el-Fa’âl. Hakkıyla yapandır. Engel tanımayandır. Limâ yürîd. Ne istiyorsa onu hakkıyla yapan Allah’a hamd-ü senalar olsun. Ne başlatırken engel tanıdı, ne tekrar diriltirken engel tanıyacak, dilediğini yapar, dilediği gibi yapar, dilediği zaman yapar, kimsenin isteğine göre değil bu işler. Ancak O’nun iradesi geçerli. Onunki irade-i külliye. Değil mi? Balıkesir Belediye Başkanı bayağı öğretti size irade-i külliye meselesini. Birşeyler öğrenin da! Allah Allah.. İrade-i külliye’ye teslim oldum diyor. Doğru. Doğru söylemedi mi şimdi? İrade-i külliye kime ait? Allah-u Teâlâ’ya ait.. Ne yazdıysa onu göreceğiz. Öyle mi? Evet herkes.. Yazılan bozulmaz. Efendim.. Haberlerden de haberiniz yok ya! Efendime sana söyleyeyim.. Mevlâ Teâlâ’nın kendi yapmak istediği olsun, başkalarına yaptırmak istediği olsun, hiçbir şey engel çıkarabilir mi? فَعَّالٌ لِمَا يُر۪يدُۜ Dilediği her şeyi hakkıyla yapan. Hakkı ile yapan ne demek? Yani kimse itiraz edemez demek. Kimse O’nu mağlup duruma düşüremez demek. Mesela dostlarını cennete girdirse engel tanır mı? Düşmanlarını ateşe gir dese kimse onları yardım edip kurtarabilir mi? Efendim.. Günahkarlara müsade ediyor. Efendim.. Tevbe edin. Kapıları açık bırakıyor mesela.. İtiraz edebilir mi kimse? Edemez. Bir de bakıyorsun bir kulunu affediyor. Bu nasıl affediyor bunu ya? Bu ne biçim işte.. Sana soruyor mu? Sen karışabilir misin? Bir de bakıyorsun adam evliya gibi adam, onu atıyor cehenneme.. E Ya Rabbi bu evliyaydı ya. Bu niye cehenneme gitti? Sana ne! Ben biliyorum kalbini. Sen ne biliyorsun diyor. فَعَّالٌ لِمَا يُر۪يدُۜ işte burada da فَعَّالٌ hakkı ile yapan neyi? لِمَا يُر۪يدُۜ bütün muradlarını, bütün isteklerini Celle Şânühü ve Celle Celâluhû. Onun için.. Hz Ebubekir miydi? (Radıyallāhu Anh) İbn Mesud muydu? Vefat edeceği zaman Hz. Osman Efendimiz ziyaret etti. herhalde Hz. Osman İbn Mesud’u ziyaret etti. Dedi.. Tabip çağırayım, doktor çağırayım sana dedi. Tabip beni gördü dedi. Aa ne dedi? dedi. Dedi ki.. ne istiyorsam onu yapanım ben dedi dedi. Yani.. 🙂 Alacaksa alacak, bırakacaksa bırakacak dedi. Tabip.. Yani Mevlâ beni görüyor demek istedi. O da zannetti doktor çağırmış. Dedi ki sana doktor getireyim dedi. Doktor gördü dedi 🙂 Doktor ne dedi? Doktor dedi ne istersen yapanım dedi. Haa o zaman ben O’nun iradesine teslimim dedi. Tabi Sahabe-i Kiram’daki makamlar pek bize benzemez. Bir doktora da gidelim yani, ayrı dava. Veya doktoru da çağıralım. Çağırmayalım anlamında konuşmayalım. Ama ne murad ettiyse onu yapacak. Doktoru da yaratan Allah-u Teâlâ.
Tebliğ et!