Bizim Allah’ımız ani dönüşleri çok sever. O kadar çok sever ki Hristiyanlıktan yahut da Yahudilikten İslam’a dönen bir adamı ne yapıyor Allah? Sıfır yapıyor sıfır! Yaptıkları iyiliklerin tamamını amel defterine yazıyor, yaptıkları kötülüklerin tamamını siliyor. Eğer o kötülükleri bir daha işlemeyeceğine dair o kul söz verirse günahların tamamını ne yapıyor? Sevaba tebdil ediyor. Kur’an bunlarla dolu, bu ayetlerle dolu. Allah U dönüşlerini sever. Sen de eğer böyle bir U dönüşü yaparsan, daim olduğun kötülük ve günah ne nispette olursa olsun… Allah’a U dönüşü yap. Geç değil! Nefes alıyorsun, aklın başında, yaşıyorsun ve hayatını kazanabiliyorsun. Şu hâlde Rabb’ine ellerini aç ve ona doğru koş. Şu kudsi hadis aklından çıkmasın. “Kulum bana bir karış gelirse ben ona bir kulaç giderim.” Kulaç kolları açma mesafesi demektir. Bir karış, bir kulaç… Yani kuldan çok küçük bir hareket Allah’tan çok büyük bir hareket demektir. “Kulum bana bir adım atarsa ben ona on adım atarım.” Hadisi kudsi devam ediyor. “Kulum bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim.” Allah böyle diyor. Kul diyor ki: “Ben Allah’a gidemem, yüzüm yok.” Sen hangi Allah’a iman ettin Müslüman, hangi Allah’a? Hristiyanların dönüşünden bir örnek vereyim. Selçuklu zamanında… Sultan Alâeddin, Allah ondan razı olsun. (Amin) Şimdi bizim atamız kimdir? Osmanlı. Osmanlı’dan önce kim vardı? Selçuklu. Toplamı kaç sene 950 sene. 940, 950 sene civarı bu ikisinin var oluşu. İslam’a sahabelerden sonra en çok hizmet eden iki kavim kimdir? Selçuklu ve Osmanlı. Resulullah ve sahabeden sonra en çok İslam’a bu kavimler hizmet etmiştir. Şimdi Selçuklu zamanında, Sultan Alâeddin zamanında yaşayan bir derviş var. Kim bu? Nasreddin Hoca. Allah ondan razı olsun. (Amin) Bu dönemde Hristiyan papazları, Hristiyanlığı tebliğ etmesi için Anadolu’nun her köşesine papazlarını gönderiyorlar, rahiplerini gönderiyorlar. Ve onlara kimsenin cevap veremeyeceği afaki bazı sualler öğretiyorlar. Gittiğiniz her yerde âlimleri çağırın, o beldenin ilim ehlini, hocalarını çağırın ve bu sualleri sorun. Cevap veremeyecekler. Siz de halka şunu söyleyeceksiniz: “İşte bunlar bu kadar bilgisiz insanlar. Bunları takip etmeyi bırakın. Hristiyan olun.” Nereye gitseler bu adamlar bu felsefeyle hareket ediyorlar. Ve oranın, o beldenin hocalarını, âlimlerini susturuyorlar. Nasreddin Hoca’nın beldesinde bulunan bir adam diyor ki: “Bunların hakkından gelse gelse bizim hoca gelir. Bizim hocayı bunların karşısına çıkartalım.” Üç papaza diyorlar ki: “Bizim bir hoca var, o sizinle görüşecek. Sizin soracağınız soruların cevabını o verecektir.” Papazlar diyor ki: “Tamam neredeyse gelsin.” Hoca bir geliyor, eşeğe ters binmiş. Bir adam eşeğe ters biner mi? Normal bir adam binmez. Bu anormal bir adam. Bu bir derviş olduğu için hikmetler fışkıran bir adam. Sadece İslam’ın şeriatını bilmiyor, derin manalara da vâkıf. Tasavvuf yoluna