Nida, Hz.Âişe’ye Derdini Anlatıyor | Evlilik Sorunları ve Çözümleri | 3.Bölüm | Kadın Serisi

Türkçe

Allah’ın selamı üzerinize olsun. Nida, Amerikan lisesinde eğitimini tamamladı, sonra yerel bir üniversitenin tıp fakültesinden mezun oldu ve psikiyatride uzmanlaştı. Kendisinden iki yaş büyük olan Şadi ona evlenme teklifinde bulundu. Avusturalya’da bir hastanede psikiyatri uzmanlığını tamamladıktan sonra 26 yaşında olan Nida teklifi kabul etti, evlendiler. Oldukça mutlu birkaç ay geçirdiler. Sonra sorunlar başladı ve gitgide derinleşti. Evliliklerinin baharı çok sürmedi ve hayatları uzun bir sonbahara girdi. Günün birinde Nida işinden erken geldi. Şadi henüz dönmemişti. Çalışma odasına girdi, kağıt, kalem çıkardı ve yazmaya başladı: Şadi ile sorunlarım neler? Şadi soğuk, bana karşı artık sevgisini dile getirmiyor, hatta bana olan sevgisinden şüphe etmeye başladım. Bir keresinde hastalandım, ama bana ne kibar davrandı, ne de özel bir ilgi gösterdi. Bir kadın olarak özel günlerimde biraz gergin oluyorum, yine de benimle ilgilenmiyor. Her ne kadar kendisi psikiyatrist olarak, geçirdiğim dönemi anlasa da, kadınsı ilgilerimi küçümsüyor ve bana saygı duymadığını hissettiriyor. Eşyalarımı önemsemiyor. Annemin hediye ettiği 2 bin dinarlık bileziğim kırıldı, ondan yaptırmasını istedim. Hâla aylardır masanın üstünde, önünde duruyor. Her hatırlattığımda da “bugün, yarın” diyor. Bencil… kendini bana tercih ediyor. Bazen her ikimiz de işimizden geç dönüyoruz, evde yemek olmuyor. Arkadaşlarından biri çağırıyor ve bana sormadan çıkıp gidiyor. Şadi benimle kaliteli vakit geçirmiyor. Aksine dalgın oluyor, fiziksel olarak yakın, ruhsal olarak uzağız. İşteki problemlerini eve taşıyor. Onunla birlikteyken kendimi güven içinde hissetmiyorum. Sorunları eve taşımasına karşılık, sevinçlerini benimle paylaşmıyor! Onunla bir konuda uzunca konuşacak olsam sözümü bölüyor ve benden kısa kesmemi istiyor. Çok soru sormamdan hoşlanmıyor, Benden sıkılmaya başladı. Daha acı olanı, bana karşı böyleyken iş yerindeki kadın meslektaşlarına karşı ilgili ve neşeli olması. Mesela beni arabada beklerken, iki dakika geciksem hemen bana patlıyor! Ama bir keresinde ikimiz beraber iken kadın meslektaşı 15 dakika gecikmiş, bundan ötürü özür dilediğinde ona “Hiç sorun değil!” diye cevap vermişti. Bir defasında da onu kıskandığım için telefonunu alarak, sekreterine “Günaydın”, “İyi akşamlar” vb. mesajlar yollamaması için bir mesaj gönderdim. Bunu öğrendiğinde bana kızdı ve günlerce konuşmadı. Ben açamayayım diye telefonuna şifre koydu. Onunla kişiliğimin zedelendiğini ve silikleştiğini hissediyorum. Başkalarının yanında Şadi’yle beraberken kendimi güçsüz ve özgüvensiz hissediyorum. Kıskançlığımdan ötürü bana suizan besliyor. Erkek meslektaşlarımla kasten konuşup, onlardan birine duygusal olarak meylettiğimi düşünüyor. Her ne kadar kadın hakları ve kadının “mağduriyeti” hakkında paylaşımlarda bulunsa da hizmetçi izne çıktığında, evde bana yardım etmiyor. Banyoya girip duş alıyor ama arkasını temizleyip toplamıyor, eşyalarını bırakıyor ve tüm bunları benim