Allah ve Rasulü’nün bizi terbiye yöntemi ibadettir. Bu ibadetleri yaptığımız zaman terbiye oluruz. Başka bir temsil vereyim. Spor salonuna gidiyorsunuz, vücut geliştirme. Şimdi gençlerde bu olay çok var. -Hocam vücut geliştirme salonuna gitmek caiz midir? -Niyete bak! Şayet niyetinde; mahallemdeki genç arkadaşlarım benim vücudumun ne kadar kuvvetli olduğunu görsünler, hava cıva yapayım, gerile gerile gezeyim varsa, buna riya denir İslam’da. Riya gizli şirktir, büyük günahlardandır. Bu vücut sporuna gitmek caiz değildir! Ama niyetinde; bedenim daha bir sıhhatli olsun, ben hap içmeyeceğim, ben iğne yemeyeceğim, ben hakikaten sıhhatli olmak için gidiyorum varsa bu sporda hiçbir sıkıntı sakınca yoktur. Gidebilirsin kardeşim, sıkıntı yok. Şimdi! Bu vücut geliştirme spor salonuna gittiğin zaman hoca sana bir listeyle gelir. -Kardeşim sen niye geldin buraya? -Hocam yağlarımı eritmek istiyorum, bak burada yağlarım var. Buralarda yağlarım var. Ben daha böyle kaslı bir adam olmak istiyorum, daha bir rahat hareket etmek istiyorum. Diye hocasına söylüyor. Hoca ne yapıyor? “Al bu kâğıdı kardeşim. Seni şimdi ben terbiye edeceğim. Bu kâğıtta verdiğim yemekleri yiyeceksin. Bunun dışına çıkmayacaksın. Ben iskender severim, ben Adana severim yok! Ben bu kâğıtta ne yazıyorsam sen onları yemek zorundasın. Her gün eve gittiğin anda şu kadar mekik, şu kadar şınav, şu kadar yumruk, şu kadar yat kalk yapmak zorundasın.” Bu ne oluyor? Bu, o vücut salonuna giden adamın hocasının buna verdiği terbiyeyi örnek alıyor. Hoca bunu terbiye ediyor yağları eritsin diye. Allah’ımız da biz Müslümanların ruhu, nefsi, aklı, kalbi, ciğerleri, zerreleri terbiye olsun diye bir yöntem ortaya koyuyor. Nedir o yöntem? Namaz, bir terbiye yöntemidir. Oruç, bir terbiye yöntemidir. Zekât, bir terbiye yöntemidir. Allah’ı zikir, “Ve le zikrullâhi ekber.” (Ankeb, 45) Allah’ı zikir en büyüktür, ayeti bir terbiye yöntemidir. Allah’ımız bizi bunlarla terbiye etmek istiyor. Mümin ne diyor, Müslüman ne diyor? -Ya bana bu namaz zor geliyor, ben terbiye olmak istemiyorum. Terbiye olmak istemediğin zaman şaşırıyorsun, sapıtıyorsun; aynı kandan olduğun kardeşine, babanın bulunduğu sofrada öfkeleniyorsun ve küfür ediyorsun. Hocam var mı böyle bir şey? Var kardeşim! Var. Babasının bulunduğu sofrada canı, kanı kardeşine küfür ediyor. Babasının da yanında. -O da beni kızdırmasaydı baba, diyor. Sen bunu nasıl yaptın? Ondan sonra geliyor bize diyor ki: “Hocam böyle bir iş yaptım. Ben bunu nasıl yaptım ya?” “Kardeşim namazla aran nasıl?” diyorum. -Hocam çok zor geliyor kılamıyorum. Terbiye olmamışsın! Allah’ın seni terbiye etmesine müsaade etmemişsin. Allah diyor ki: Kulum emrim altına gir, ben seni güzelleştireyim. Sen diyorsun ki: Yok Ya Rabbi ben kendimi güzelleştiririm. Ben senden beni daha iyi bilirim. Namaz kılmamak demek, Allah’a şunu demektir: Allah’ım ben kendimi senden daha iyi tanıyorum. Namaz kılmayan kullar Allah’a bunu diyor! Oruç tutmayan kul, zekât vermeyen kul, Allah’ı tesbih etmeyen, zikretmeyen kul Allah’a şunu diyor: Allah’ım sen bana bu ibadetleri verdin ama sen beni az tanıyorsun. Ben kendimi senden daha iyi tanıyorum. Vallahi bu kul cahildir! Sübhanallah, bu kul cahildir! Bu kul cahildir! Allah bizi bu cahillerden etmesin. (Amin) Amin.
Tebliğ et!