girdiği zaman bir adam Ebu Bekirleşir, Ömerleşir, Osmanlaşır, Alileşir. Allah onlardan razı olsun. (Amin) İlmin derununa vâkıf olmaya başlar. Sonra etraftaki insanların garip gördüğü şeyler söylemeye başlar. Çok derin sözler sarf etmeye başlar. Buna hikmet denir. Resulullah Aleyhisselam bunu nasıl tarif eder? Bir kulun az konuştuğunu ve insanlardan uzaklaştığını görürseniz ona yakınlaşın. Çünkü ona hikmet telkin ediliyor. Hikmet… Gizli bilgi. Allah’ın direkt onun kalbine verdiği ilham. Tıpkı bir arıya verdiği gibi, bir karıncaya verdiği gibi. Şimdi hoca eşeğe ters binerek geliyor. Papazlar tabii gülmeye başlıyor. “Bu adam mı sorularımıza cevap verecek ya?” “Siz karışmayın. Sorularınızı aklınızda kurun, hoca şimdi gelsin soracağınızı sorun.” diyor. Hoca geçiyor karşısına, eşeği de yanında. Papazlardan bir tanesi ön tarafa çıkıyor. “Hoca! Hangi beldenize gittiysek, hangi âliminizle konuştuysak bize cevap veremediler. Sana bir iddiada bulunuyoruz. Eğer suallerimize cevap verirsen biz Müslüman olacağız. Suallerimize cevap veremezsen sen Hristiyan olacaksın.” Şimdi burada şart var. Ehli sünnet akidesinde, imanda şart mevzubahis mi? Yani şunu bana bulursan ben Hristiyan olacağım derse bu adam ne olur ehli sünnet akidesinde? Kâfir olur. Çünkü şart koştu. Sapık hocalardan, mezhepsizlerden bir tanesi ne yaptı televizyonda? “Bu Kur’an’da İsa Aleyhisselam’ın ineceğine dair bana bir tane işari bile olsa ayet söyle, ben Hristiyan olacağım.” dedi. Bunu dediği anda ne oldu? Kâfir oldu. İsa Aleyhisselam’ın ineceğine dair bir tane değil, iki üç tane ayeti kerime vardır. Ehli sünnet âlimleri bunu açıklamıştır. Hadislere hiç girmiyorum. Bunlar zaten Resûlullah’ı kabul etmediği için hadislere girmiyorum. Ben sadece ayetlerden bahsediyorum. Benim gördüğüm üç ya da dört tane ayeti kerimeyi şerh etmişler. Bu ayetler İsa Nebi’nin tekrardan nüzul edeceğine, vazifesine başlayacağına, Muhammed Aleyhisselam’ın ümmeti olarak geleceğine işarettir, diyorlar. Bu ne diyor Hristiyan’a? “Hristiyan papazla konuştum.” diyor bu sapık hoca. “Bir tane işari bile ayet bulursanız bu Kur’an’da İsa Aleyhisselam’ın ineceğine dair, ben Hristiyan olacağım.” diyor. Vallahi bunu söyleyen adam gavur olur o anda. Neden? İddiaya girdi. Yani adam bulsa ne olacak, Hristiyan mı olacaksın? Hristiyan demek, ne demek? Bir Allah yok, üç tane Allah var demek! Üç Allah var demek ne demek? Şirk demek. Bunun ötesi yok, son nokta, bittin! Artık bittin. Tövbe etmeden ölürsen ayvayı yedin! Son nefesten önce muhakkak tövbe etmen gerekiyor. Papazların gayesi ne? Üç Allah var. Bütün Anadolu’yu Hristiyanlaştırma gayreti içindeler. Hâlâ bunların diyalog kanadı şu anda, parelelcilerin diyalog kanadı papazlar gibi çalışıyorlar. Hristiyanlaştırmaya çalışıyorlar. Şimdi papaz dedi ki: “İddia bu, kabul mu? Hoca dedi ki: “Sen soruları sor, senin iddianı ben kabul edemem.” dedi. “Çünkü bu iddiaya girdiğim anda zaten