Allah-u Teâlâ Hazretleri biz erkekleri, özellikle biz erkekleri, cennetten bahsederken en çok ne ile şevklendirmeye çalışır? Cennet nimetlerini anlatırken tabi ki bütün nimetleri okuruz, hoşlanırız ama huri ayetlerine geldiğimiz anda gözlerimiz parlamaya başlar. Çok keyiflenmeye başlarız. Bu neden böyledir? Erkeklerin şehvetini Allah Teâlâ çok kuvvetli yapmıştır ve ahirette bir menfaat olarak bize hurilerden bahsetmiştir. Ayet ve hadislerde çok huri ayet ve hadisi vardır. Neden Allah Teâlâ böyle yapıyor? Sen burada namusunu korursan ben sana orada çok daha güzellerini vereceğim diyor. Bakın! Bir kardeşim bir sual yazmıştı bana, birkaç hafta önce cevapladım. Burada nakletmeden geçemeyeceğim. Soru: Selamun aleyküm hocam. Bir arkadaşım soruyor; Nebe suresi 33. ayet-i kerimeyi açıklayabilir misiniz hocam? Bize bu ayette ne anlatılmak isteniyor? Şimdi ayetlere bakalım. Nebe suresinde 31 ve 34, 3 tane ayet. ”Şüphesiz Allah’ a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileri ile bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.” Nebe suresi ayetleridir. Şimdi… Tamam; bahçeler, üzümler, köşkler, nehirler… Allah Teâlâ birçok ayette bunları anlatıyor. Peki Allah neden bize göğüsleri çıkmış genç, yaşıt güzel kızlar diyor? Neden? Bütün nimetlerin yanında bayan nimeti, eş nimeti, hanım nimeti çok ayrı bir güzelliktir. Çok ayrı bir çekiciliğe sahiptir. Ve erkekler kadınlara düşkün olarak yaratılmıştır. Şimdi, ayet-i kerimeleri verdik. Bu ayetler, Allah Teâlâ’nın kendisine itaat eden ve haramlarından sakınanlara vaat ettiği cennetindeki ; Köşk, baldan nehir, yaşlanmama, hastalanmama ve ölümsüzlük gibi nimetlerinden biri olan genç eşleri(hurileri)… Huriler ödülünden de bahseden ve Müslümanları bu sonsuz ödülleri kazanabilmek adına daha çok çalışmaya teşvik eden ayetlerdendir. Allah-u Teâlâ özellikle bunlardan bahsediyor ki; burada sana ne teklif gelirse gelsin, zina etme yolunda ne teklif gelirse gelsin kabul etmeyeceksin. Reddedeceksin. Çünkü Allah sana ahirette çok daha güzellerini verecek. Bak şimdi! Bir kaç ayet-i kerime okuyacağım, kısa ayetler. Huriler ile alakalı özellikle. Müslüman, genç, erkek kardeşler! Zina teklifi alan kardeşler! Zina sadece yatağa gitmek demek değildir. Çıkalım mı? Benimle internetten flört eder misin? Zina! Akşamleyin gezip bir çay içmeye gidelim mi? Zina! Zina iki bedenin birleşmesi değildir. El ele tutuştun mu, bu zinadır. Gözün karşındaki bayanı görüyor mu, buna göz zinası denir hadislerde. Onunla konuşuyor musun, yazışıyor musun, bunlara dil zinası denir. Yazdığın her kelime senin yazmanla beraber melek tarafından kopyalanıyor. Kopyalıyor, yapıştırıyor. Kopyalıyor, yapıştırıyor. Teknoloji ilerledi artık. Meleğin yazmasına gerek yok. Kopyalıyor, yapıştırıyor 🙂 Bunlar da zinadır. Bunlardan sakınırsan ne olacak? Ahirette Allah sana çok daha güzellerini verecek. Bak şimdi! ”Onlar, koltuklara yaslanıp kurularak birçok meyveler ve içecekler isterler. Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt dilberler vardır.” (Sâd suresi). ”Bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş.” Ne demek bu? Hocam cennette kıskançlık olmayacak zaten. Olmayacak ama bir erkek eşinin bakışlarının sadece kendisinde olmasını ister. Aynı şey kadın için de geçerlidir. Bir kadın kocasının bakışlarının kendisinden başkasına gitmesini istemez. Kıskançlık vardır. Onu kimse ile paylaşmak istemez. Cennette de Allah-u Teâlâ’nın erkeklere vereceği huri nimetinde, hurilerin gözleri kocasından başkasını görmeyecektir. Başka bir ayet: ”Biz o cennet kadınlarını Ashab-ı Yemin’den olan, kocalarına düşkün bakireler kıldık.” Allah neden bunu anlatma ihtiyacı hissediyor? Bakireler… Allah erkekleri teşvik için, şevklendirmek için, bak dünyada haramlardan sakın dediği için bakireler tabirini kullanıyor. Ama kime? Ashab-ı Yemin’ den olanlara, sağ tarafçılara, sağcılara, kendisini haramlardan sakınanlara. Bunlara ”Ashab-ı Yemin” denir. Söz verdi ezelde: Dünyaya gönderdim, ona imkanlar verdim. Parası vardı, arabası vardı, evi vardı, etrafında onunla cinsi münasebete girmek isteyen kızlar da vardı. Reddetti. Ashab-ı Yemin. Bundan olduğu için biz ona bu eşleri verdik diyor. Şimdi! Bu yazımıza bazı kardeşlerimiz yorumlar göndermişler. Enteresan yorumları yazıyorum biliyorsunuz kardeşler. Buraya getiriyorum okuyorum. Şimdi üç tane kardeşimizin yorumu var. Bakın nasıl anlamışlar… Halil kardeş: ”Bunlar çalışmaya teşvik eden ayetler, çok çalışmalıyız.” 🙂 Hurileri okudu ya şimdi, çok çalışmalıyız diyor. Murat kardeş (soy isimlerini söylemiyorum utanmasınlar): Şehvetine yenilip günaha girmekten alıkoyan vaatler bunlar. Yani aklı başında biri, bir kız için hurileri riske atmaz 🙂 Şimdi dünyada bir kızdan teklif geliyor. Aylar önce tövbe etmişsin, sohbete başlamışsın, namaza başlamışsın. Kız şehvetlenmiş. Tak! Kime? En son cinsel münasebette bulunduğu adama… Tövbe ettiği adam olmasına rağmen bozmak ister onu. Şeytan da kimi hatırlatır ilk olarak? Tövbe etmiş olan kimse o arkadaşlar içinde, kıza ilk olarak onu hatırlatır. ”Bunu boz, boz bunu, boz bunu! Devamlı sol taraftan gelir onun ismini söyler: Recai, Recai, Recai’yi ara. Namaz kılıyor, Recai’yi ara! 🙂 Kız da Recai’ye telefon açar. Beraber olabilir miyiz bu akşam? Gel bir yemek yiyelim sonra benim eve gideriz. Evde kimse yok. Teklif geldi. Bir kız için ahiretteki huriler… Seçim senin kardeşim. Buradaki peşin, çok cazip. Kimse beni görmüyor diyeceksin. Ama seni gören bir zaat var. Biri bizi gözetliyor. Devamlı biri bizi gözetliyor. Kaçacak yerin yok. Bizim kardeşlerden bir tanesine eski bir arkadaşı -tövbe etmeden önceki arkadaşı- telefon açmış. Oo İsmet ne yapıyorsun ya? İsmi değiştiriyorum kardeşler. İsmet ne yapıyorsun? Falan… Telefon açmış, davette bulunacak kardeşimize. Kardeşimiz bir bakmış, evvelce görüştüğü kız, beraber olduğu kız. Kardeş şimdi kanmamak ve aldanmamak için telefonu nasıl açmış? Ve aleykümselam ve rahmetullah ve berakatüh. Niye böyle açıyor? “Ben artık değiştim, ben başka bir yoldayım artık. Sakın! Nasıl bir teklifle geleceksen gel, böyle gelme bana. Ben artık uçtum.” diye bir set çekmiş. Elhamdulillah reddettik hocam diyor. Hemen ben bunu söylediğim anda diyor telefondan bir ses geldi “Dıııııt” Anladım ki diyor paçayı kurtardım elhamdulillah. Orada şöyle desen ne olur? Sağol, sen nasılsın iyi misin? Akşam beraber bir kahve içmeye çıkabilir miyiz? Ya bilmem ki şimdi ben tövbe de ettim ama… 🙂 Der misin böyle bir şeyi? Söylemez. Söylemez bunu. O muhabbete girdiğin anda tövbeyi falan söylemezsin. Ya şimdi akşam namazı var. Namaz kılacağım, arkadaşlarla beraber sohbete gideceğiz. Demez bunu. Olayı buraya getirmeyeceksin. Konuşmayı baştan keseceksin kardeş. Baştan kesmezsen bu kız seni