yapmamı bekliyor. Neden?! Madem ki kadın erkek eşitliğine inanıyor! Neden?! Son zamanlarda sigara içmeye de başladı ve sigarasının kokusundan rahatsız oluyorum. Basit şeyler beni tahrik etmeye başladı. Neden insanlara karşı şık ve bakımlı olduğu gibi bana da olmuyor ?! Yokluğunu arar oldum! Şadi’nin en kötü özelliklerinden biri de insanların önünde iyiliksever ve sevecen biriymiş gibi görünmesi. Ancak bu iyilikseverlik benimleyken kayboluyor. Bunu da yoğun olması hayatta pek çok sorun olduğu ayrıca psikiyatr olarak işi gereği insanlara nazik davranması gerektiği ile açıklıyor. Özel hayatında bazı şeyler var ki onlar hakkında konuşmaya utanıyorum, çünkü bu ona çok zarar verir! Şadi’nin nazarımdaki konumu sarsıldığı için karı koca ilişkimizden de tiksinir oldum, sanki ayıp bir şey yaptığımı hissediyorum! Zaaflarını bana göstermekten çekiniyor hatta zayıf yönlerini ortaya çıkaran bir şeyle yüzyüze gelse hıncını benden çıkarıyor. Artık onun ilgilendiği şeyleri umursamıyorum. Kasıtlı olarak her şeye muhalefet eder oldum, hiçbir şeyde ona benzemek istemiyorum! Psikiyatrist olmama rağmen ruhum onunla olmaktan yorgun! Ondan ayrılmak istedim. Ama bana, benim için alınan fakat üzerime geçirilmeyen hiçbir şeyi vermeyeceğini ima etti. Belki bir çözüm bulurum diye durumu bazı kız arkadaşlarıma açtım. Ancak gördüm ki – ayrıntılar farklı da olsa- durumlarımız gerginliğin boyutuna göre değişse de,hepsi aynı sıkıntıları yaşıyor. Ancak ben eskiden Âişe adında bir kız duymuştum. Onun Rasulullah ﷺ ile evliliğine dair bir kıssa dinlemiştim. Çevremde gördüklerimden oldukça farklı bir kıssa! Şimdi Âişe’yi hatırladım, siyer sayfaları arasında gezindim ve onunla istişare etmeye geldim. Fakat onun ve eşinin sahip olduğu ahlaki seviyeyi duymuştum. Dolayısıyla ona sözünü etmekten imtina ettiğim bazı ayrıntıları anlatmadım. Karşılaştırma yapabileyim diye ona, Şadi’yle olan 23 problemime karşılık 23 soru sordum. Kardeşlerim, şimdi burada, Nida ile Âişe arasında hayali konuşma başlıyor. Âişe annemizin hadislerde zikrettiği bazı hususları bu diyaloğa yerleştirdik ve durumu karakterize etmeye yardımcı olacak eklemeler yaptık. Peygamberimizin ﷺ söz ve fiillerinin herhangi bir değişiklik olmadan harfiyen aktarılmasına özen gösterdik. Zikredeceğimiz sahih hadislerin kaynaklarını da yorumlarda size bildireceğiz. Konuşmada herhangi bir zayıf hadise de başvurmadık. Dolayısıyla sonrasında, bizim siyerde olmayan bir şeyi peygambere dayandırdığımıza dair itirazlara mahal yoktur! Peki, diyalog başlasın. Nida, Âişe’ye şu soruyu sorarak başladı: – Zatıaliniz, Muhammed’in ﷺ eşi oluyor değil mi? – Evet. – Bazı sorular sormama izin verir misiniz? – Tabi. Nida kendi kendine: “Şadi soğuk, artık bana olan sevgisini ifade etmiyor, hatta sevgisinden şüphe etmeye başladım.” dedi ve sordu: Rasulullah, size olan sevgisini ifade eder miydi? Âişe gülümsedi ve özlemle iç çekti: – Oruçlu iken beni öperdi. O’na, “İnsanlar arasında sana en sevgili kimdir?” diye sorulduğunda, hanımına sevgisini açıkça ifade etmeye alışmamış bir toplumda, “Âişe” diye cevap verirdi. Nida