Bir tane daha elbiseden bahsediyor şimdi Allâh-u Teâlâ. Velibâsu-ttakvâ Bir de takva elbisesi indirdik. Avret mahalini örten elbise, iç giyim Ziynet elbisesi, dış giyim. Her zaman dış giyim, iç giyimden daha pahalıdır. Sonra bir de takva elbisesi indirdik diyor. Peki bu Darwinistlere, bu evrimcilere bu ateistlere, deistlere ne oluyor ki diyorlar ki ilk insanlar yüzyıllar boyunca hep çıplak gezdi. Elbise nedir bilmiyorlardı. İlk insan Adem nebidir. Adem nebi. Ateistin bir tanesi sormuş. Hoca hoca! Biliyorsunuz bunlar bize ”hocam” diye hitap etmiyor. Hoca hoca diye hitap ediyor. Sonda ki A’lar devam ediyor. Hocaa, hocaa! diye devam ediyor. Kendince böyle aşağılama tarzında bize sual soruyorlar. Yazmış. Hoca hoca! Neden Adem ve Havva direk cennete konuldu. Hiç imtihan edilmediler. Biz imtihan ediliyoruz. Kazanırsak cennete gidiyoruz. Hadi bakalım sen bana bunun cevabını ver! Allah’ım bu insana hidayet nasip etsin. Amin! Adem Aleyhisselam cennette imtihan edildi mi edilmedi mi? Sınavı kaybetti mi kaybetmedi mi kardeşler? Ayeti hatırlatayım size. Ey Adem! Sen ve eşin beraber cennete yerleşin. Beraber cennete yerleşin. Sonra.. İstediğiniz her yerden, nimetlerimden bol bol yiyin. Lâkin, şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. Bu ayettir. Bakın! Bütün cennet! Gözünün, aklının, hayalinin alamayacağı kadar büyük bir cennet! En pasif müslümana 10 dünya büyüklüğünde cennet vardır diyor Hadis-i Şerif’te. En pasif müslüman. Dolayısıyla peygamberi Adem Aleyhisselam’a verdiği cenneti bir düşünün. Her taraf, her yerde yiyip içmek serbest. Ama bir tane ağacı koymuş cennetin tam ortasına. Demiş ki, bak. Ey Adem! Ey Havva! Size her taraf serbest. İstediğiniz kadar yiyin için ama buraya yaklaşmayın. Bakın, dikkat edin! Yemeyin demiyor. Bu ağaçtan meyve yemeyin demiyor. Yaklaşmayın diyor. Oraya yaklaşmak sıkıntılı. Yaklaştığın anda düşme ihtimalin fazla. Yaklaşmayın diye bizi uzak tutmak istediği başka bir günah hangisi kardeşler? Allah sizden razı olsun. Bak, benim meclisime gelenler cahil adamlar değil görüyorsunuz. Hepsi bir ağızdan zina diyor. Bak, zina yapmayın demiyor Kuran’da yine. Her zaman söylerim bu ayeti. Ve lâ tekrabu’z Yaklaşmayın… ez-Zina Zinaya yaklaşmayın. Çünkü yaklaştığın anda hacısı da olsa hocası da olsa düşer. Sizin burada gördüğünüz en takvalı adam kim? Bu.. En takvalı adam bu. Şimdi bu adamı bir punduna getirseler, bir tiyatro yapsalar, hayat kurtaracaksın hocam, şöyle tebliğ, böyle tebliğ.. Evin içine tıksalar beni, bir tane kadın gelse karşıma..! Ve kandırmak için bazı tavırlarda bulunsa.. Şunu diyebilir miyim ben? Ben hayatta kanmam. Beni kandıramaz kimse. Ben asla zina etmem diyebilir miyim? Muhammed Aleyhisselam bizi uyarıyor! Sakın sizden kimse, ben zina etmem demesin! Ben Allah’ın izni ile zinadan kaçarım desin. Kaçmak… bugüne kadar bu günaha Elhamdülillah düşmedik. Düşmememizin bir tek sebebi var. Çağrıldığımız hiç bir yere gitmedik. Gitseydik muhakkak çok defa zina yapmıştık. Bundan sonrada Allah, bu tuzağa düşmeyi bize nasip etmesin kardeşler. Amin! Amin İşte, ağaca yaklaşmayın diyor. Zinaya yaklaşmayın diyor. Çünkü, biliyor ki Allâh-u Teâlâ, o sınırda o mayın tarlası içinde olursan, orada bir iki sek sek oynayayım falan dersen Senin bacağın mayına patlar, mayını bulur ve bacağını kaybedersin. İşte.. Bu iş böyledir kardeşler. O Adem nebi ve Havva anamız cennette elbiseli miydi değil miydi? Cennet elbiselerini giyinmişlerdi. O elbise yok diyenler! Bu ateiste de cevabı bu şekilde verdik. Adem ve Havva anamızın sınavı neydi? Tek bir sınavı vardı. Bizim bu dünyada bir sürü sınavımız var. Onların bir tek sınavı vardı. Her şey serbest, bu yasak! Ama onlar ne yaptılar? Şeytanın dışarıdan vesvesesi ile merak ettiler ve aldatıldılar. Çünkü şeytan onlara dedi ki; “Bu ağacın meyvesinden yerseniz ebedi olarak cennette kalacağınız için…” Allah da sizi burada ebedi olarak tutmamayı murad ettiği için onu size yasakladı. Sizi buradan