aldatır. Allah kadınları çok çekici yaratmıştır. Şimdi kadınların bana en çok sorduğu soru: ”Erkeklere Allah, hurilerle evlenme nimeti vereceğini Kur’an’ da birçok ayette biz görüyoruz. Ama kadınlara erkekler nimetlerini vereceğini görmüyoruz.” Kur’an’da hiç bundan bahsetmez Allah Teala. Allah kadınlara ne verebilir? Hizmetçiler var. Ama farklı farklı erkeklerle evlenme durumu kadınlarda yok. Fıtrata aykırıdır. Bir kadının birden fazla kocası olması fıtrata aykırıdır. İnsan fıtratına aykırıdır. Ne verecek Allah Teâlâ? Allah Kur’an’da herhangi bir şey vereceğinden bahsetmediği için bu ne demektir? Erkeklere vereceği güzellikten çok daha büyük bir güzellik verecek. Ne olabilir? Tefsirlere baktım. Allah, cemalini kadınlara erkeklerden daha çok gösterecek olabilir. Cennete gittiğimizde Allah bize nasip ederse inşallah, oradaki en büyük nimet hangisidir? Sakın huriler demeyin ha! Oradaki en büyük nimet Allah’ın cemalini görmektir. Daha büyük bir nimet yoktur. Şimdi, oradaki dereceler neye endeksli? Allah’ın cemalini kim daha çok görecek, kim daha az görecek. Kimi her gün görür, kimi her hafta görür, kimi her an O’ na bakar. Her an O’ na bakar. Hadis-i şerifte Muhammed Aleyhisselam ne buyuruyor? “Cennette bir makam vardır ki orada ne köşk vardır, ne huri vardır. O makama çıkanlar devamlı surette Allah’ın cemalini seyrederler. Demek ki bundan daha üstün bir şey yok. İşte müfessirler, bazıları diyor ki; Allah, kadınlara cemalini daha fazla gösterebilir. Erkeklerden daha fazla gösterebilir. Onlara verilecek olan nimet de bir ihtimal bu olabilir. Allahualem, doğrusunu Allah bilir. Bir kardeşin daha yorumu var. Onu da okuyayım kapatalım. Mustafa kardeş: Tam da bugün arkadaşlarla bu konuyu konuştuk ya! Bir için kendini feda edeceksin, Allah sana yetmiş tane huriyi verecek. Bu kardeşin de yorumu bu. Bir tane kadın için kendini feda edeceksin, zina etmeyeceksin onunla, yakınlaşmayacaksın, flörtü bitireceksin, ben tövbe ettim diyeceksin. Allah sana yetmiş tane huriyi verecek. Yetmiş tabirini nereden söylüyor? Sahih hadislerde kendi hanımının dışında iki tane huri vereceğini söylüyor Muhammed Aleyhisselam. İki ayrı huri ile Allah evlendirecek ama kendi hanımının dışında. Zayıf hadislerde yetmiş iki huri ile evlendirileceğini söylüyor. İki hurinin diğer yetmiş kadından daha güzel olduğunu söylüyor. Bu zayıf hadisi okumuş bu kardeşimiz. Kafasında yetmiş diye kalmış. Burada diyor, kendini bire feda edeceksin diyor, ahirette yetmişi alacaksın. Bu iyi bir ticaret diyor. Kardeşler! Allah hepimize imanla ölmeyi nasip etsin. İmanla gidersek inşallah, şu cehennemden kurtulalım. Allah dostuna diyorlar ki ahirette hangi nimetleri istersin cennette? Allah dostu ne diyor? ”İmanla gideyim şu cehennemden kurtulayım, küçük bir bahçe bile bana yeter. Küçük bir bahçe bile… yeter ki imanla gideyim.” Kardeşler! Cehennem çok dehşetli! Çok dehşetli! Allah, Efendimiz Aleyhisselam’ın hadislerinde geçen ”şimşek hızı ile geçerler” tabirini bize göstersin. Sıratın altına cehennem kuruluyor, üstünde bir köprü kıldan ince kılıçtan keskin. Bazıları buradan şimşek hızı ile geçiyor, bazıları rüzgar hızı ile, bazıları bir ferrari arabası hızı ile, bazıları da kağnı gibi geçiyor. Ağır Ağır, her an düşebilirim, her an düşebilirim! Hangisini istiyoruz biz? Şimşek hızı, rüzgar hızı. Allah’ım sen bize bunu nasip et. Amin.
Tebliğ et!