“O Muhammed, aranızdan kimsenin babası değildir. Bilâkis o peygamberlerin sonuncusudur.” (Ahzâb Suresi 40. Ayet) Ateist sitelerine dalmış Müslüman kardeşim. Senin ne işin var ateist sitelerinde ya. Ateist sitelerine girmek porno izlemek gibidir. Ben bu porno sitelerine giriyorum ama tecrübe kazanmak için giriyorum hocam. Demek gibi saçma salak bir şey. Bundan ne alabilirsin ki pislikten başka. Fıtratının bozulmasından başka ne alabilirsin ki o edepsiz sitelerden. Ateist siteleri de böyledir. Oraya giriyorum, onları düzeltmek için giriyorum diyor. Ateist sitelerine onları düzeltmek için giriyorum diyor. Sen islam’ın kaç tane hükmünü biliyorsun. Kaç tane kitap okudun? Daha 20 tane kitap okumamış islam ile alakalı, onların sitelerine girecek de onları düzeltecek. Dikkat et! Elektrik akımına kapılmış olan bir adamı oradan kurtarmak için tutarsan ne olur kardeş? Sen de oynamaya başlarsın. Çünkü tuttun. Elektrik akımına kapılmış bir adamı tuttun. Ben seni kurtaracağım kardeş dur bakalım. Ya Allah Bismillah! Adam’ın koluna girdiğin anda elektrik ne oluyor, direkt olarak sana temas etmeye başlıyor. Sen ateist’i kurtaracağım derken sen de ateist olup çıkarsın. Sonra bu kardeş bana mesaj göndermiş. Hocam diyor. Peygamberimiz, geliniyle neden evlendi diyor. Muhammed aleyhisselam geliniyle evlendi mi? Yok böyle birşey. Nereden çıkarttın sen bunu? Ateistlerin yalanları. Gittin onların sitelerinde okudun ettin. Muhammed aleyhisselam’ın, İslam’ın hükmü gelmeden önce bir evlatlığı vardı, Zeyd… Zeyd’in de bir karısı vardı. Muhammed aleyhisselam’ın halasının kızını onunla evlendirdi. Hz. Zeynep. Allah o ikisinden razı olsun. Âmin… Anlaşamadılar, boşandılar. Boşandıktan sonra efendimiz aleyhisselam Hz. Zeynep ile evlendi. Müşrikler ne dediler? Muhammed’e bakın oğlu’nun karısı ile evlendi. Sahte peygambere bakın dediler. Tıpkı şimdiki ateistler gibi. Allahu Teâlâ bu ayet-i kerimeyi gönderdi. “Muhammed aranızdan kimsenin babası değildir.” “Bilâkis o peygamberlerin sonuncusudur.” O’nun oğlu yok ki. Oğulları öldü, toprağın altına girdi. Allah onlara rahmet etsin. Âmin… O’nun evlenebilmiş olan bir tane oğlu yok. Sen geliniyle evlendi palavrasını nereden çıkartıyorsun? Ateist sitelerine giriyor ve çarpılıyor. Sonra geliyor bize bunu söylüyor. Sen, aklının yarısını kiraya vermiş insanların, sadece yarısını kullanmak bize yeter diyen insanların sitelerine nasıl girersin ya. Çocuk, babasına gitti. “Baba, biz nasıl dünyaya geldik?” dedi Babası şöyle dedi: “Oğlum, maymunlar vardı bizden önce… Bu maymunlar evrildi evrildi evrildi yüz yıllar içinde insana dönüştü.” “Biz öyle dünyaya geldik. Bugünkü hâlimizi aldık.” Çocuğun, bu cevap aklına yatmadı. Mantıklı bir adamın asla aklına yatmaz. Maymunun soyundan geldiği. Gitti annesine. Anne dedi. Biz nasıl dünyaya geldik, bana bunun cevabını verir misin? Oğlum, Allah en evvel babamız Adem’i yarattı. Sonra da hanımı Havva’yı yarattı. Allah’ın selam’ı o ikisinin üstüne olsun. Âmin… Sonra bunlar evlendiler, cimâ ettiler. İkişer ikişer doğurdu Havva annemiz. Ve soyları bütün dünyaya yayıldı. İşte biz böyle dünyaya geldik dedi. Çocuk dedi ki: Ya anne, babam diyor ki maymundan evrildik, maymundan döndük biz böyle dünyaya geldik. Sen başka bir şey söylüyorsun. Sen ise diyorsun ki Adem ve Havva’dan dünyaya geldik. Anne şöyle cevap verdi! Oğlum o babanın sülalesi 🙂 Bizim sülale bu, bizim sülale bu. Ateistlerin sülalesi maymun, orangutan bilmem ne şempanze onların sülalesi o. Bizim sülalemiz Adem ve Havva’dır. Allah’ın selamı o ikisinin üstüne olsun. Âmin… Biz insanlardan dünyaya geldik. Evrilmeyle falan değil. Bu maymunlar yüz yıllardan beri aramızda, niye evrilmiyorlar? Bir tanesi olmuyor, futbolcu olmuyor, niye evrilmiyorlar? Bir tanesi futbolcu olsun da Fener’in stoperine koyalım. Niye olmuyor? Yüz yıllardan beri maymunlar var. Ama yok olmuyor. Demek ki palavranızın bir tanesi de buradan ortaya çıkıyor. İşte kardeşler, eğer Muhammed aleyhisselam ve sahabelerinin inandığı gibi inanmazsan doğruya eremezsin, kurtuluşa eremezsin. Âyet-i Kerime bize bunu söylüyor. “Eğer sizin inandığınız gibi inanırlarsa onlar hidayete ererler, kurtuluşa ererler.” (Baraka Suresi 137. Ayet) İmam Râzi Hazretleri bu kısmı tefsir ederken diyor ki: Hidayet, Allah’ın yarattığı bir şeydir. Zaten ortada duruyor. Hidayete erenler ise, o hidayete koşturanlardır. Hidayete doğru kim gidiyorsa, hidayeti o buluyor. Yâni, işler her tarafta duruyor, herkes eleman arıyor, kim para kazanıyor? Eleman arayan adama giden ve işe başvuran para kazanıyor. İşe giriyor ve kazanıyor. Evinde oturan da şöyle diyor! Ya ben niye para kazanamıyorum ya niye kimse beni işe almıyor? Sen iş aramıyorsun ki. Sen hep boş tembel bir şekilde yatma peşindesin ve para gelmesini bekliyorsun. Hidayet de bunun gibidir. Kul, kendi perdelerini kaldırmadıkça Allah onun perdelerini kaldırmaz. Ahmed Yesevi Hazretlerinin sözüdür. İşte kardeşler! Hidayete ulaşmak istiyorsak hamle yapacağız. Allah’a doğru gideceğiz ve araştıracağız. O kadar zamanını diziye veriyorsun, o kadar zamanını maça veriyorsun, o kadar zamanını halı sahaya, boş muhabbetlere veriyorsun ama Allah’ın kitabını öğrenmek adına hiçbir gayretin yok.
Tebliğ et!