çıkartacak. Siz en iyisi o ağaçtan o meyveyi yiyin dedi. Bu şekilde vesvese vererek kandırdı. Müthiş bir ters psikolojiyle, ters psikoloji. Ve aldandılar, meyveyi yediler. İşte onların da sınavı buydu ve sınavı kaybettiler. Dünyaya geldiler ve soyları soylandı. Boyları boylandı ve biz dünyaya geldik. Şimdi sınav sırası bizde. Onlar sınavlarını verdi. İmanla gitti. Sınav sırası bizde kardeşler. Bizim bu sınavı kaybetmememiz gerekiyor. Kaybetmemek için de nasıl giyineceğiz ne yapacağız bunu bilmemiz gerekiyor. Bugün sokağa çıktığınız zaman özellikle yaz aylarında, Bütün genç kardeşlerimden aldığım mesajdır. Yazın sokağa çıkmak istemiyorum hocam. Adam bekar adam. Cinsel gücünü dışarıya atma gibi bir durumu da yok. İstimna caiz değil. Zina yapmak da caiz değil, haram. Ee bu adam da ne yapıyor? Evde kalmaya çalışıyor. Çıktığım zaman diyor, kadınların büyük bir çoğunluğunu çıplak olarak görüyorum. Çıplak olarak gördüğüm zaman da kalbim kalıyor, gözüm kalıyor. Namaza durduğum zaman bile karşıma çıplak kadın suretleri gelebiliyor. Bunlar hep bugünde genç kardeşlerimizin çektiği sıkıntıların büyüklerindendir. Allah bize dayanma ve sabır gücü versin kardeşler. Amin! Bu kızlarımıza da, bu ablalarımıza da Allah hidayet nasip etsin. Amin! Muhammed Aleyhisselam buyurdu ki, cehennemde kadınların sayısı, erkeklerin sayısından fazladır. Bir daha söylüyorum. Cehennemde kadınların sayısının erkeklerin sayısından fazla olduğunu gördüm diyor miraç gecesinde. Sahih bir hadistir. Neden böyle? Çünkü vesile oluyorlar, çok vesile oluyorlar. Erkeklerin de günaha girmesine vesile oluyorlar. O çıplak olduğu için biz bakma hakkına sahip miyiz? Kesinlikle değiliz. Ama vesile oluyorsun. Benim için bunu kolaylaştırıyorsun. Haram yapmamı kolaylaştırıyorsun. Rabbim, bu insanlara hidayet nasip etsin. Amin! Bizi de korusun. Amin! İşte kardeşler.. velibâsu-ttakvâ Bu da üçüncü elbise. Takva elbisesi öyle bir elbise ki, Bu elbiseyi giyen, bunu da Allak gökten indirmiştir. Nasıl indirmiştir? Yağmur ile değil bu. Bu takva elbisesi de bununla inmiştir. Allah’ın kitabı. Ve peygamberimizin sünneti. Kitabı ve sünneti yaşayan bir adamda takva kendini ortaya çıkartır. O adamın görünüşü, duruşu nur saçar. Tesiri çok fazla olur. İbadetten çok lezzet alır. Ve etrafındaki insanların kalbinde ona karşı bir güven ortaya çıkar. Takvanın işaretleridir bunlar. Etrafındaki insanlar anasına, babasına, kardeşine açıklayamadığı sırları söyleyemediği sırları o takvalı olarak gördüğü adama söylerler. Bu konuda İslam’ın görüşü nedir? Bak sana anlatıyorum bu durumu. Bu günahtan kurtulmam lazım ama akrabamdan kimseye söyleyemiyorum. Senin Allah’a benden daha yakın olduğunu düşündüğüm için ilmi olarak da benden daha ilerde olduğuna hüsnü zan ettiğim için Bu meselemi sana açtım. Bana ne yapmam lazım İslam’a göre bildir der ve ondan yardım isterler. Bu adam takva elbisesini giymeye başlamış demektir. Diğer gelen insan ne yapıyor? Ben de bu elbiseyi giymek istiyorum diyor. Sabah ezanı okunduğu zaman ben yatakta fosur fosur uyuyorum. Ama sen, sanki bir askerin koğuş kalk emrini alması gibi, fişek gibi havaya kalkıyorsun. İkimiz de insanız, ikimizin de aklı başında. İkimizin de gözleri çalışıyor, kafası çalışıyor, elleri var. Ama ben kalkamıyorum. Üstümdeki o yorganı, pikeyi atamıyorum. Ama sen bıçak gibi kalkıyorsun. Bende bir şeyler eksik. Benim, benim bedenim çıplak. Dışarıya çıktığım zaman senin gibi, elbise giymiş gibi görünebiliyorum, görünebilirim. Ama hakikatte iç alemim çıplak. çıplak.. Dünya elbisesi, insanları hayvanlar alemine katılmaktan korur. Bizim hayvanlar ile aramızdaki fark nedir kardeşler? Elbise giymek. Hayvanlar elbise giymez. İnsanlarsa, beden azaları görünmesin diye elbise giyerler. Bu bizi hayvanlardan ayırır, dünya elbisesi. Bir de takva elbisesi vardır ki, takva elbisesi ise bizi meleklerin derecesine çıkartır. Mesele bu elbiseyi giyebilmektir. Allah bize bunu nasip etsin kardeşler. Amin!
Tebliğ et!