içinden, “Bir keresinde hastalandım ve Şadi bana şefkat veya özel bir ilgi göstermedi. diye düşünerek şunu sordu: Hastalandığınızda, Peygamberimiz sizinle ilgilendiğini hissettirir miydi? – Bana özel bir alaka gösterir, elini ağrıyan yerime koyar ve bana dua ederdi. Nida, “Bir kadın olarak özel günlerimde biraz gergin oluyorum. Ancak buna rağmen Şadi benimle ilgilenmiyor, halbuki kendisi bir psikiyatrist olarak nasıl bir dönem geçirdiğimi de anlıyor.” diyerek şöyle sordu: Özel günlerinizde Rasulullah sizinle ilgilenir miydi? – Bu dönemlerde bana karşı normalde olduğundan daha anlayışlı ve hassastı. Adetliyken su içer daha sonra kabı Peygamberimize uzatırdım, kasıtlı olarak içtiğim yere ağzını götürür oradan içerdi. Et yerdim sonra Peygamberimize uzatırdım, gönlümü hoş etmek, üzüntümü gidermek için bilerek yediğim noktaya ağzını götürürdü, (oradan yerdi). Haccederken adet oldum ve haccım boşa gidecek korkusuyla ağladım. Peygamberimiz bana “Bu Allah’ın, Adem’in kızlarına takdir buyurduğu bir iştir”dedi. Sonra bana ne yapmam gerektiğini söyledi. Nida kendi kendine, “Şadi kadınsı ilgilerimi küçümsüyor, bana saygı duymadığını hissettiriyor.” diye düşünerek şunu sordu: Peki Rasulullah sizin duygusal ihtiyaçlarınıza önem verir miydi? Âişe gülümsedi ve şöyle dedi: Bir keresinde Habeşliler mescidde mızrakla oynuyorlardı ve Rasulullah bana: “Onlara bakmak ister misin?” diye sordu. “Evet” dedim. Kapıya doğru durdu, ben de arkasında durdum ve çenemi omzuna koydum. Yanağımı da yanağına değdirdim ve cübbesiyle beni örttü. Bir süre sonra bana: “Yeter mi?” diye sordu. “Ey Allah’ın Rasulü, acele etme.” dedim. Benim için ayakta kaldı, ve bir süre sonra “Yeter mi?” dedi. Ben de “Acele etme Ey Allah’ın Rasulü” dedim. Ben ayrılıncaya kadar öylece ayakta kaldı” İşte bu yüzden tüm insanlara, küçük kızların ihtiyaçlarını gözetmelerini öğütlüyorum. Oyun oynamak isteyen küçük yaştaki kız çocukların oyun süresine anlayış gösterin. Herkes bu yüce ahlaktan örnek alsın. “Rasulullah benimle evlendiğinde küçüktüm. Evinde oyuncak bebeklerle oynuyordum ve benim yaşlarımda bazı kızlar da benimle oynuyordu. Peygamberi görünce utanır ve saklanırlardı. Ancak Rasulullah rahat etmelerini sağlayarak onları yanıma gönderirdi. Bir keresinde oyuncağımı gördü ve şöyle dedi: “Âişe bu nedir?” Ben de “Kızlarım” dedim. Aralarında iki kanatlı bir at gördü ve şöyle dedi: “Aralarında gördüğüm bu (şey) nedir?” “At” dedim. “Onun üzerindeki nedir? ” dedi. “İki kanat” dedim. “İki kanatlı at, öyle mi?” dedi. “Süleyman peygamberin kanatlı atının olduğunu işitmedin mi?” diye cevap verdiğimde, Rasulullah öyle güldü ki, azı dişlerini bile gördüm. – Yani çocukluk günlerini onunla yaşadın, öyle mi? – Aynen öyle! Bu sürede yaptığı her işte ondan bir şey öğreniyordum; huzurlu, dengeli ve sağlıklı bir kalple oynuyor, eğleniyor, öğreniyor ve ibadet ediyordum… Bana olan ilgisi, ihtiyaçlarımı gözetmesi ben genç kızken de devam etti. Nida kendi kendine: “Şadi eşyalarıma değer vermiyor. Annemin bana hediye ettiği 2 bin dinarlık bileziğim kırıldı, Tamir ettirmesini istedim,hala aylardır