dinden çıkıyorum. Sen soruları sor, ben cevabını vereceğim Allah’ın izniyle.” dedi. Papazın bir tanesi bir adım öne çıktı. Dedi ki: “Hoca, dünyanın merkezi neresidir?” Bilim ilerlememiş, hiçbir şey yok. Hoca dünyanın merkezini nereden bilsin? Hoca dedi ki: “Şu benim karakaçanı görüyor musun? Ön iki bacağının, sağ bacağının olduğu yer dünyanın merkezidir.” dedi. Papaz dedi ki: “Nereden biliyorsun, böyle şey olur mu ya?” “Kardeşim ölç! Ölç, dön, dolaş, gel. Ben eşeğimle beraber burada seni bekliyorum.” dedi. Papaz şok oldu! Adam bir iddia ortaya atıyor. Dünyanın merkezi burası, diyor. İnanmıyorsan kimin delili araştırması gerekiyor? Benim yalancı olduğum ortaya çıkartmak istiyorsan dünyayı gez, bir tur at, ölç! Değilse gel, dedi. Papaz geri çekildi. Diğeri öne çıktı. “İyi kurtardın paçayı. Dur bakalım bu suale cevap verebilecek misin?” dedi. “Kâinatta ne kadar yıldız var. Bana yıldızların sayısını söyle.” dedi. Hoca şöyle cevap verdi: “Benim bu karakaçanın üstünde ne kadar tüy varsa, ne kadar kıl varsa Dünya’nın tepesindeki yıldızların sayısı da bu tüyler kadardır.” dedi. “Bu Allah’ın bir hikmetidir!” dedi. Papaz dedi ki: “Böyle uydurma olur mu ya? Bu nasıl sallama!” dedi. “Kardeşim dedi bana itimadın yok mu? Yoksa say! Eşek burada, geç say! Hakkal yakîn olarak sana gösteriyorum. Eşeği sana gösteriyorum.” dedi. Tabii ki sayamaz! Papaz geri çekildi. Geldi üçüncüsü. Bir adım öne attı ve şöyle dedi: “Hoca, benim sakallarımda kaç tane kıl var? Sana rakam soruyorum.” dedi. Hoca şöyle cevap verdi: “Benim eşeğin kuyruğunda kaç tane kıl varsa senin sakallarında da o kadar kıl var.” dedi. “İtimadın yok mu bana? Bir kıl eşeğimin kuyruğundan kopartalım bir kıl senin sakalından kopartalım. Bir oradan, bir buradan. Göreceksin, sakalsız kaldığın anda anlayacaksın ki sözüm doğrudur.” dedi. Papazlar dedi ki: “Sen bizi alt ettin. Sen sadece akıl yürütmeyle, ince hikmetle bizi alt ettin. Biz senin yerlerin ve göklerin sahibi olduğunu söylediğin tek ilaha iman ettik.” Ne oldu şimdi bu papazlar? U dönüşü., yüz seksen derece. Şimdi gidiyorken düz, yüz seksen derece ne oluyor? Tam tersi dönüş oluyor. Bu adamlar dümdüz cehenneme gidiyordu. Dümdüz! Gidiyorken ne yaptılar? “La ilahe illallah Muhammedun Resulullah.” dediler. Bunu dediği zaman ne oldu? Cehennemden yolu döndü cennete. Elin papazı elli sene, altmış sene Hristiyanlığa hizmet etmiş, üç tane Allah var diyen, sakal yarım metre adam; bir tövbe ediyor, Allah sıfıra çeviriyor. Sen otuz senedir Müslümansın, orucunu tutuyorsun, namazları yarım yamalak kılıyorsun, teravihlere gidiyorsun, zekât veriyorsun seni affetmiyor. Sen Allah’ı tanımıyorsun! Şeytan sana Allah’ı tanıtmıyor. Şeytan sana Allah’ı başka bir şekilde anlatmış. Sen Allah’ı şeytandan öğrenme, gel benden öğren. Sen Allah’ı şeytandan öğrenme! Gel bu kitaptan öğren, gel Resulullah Aleyhisselam’dan öğren. Övgüler ve selam Efendimin üstüne olsun.
Tebliğ et!