Bu akşam Rabbim nasip ederse Muhammed Suresi 31. ayeti kerime, bunun tefsirini yapacağız. Ayeti kerimenin hülasası, özeti: Allahü Teala hazretlerinin bizi neden sınav ettiği? Bu akşam bunu anlayacağız. Neden Allah bizi sınav etme ihtiyacı hissetti? Buradaki herkesin cenneti mi gideceğini cehenneme mi gideceğini Allah biliyor mu bilmiyor mu? Aranızdan bir tanesi derse ki “bilmiyor” zaten Müslüman değildir. Allah’a cahillik, cehalet isnat etmiş olur, kâfir olur. Muhakkak geçmiş ve gelecek, olmuş ya da olacak ne varsa Allahü Teala’nın ilminde bir noktadadır. Hepsi bir noktada, bir çizgidedir. Allah Teala hazretleri bunun tamamını bilir. Bilmesine rağmen peki neden bizi sınav ediyor? Madem biliyor hiç sınav etmeden bizi bazımızı cennete atsın, bazımızı cehenneme olayı kapatsın. Gerek yok bu koşturmaya, telaşa. Öyle değil! Neden yarattığını ve neden bizi sınav ettiğini bu akşam zikrettiği ayeti kerimesini açıklayarak çok iyi bir şekilde idrak edeceğiz. Kafamızdaki soru işaretleri yerini ilme, bilgiye, karanlık yerini aydınlığa bırakacak biiznillah. “Euzü billahi mine’ş-şeytani’r-racim. Velenebluvennekum hattâ na’leme-l mucâhidîne minkum ve-ssâbirîne ve nebluve aḣbârakum. Sadakallahülazim.” Muhakkak Yüce olan Allah doğru söyledi. Allah’ımız buyurdu: “Velenebluvennekum” “Sizleri deneyeceğiz. Sizleri sınayacağız. Sizleri imtihan edeceğiz.” Sizleri dediği kim burada? Müslüman ya da kâfir fark etmiyor. Kâfir olduğun zaman sınavdan, imtihandan kurtulmuyorsun. O da imtihan görüyor, o da hasta oluyor, o da ölümü yaşıyor, o da çocuğunu kaybediyor, o da karısıyla boşanıyor. Onlara da sınav var bize de sınav var ama müminin başına gelen sınav bütün günahlarına kefaret oluyor, ahiretteki derecesini de arttırıyor. Aradaki fark budur. Şimdi Allahü Teala hazretleri “kum” diyor yani “hepiniz”. Ne yapacak? “Hepinizi deneyeceğim.” Bu dünyaya sizi gönderdim, her birinize belli bir vakit ecel tayin ettim. Kimisine 20 yıl, kimisine 10 yıl, kimisine 90 yıl. Bu benim indimdedir. Ne yaparsanız yapın, bunu ne ileriye atabilirsiniz ne geriye alabilirsiniz. Bu ecel zamanı içinde, size verdiğim zaman dilimi içinde sizi bazı günler böyle sınayacağım. Hiç hoşunuza gitmeyen meseleler çıkartacağım, sıkıntılar ortaya çıkartacağım ve sizi sınayacağım. Bu sınamaların karşılığında meleklerim yapacağınız tavrı, takınacağınız tavrı; kaliteli misin çöp müsün, bunu meleklerim kayıt altına alacaklar. 4K, 8K, HD kamera eşliğinde kayıt altına alacaklar. Mahşer günü gittiğin zaman da sen hiçbir şeye itiraz edemeyeceksin! Bu sınavdır kardeşler! Allahü Teala bir ismi nedir? “Zü’l-Celâl-i Ve’l-İkrâm” Önce hangi isim geliyor? “Celâl”. Celâl; şiddetli, öfkeli demektir. Allah’ımızın isimlerinden bir tanesi. Sonra hangi isim geliyor? “İkrâm” Allah bu dünyada “Celâl” yüzünü gösterir. Önce musibet, sınav, imtihan yüzünü gösterir ve hepimizin başına bazı sıkıntılar verir, bazı imtihanlar verir. Bu sınavların sonucunda da o sınav hep öyle kalmaz. Muhakkak onu bir gün bitirir. Ve’l-İkrâm’ı, Zü’l-Celâl-in hemen peşinden gelir. Şu hâlde, senin başına şu dünya hayatında herhangi bir sıkıntı, bir musibet geldiği zaman şöyle düşünme; “Bu hiç bitmez. Bu hiç geçmeyecek. Yandık. Kalıcı bu.” Hayır hayır. Tıpkı hava durumu gibi. Musibetler hava durumu gibidir. Hep değişkendir. Bir gün musibet olur, altı gün rahat gezersin. İki gün musibet olur, beş gün rahat gezersin. Ama havaların büyük çoğunluğu yağmursuzdur. Yağmuru musibet olarak anlayın diye söylüyorum. Dolayısıyla Allahü Teala aranızdan hangisinin başına… Bugüne kadar bir sürü sınav geçirdiniz. Sizi denedi birçok meselede. Bundan sonra da deneyecek. Son nefesimize kadar denenmeye, sınanmaya devam edeceğiz. Kalitemizi ölçmek için ve bunu bize ispat etmek için; verdiğimiz sözde duruyor muyuz durmuyor muyuz hatırlatmak için Allahü Teala bizi hep sınav edecek kardeşler. Mevla Teala hazretleri böyle buyuruyor. “Velenebluvennekum” “Sizi deneyeceğiz. Sizi sınav edeceğiz.” “…hattâ na’leme-l mucâhidîne minkum.” “Aranızdan cihad edenler bilininceye kadar, ortaya çıkıncaya kadar sizi sınav edeceğiz.” Biliyorsunuz insanlar iki türlü. Bir, “ben Müslüman’ım” diyenler, hiçbir şey yapmayanlar; “ben Müslüman’ım” diyenler, köküne kadar bir şeyler yapmaya çalışanlar. İnsanların hayatını kurtarmaya çalışanlar. Bakın iki sınıf Müslüman var ülkemizde. Biri diyor ki: “Ben Müslüman’ım.” Hiç namaz kılmıyor, hiçbir ibadette bulunmuyor. Faiz alabildiğine, göz zinası, zina, kumar, fuhuş alabildiğine devam ediyor ama hâlâ “ben Müslüman’ım” demeye devam ediyor. Öbür adam da sakınabildiği kadar haramlardan sakınıyor ve yine “ben Müslüman’ım” diyor. İki adam da “ben Müslüman’ım” diyor.
Tebliğ et!