masanın üstünde duruyor. Ne zaman hatırlatsam, ‘Bugün, yarın’… diyor. ‘Bugün, yarın’…” dedi ve şöyle sordu: Peygamberimiz senin eşyalarını önemser miydi? Âişe gülümsedi ve şöyle dedi: Onunla bir kez sefere çıkmıştım ve kolyem düşmüştü. Peygamberimiz de, arkadaşları da onu bulana kadar orada kaldı. Arkadaşları da onunla kaldı ve suları yoktu. Abdest almak için bile yoktu! Üstelik suları da yoktu. Abdest almak için bile! Herkesin gecikmesine neden olduğum için babam Ebu Bekir kızgın bir şekilde geldi. Allah’ın Rasulü dizlerimde uyuyorken belime acı bir şekilde bastırdı. Peygamberimiz uyanır endişesiyle hareket edemiyordum. Yeri gelmişken, bir kez daha kolyem düşmüştü. Onu aramam ve orduya gecikmem İfk hadisesine ve münafıkların bana iftira atmasına sebep oldu. Buna rağmen Rasulullah kolyemin düşmesi hadisenin tekrarlamasından ötürü beni suçlamadı. Nida kendi kendine: “Şadi bencil, kendini bana tercih ediyor. Bazen her ikimiz de işimizden geç dönüyoruz, evde yemek olmuyor. Arkadaşlarından biri çağırıyor ve bana sormadan çıkıp gidiyor.” diye içerledi. ve sormaya devam etti: Rasulullah, yeme içmede bazen kendisini sana tercih eder miydi? Âişe’nin yüzünde şaşkın ve kınayıcı bir ifade belirdi. – Asla! Güzel yemek yapan Farisi bir komşumuz vardı. Rasulullah ﷺ için yemek hazırlamıştı. Sonra onu çağırmak için geldi, Rasulullah (beni işaret ederek) “O da benimle mi?”dedi. (yani benimle davetli mi?) Adam “Hayır” dedi. Bunun üzerine Rasulullah da “Hayır” dedi. (yani Aişe benimle davetli olmadıkça davetine icabet edemem, buyurdu.) Komşusu davet için tekrar geldiğinde Rasulullah yine Âişe’yi işaret etti. Adam “Hayır” dedi. Bunun üzerine Rasulullah da “Hayır” dedi. Daha sonra tekrar davet için geldiğinde Rasulullah Âişe’yi işaret etti. Adam “Evet” dedi, ben de Rasulullahla birlikte kalktım ve bu komşumuzun evine gittim. – Peki, neden yalnız gitmeyi reddetti? – Bu yemeği sevdiğimi biliyordu evde de çok az yiyeceğimiz vardı, durumuma ortak olmak isteyerek, “ya beraber yeriz, ya da birlikte aç kalırız.” dedi Bu durum Nida’yı sarstı. Onun için çok şey ifade ediyordu. – Peki, yemeğiniz neden bu kadar azdı? – Peygamberimize ﷺ para, hediye ve yemek gelirdi. Fakirlere ve Suffa ehline verirdi. Sabrederdi, ben de onunla sabrederdim. Bensiz yemeyi kabul etmediğini görürken nasıl sabretmem? Nida: “Afedersiniz, sizin gibi zeki, güzel ve genç bir bayana, Rasulullah’tan uzakta olsanız bile daha rahat bir hayat yaşayacağınız bir hayat fırsatı hiç sunuldu mu? Yani, ayrılmayı düşündünüz mü?”diye sordu. – Ayrılmayı mı! Âişe güldü ve sonra dedi ki: Sana bir şey söyleyeceğim… Ben ve Peygamberimizin hanımları O’ndan dünyalık meta istiyorduk ve bu talebimizde çok ısrarcı olduk. O’nu kıskanır ve her birimiz gücü yettiğince kendine çekmeye çalışırdı. Bu yüzden birbirimize karşı hile yaptığımız olurdu. Bunun üzerine Peygamberimiz kızdı ve bizimle bir ay boyunca konuşmadı. Sonra Allah-u Teala bize, zor bir yaşama rağmen Peygamberle kalmak ile bir miktar dünya malı karşılığında iyilikle boşanma arasında seçim yapmamızı içeren bir ayet indirdi. Bunun