyecekler. Bu dizilerde erotik sahneler çekenler falan var ya, bu çıplak çıplak yarışmalara katılanlar var ya, ayvayı yediniz ablalar, mahvoldunuz. O diziler ne kadar o internette durursa, ne kadar insan seyrederse; sen yarın, öbür gün öleceksin, mezara gireceksin ama onlar yayınlanmaya devam edecek. Elli sene önce çekilmiş filmler şu anda yayınlanmıyor mu hâlâ? Kırk sene, elli sene önceki filmler hâlâ yayınlanıyor. Bu filmlerdeki erotik görüntüler hâlâ yayınlanmaya devam etmiyor mu? O kadınlar ismen hâlâ bilinmiyor mu? O kadınlara hâlâ günah yazılmaya devam ediyor. Bak, kabirdeyken defter kapanmıyor. Buna da sadaka-i cariye deniyor. Ama şeytan tarafından. Ablanın mesajı bitiyor. “Bilmeden ne kadar çok günaha giriyormuşum. Eşime de WhatsApp’tan videolarınızı atıyorum izledikçe. Artık o da, ben de zikre daha çok önem veriyoruz. Hamdolsun seni izleten Rabbime.” Ablacım, Allah senden razı olsun. İnşallah eşin de zikri, namazı, ibadeti daha iyi bir idrak eder, İslam ilimlerinde kendisini biraz daha geliştirmeye çalışır. Bu olayı, bu sakındırmayı sana eşinin yapması lazımdı; benim değil. Ama eşin evlenmeden önce sormadığından dolayı; İslam ilimlerinde nasılsın, hayz ilmini bilir misin, helali, haramı bilir misin, diye sormadığın için eşine sana bunu yıllarca belki de yapmamış. Bu tebliği sana yapmamış. Bu tebliği sana tesadüfen geldi, tevafuken geldi. YouTube’da geziniyorken ya bir sapık hocaya denk gelecektin ya da bize denk gelecektin. Yüzde ellidir. Allah’a şükürler olsun bize denk getirmiş. Sapık bir hocaya denk gelseydin, “baş örtüsünün farz olduğuna ben inanmıyorum, ben Kur’an’ın tamamını okudum, benim anladığım Kur’an ayetlerinde baş örtüsü farz değil” diyecektin. Sana da güzel gelecekti. “Aa ne kadar güzel hocalar varmış ya. Ne kadar güzel.” diyecektin. Ve ona göre iman edecektin. Baş örtüsü farz değil demek, Allah Kur’an’da yalan söylüyor demektir. Bize yalan söyledi. Peygamber ve sahabiler yalan söyledi ve bizi kandırdılar demektir. Vallahi bunu söyleyen kâfir gider. Allah Teâlâ bu bizim milletimize izan versin. (Âmin) Eski kaybettiği olgunluğu, kaliteyi geri iade etsin. (Âmin) Ataları gibi müslüman yapsın onları. (Âmin) Atamız Selçuklu, atamız Osmanlı, önderimiz, öğretmenlerimiz sahabiler… Şu insanlara biraz benzesek evliya gibi oluruz ya. Tekrar dünya karşımızda titrer. Ama uzaklaştıkça, Allah gücümüzü çekti, aldı. Şükrederseniz nimetini artırırım dedi; buradan girdi, buradan çıktı. Hiç şükretmedik. Nimetini çekti, aldı. Hûd aleyhisselâmın sözüyle bitireyim. Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim… Söyleyin kardeşler. ancak beni yaradana aittir. Benim ücretim ancak beni yaradana aittir. Velhamdülillahi Rabb’il âlemîn. El-Fâtiha.
Tebliğ et!