üzerine Peygamber bana hitaben söze başladı ve şöyle dedi: “Ey Âişe, ben sana bir teklif sunuyorum, karar vermede acele etme! Anne-babanla da istişare et” “Teklif nedir ya Rasulallah?” deyince, bana şu ayeti kerimeyi okudu: “Ey Peygamber! Eşlerine şöyle de: Dünya hayatını ve güzelliklerini istiyorsanız gelin size bir şeyler vereyim, sonra da güzellikle sizi serbest bırakayım. Yok eğer Allah’ı, Rasulünü ve âhiret yurdunu istiyorsanız şunu bilin ki Allah, içinizden iyiliği seçenlere büyük bir ödül hazırlamıştır”[Kur’an,Ahzab28-29] Peygamberimiz, cevabımı ailemle istişare ettikten sonra vermememi isteyerek sözlerini tamamladı. O’na şöyle dedim: “Seninle ayrılmak hususunda ailemle istişare mi edeceğim Ya Rasulallah? Seninle ayrılmak hususunda ailemle istişare mi edeceğim Ya Rasulallah? Hayır aksine ben Allah’ı, Rasulünü ve ahiret yurdunu tercih ediyorum.” Rasulullah bunun üzerine sevindi. “Seninle ayrılmak hususunda ailemle istişare mi edeceğim Ya Resulallah!” Kendisini eşiyle iki bedende, ayrılması mümkün olmayan bir ruh olarak hisseden bir hanımdan, dönüşü olmayan bu aşkı gören Nida’nın iç dünyasında yankılanan ne güzel sözlerdi bunlar… Nida, Şadi’den nasıl ayrılmak istediğini hatırladı. Şadi, onun için alınmış ancak üzerine geçirilmemiş hiçbir şeyi kendisine vermeceğini ima etmişti. Nida ise eşini sevdiğinden değil de bu eşyalara olan bağlılığından onunla kalıyordu Öte yanda Âişe’ye Peygamberden ayrılma ve dünya malından faydalanma fırsatı verilmiş o ise hiç tereddüt etmeden eşini seçmişti. Nida kendi kendine, Şadi’yle geçirdiği vaktin “Kaliteli Vakit” olmadığını söyledi. Kaliteli bir vakit geçirmedikleri gibi, Şadi’nin kafası başka yerlerde oluyordu. Sormaya devam etti: – Rasulullah’ın davası yüce, meşguliyetleri çoktu. Buna rağmen sizin yanınızdayken, duygusal olarak da sizinle olduğunu hissediyor muydunuz? – Benim hakkımı tamamıyla verirdi ve bedenen ve zihnen benimle olurdu. Benimle etkileşim kurmak ve yakınlaşmak için her imkanı değerlendirir ve benim için çok şey ifade eden nazik tutumlarda bulunurdu. Bu yüzden onun hakkında rivayet ettiğim birçok hadis görüyorsunuz. Çünkü ben hayatının kenarında değil tam ortasındaydım. Peygamber, ben adetliyken Kur’an’ı kucağıma yaslanarak okurdu. – Onu her halükarda okuyacak. Benden uzakta okumak yerine, kucağıma yaslanarak okurdu. Nida bu tertemiz,yüce manzarayı düşünerek, Rasulullah’ın tatlı bir sesle okuduğunu hayal etti. Başı Âişe’nin kucağında, Âişe eliyle saçlarını okşuyor ve O’nu, kendisiyle bütünleşmiş halde, muhabbetin zirvesinde dinliyordu. Âişe dedi ki: Keyifli ne vakitler geçirirdik, hatta yıkanırken aynı kaptan yıkanırdık. Suyu önce almak için yarışırdık ve O’na: “Bana bırak, bana bırak” derdim, O da muhabbet, samimiyet ve şefkat dolu bir şekilde “Sen bana bırak, sen bana bırak.” derdi. Âişe gülümsedi ve şöyle dedi:Bir keresinde onunla seyahat etmiştim.Küçük ve zayıftım. Arkadaşlarına: “İlerleyin” dedi. İlerlediler Sonra, “Gel, seninle yarışalım” dedi. Onunla yarıştım ve O’nu geçtim. Bir zaman sonra büyüdüm ve kilo aldım ilk yarışımızı unutmuştum. O’nunla bir seyahate çıktım. Arkadaşlarına: “İlerleyin” dedi. İlerlediler ve sonra “Hadi yarışalım” dedi. “Ya Rasulallah”dedim,”Bu haldeyken seninle nasıl yarışabilirim?” “Yaparsın”dedi ve yarıştım, yarışı Rasulullah kazandı. Gülmeye başladı ve “Şimdi ödeştik” dedi. Nida kendi kendine, “Şadi işteki sorunlarını eve taşıyor.” diye düşündü. ve sordu: Hayatın yükleri, kafir ve münafıkların Peygamberimize karşı hileleri hayatınızı ve istikrarınızı etkilemiyor muydu? – Aksine yanıma geldiğinde, sanki tüm sıkıntıları evin eşiğinde bırakırdı. O’ndan sevgi, huzur, sükunet ve iyi muameleden başka bir şey görmezdim. – Yani tüm bu şartlara rağmen, O’nunlayken kendini güvende hissediyordun! – Kuşkusuz, bundan öte güven mi olur? Nida kendi kendine, “Şadi sevincini benimle paylaşmıyor.”dedi ve sormaya devam etti: Peygamberimiz kendisini sevindiren bir şeyi sizinle paylaşır mıydı? – Şüphesiz. Mesela bir gün Rasullullah’ın ﷺ yüzünün çizgileri parlayacak şekilde sevinçli bir halde yanıma girdi ve dedi ki: “Gördün mü? Mücezziz az önce Zeyd b.Hârise ile Üsâme İbni Zeyd’e baktı da ‘Bu ayaklar hiç şüphesiz birbirindendir.’ dedi.” Yani iz süren bir adamın, yüzlerini görmeden, ayaklarından Zeyd ve oğlu Üsame ile aralarındaki bağı bilmesine şaşırmış ve sevinmişti. Yüzleri örtülü ve Üsame’nin annesinden dolayı ayakları siyahi, Zeyd’in ise beyaz olmasına rağmen (bilmişti.) Nida kendi kendine, “Eğer Şadi’yle bir konuda konuşmayı uzatacak olsam sözümü bölüyor ve kısa kesmemi istiyor, çok soru sormamdan sıkılıyor.” diyerek Sormaya devam etti: Peki, Peygamberimiz seni ilgiyle dinler miydi? – Konuşmamı hiç bölmedi. Onunla oturup, uzun bir sohbette eşleri hakkında konuşan 11 kadının hikayesini anlattım. Sonuncuları, hanımına ikramda bulunan Ebu Zer’in hanımıydı. Rasulullah beni bölmeden bitirinceye kadar dinledi ve sevgi dolu bir şekilde dedi ki: Ben de sana Ebu Zer’in Ümmü Zer’e olduğu gibiyim. (yani ikram etmede.) Yeni duyduğum bir şeyi öğreninceye kadar O’na sorardım. Mesela, bir keresinde “Hesaba çekilen azap görmüş olur.” buyurdu. Ben de O’na: “Allah-u Teala ‘Kime kitabı sağından verilirse hesabı kolay bir şekilde görülecektir’ [Kur’an, İnşikak: 8] diye buyurmuyor mu?” diye sordum. “Hayır, o arzdır (yaptıklarını ona arz etmek, hatırlatmak, bildirmektir). Kıyamet günü kim hesaba çekilirse azap görür”diye cevap verdi. Öğrenmeye olan sevgimden çok memnundu. O’na, hadislerde bulunan onlarca hatta yüzlerce soru sordum. İlgiyle cevap verir, sorularımın çokluğundan herhangi bir rahatsızlık duyduğunu göstermez, herhangi bir soruyu da hafife almazdı. Nida kendi kendine, “Şadi benden sıkılmaya ve bana karşı çok çabuk öfkelenmeye başladı. Acı olan ise, işyerindeki kadın meslektaşlarına karşı ilgili ve neşeli bir ruh haliyle davranması.” dedi. Nida sormaya devam etti: Peygamberimiz siz hata ettiğinizde, öfkelenir miydi? – Aksine nazikçe öğretirdi. Bir keresinde eşi Safiyye’nin kusurundan söz edince bana: “Öyle bir söz konuştun ki, denize atılsa, denizi bulandırır ve kokuturdu!” dedi. Allah korkusu ile beni bir işten caydırmaya çalışırdı ve hatalarımda dolayı beni cezalandırmazdı. Hata edersem yüzünün mimikleri değişirdi ve bu benim de hissiyatımı kuvvetlendirdi. Böylece onun mimiklerini takip eder ve davranışımı buna göre değiştirirdim. – Bağırmaz mıydı? – Asla. Âişe gülümsedi ve şöyle dedi: – Bir keresinde bana ‘Benden razı ya da kızgın olduğun anları biliyorum’ dediğinde ben de ‘Bunu nereden biliyorsun?’ diye sordum. O ise şöyle söyledi: “Benden memnun olduğunda ‘Muhammed’in Rabbi hakkı için’ diye yemin edersin, Benden memnun olmadığında ise: ‘İbrahim’in Rabbi hakkı için diye yemin edersin.” Ben de “Evet ya Rasulullah, vallahi öyledir. Ben kızdığım zaman sadece adını söylemem, o kadar.” (Yani adını söylemem ama muhabbetin kalbimde yaşamaya devam eder, duruma göre değişmez.) – Peki sizi ne kızdırıyordu? – O’na olan kıskançlığım. – O’nu kıskanacak ve kendinize tahsis etmek isteyecek kadar çok mu seviyordunuz! – Ahlakı böyleyken O’nu nasıl bu kadar sevmem?! Bir defasında gece kalma sırası bendeydi, geldi ve yanıma uzandı. Sonra benim uyuduğuma kanaat ettiğinde sessizce kalktı, yavaşça ayakkabılarını giydi ve dışarı çıktı. Ben de çabucak giyindim ve başka bir eşinin yanına gidip gitmeyeceğini görmek için onu takip ettim. Meğer, birçok arkadaşının defnedildiği Baki mezarlığına gidiyormuş. Geri dönmek istediğinde ben O’ndan önce eve girmek için koştum ki O’nu izlemek için çıktığımı anlamasın. Girdiğinde nefes nefese kaldığımı gördü ve bana sebebini sordu. Önce cevap vermekten kaçındım ama sonra olanı haber verdim. O da, bana Cebrail’in, Allah’ın kendisine Baki ehline istiğfar etmesi emrini haber vermek için geldiğini söyledi. Beni uyandırıp yalnız kalmamdan endişe etmiş ve sessizce çıkmış. Sonra ona, “Mezarları ziyaret edersem ne söyleyeyim?” diye sordum ve bana öğretti. Nida, Peygamberin Âişe’nin kıskançlığına karşı nasıl bir tutum sergilediğini sormak istedi. Peygamberin helal olan eşleriyle kıyaslanamayacak olan ilişkisine karşılık Şadi’nin kadın meslektaşlarıyla olan durumunu dile getirmeye utandı. – Peygamber, sizin diğer eşlerine olan kıskançlığınızı nasıl karşılıyordu? Âişe gülümsedi ve şöyle dedi: Bir gün Rasulullah arkadaşlarını evime davet etti. Sonra Peygamberimizin eşi Ümmü Seleme büyük bir tepsiyle yemek getirdi. Peygamberimiz misafirlerine ikram etsin diye getirmişti. Ama ben kıskandım ve elimdeki taşla tepsiyi kırdım. Nida tam bu anda ağzı açık, şaşkın vaziyette:“Rasulullah ne yaptı peki?”dedi. Âişe: İki parçaya ayrılan tepsiyi alıp eliyle birleştirdi -yiyeceği içine koydu- ve arkadaşlarına: “Buyurun yiyin, anneniz kıskandı. Buyurun yiyin, anneniz kıskandı” dedi. Beni kastediyor Sonra Resulullah benden bir tepsi aldı ve onu Ümmü Seleme’ye gönderdi. – Yani konu burada kapandı mı?! – Evet. -Sizi dövmedi mi?! Âişe güldü: Beni dövmek mi?! Peygamberimiz, Allah yolunda cihat etmesi hariç eli ile ne bir kadına ne bir hizmetçiye ne de bir şeye vurmuştur Nida kendi kendine, “Kişiliğimin Şadi ile sönükleştiğini hissediyorum, onunla başkalarının yanındayken kendimi zayıf ve özgüvensiz hissediyorum.” diye geçirerek Şunu sordu: Peygamberimizin yanındayken güçlü kişiliğiniz ve şen tabiatınızla hareket edebiliyor muydunuz? Âişe gülümsedi: Bir keresinde Peygamberin diğer eşi Sevde evimdeyken bir yemek hazırladım. Rasulullah da o sırada aramızdaydı, ona “Ye!” dedim. “Canım istemiyor, yemeyeceğim.” dedi. Ben de: “Ya yersin ya da yüzünü -yemekle- bularım” dedim. Yemedi, ben de yüzünü yemekle buladım. Rasulullah güldü, Sevde de yemekten alıp benim yüzümü buladı, Rasulullah hala gülüyordu. Nida kendi kendine dedi ki: “Şadi kıskançlığımdan ötürü bana suizan besliyor. Erkek meslektaşlarımla kasten konuşup, onlardan birine duygusal olarak meylettiğimi düşünüyor.” Sonra şöyle sordu: Peygamberimiz sizin hakkınızda iyi düşünür müydü? – Evet, münafıklar bana iftira ettiklerinde beni savundu ve “Vallahi ailem hakkında -beni kastediyor- hayırdan başka bir şey bilmiyorum” dedi. Ancak bir ay boyunca benim hakkımda Kur’an’dan bir şey inmesini bekledi. Ama buna rağmen bazılarının dedikleriyle beni incitecek bir soru sormaktan imtina ederdi. Daha sonra bana sormak istediğinde dedi ki: “Ey Aişe, hakkında bana şöyle şöyle sözler erişti… Eğer sen bu isnatlardan uzak isen, yakında Allah, seni onlardan beri ve uzak tuttuğunu açıklar. Yok eğer böyle bir günaha yaklaştınsa, Allah’tan af dile ve O’na tevbe et! Çünkü kul, günahını itiraf ve sonra da tevbe edince, Allah da ona af ile muamele buyurur.” Daha sonra Allah masum olduğumu gösterdi. Nida kendi kendine, “Hizmetçi izne çıktığında Şadi, normalde kadın hakları ve kadının mağduriyeti hakkında paylaşımlar yapmasına rağmen evde bana yardım etmiyor.” diyerek şunu sordu: Tabi ki Peygamber’in size ev işlerinde yardım ettiğini düşünmüyorum. Sonuçta O, Allah’ın Rasulü? – Aksine bana yardımcı olur, namaz vakti girince namaza giderdi. Nida şaşırdı ve Peygamberimizi ev işlerinde eşine, mütevazı ve şefkatli bir şekilde yardım ederken düşündü. Nida kendi kendine, “Şadi son zamanlarda sigara içmeye başladı Küçük şeyler beni tahrik eder oldu; neden insanlara karşı bakımlı olduğu gibi bana karşı da olmuyor? şunu sordu: Peygamberimiz size karşı bakımlı mıydı? İnsanların yanında olduğu gibi sizin yanınızda da kokusuna dikkat eder miydi? – Evine girdiğinde misvak kullanırdı ki misvağın ağzındaki güzel kokusunu hissedeyim. Nida böyle bir sahneye şaşırdı: Bir adam evine giriyor ve bugün erkeklerin bir mülakat ya da önemli bir kişiyle görüşmek için hazırlandıkları gibi hazırlanıyor. Nida kendi kendine, “Şadi’nin yokluğunu tercih eder oldum.”dedi ve sordu: Peygamberimize çok bağlı olduğunuz açık, sizden uzak olmasına dayanamadığınız bir noktaya geldiniz mi? – Gecelerden biriydi, dedi ki: “Âişe izin ver, bu gece Rabbime ibadet edeyim” Dedim ki: “Vallahi senin yakınında olmayı seviyorum ve senin hoşuna gideni de seviyorum.” Kalktı, temizlendi sonra namaza durdu. Nida kendi kendine dedi ki: “Şadi insanların karşısına iyiliksever ve sıcak bir şekilde çıkıyor. Ancak bu iyilikseverlik benimle kayboluyor, bunu da stresli olduğu ve hayat meşgalesinin çok olduğunu öne sürerek açıklıyor.” Sormaya devam etti: Peygamberimiz size, insanlara davranığı gibi davranıyor muydu? – Daha da iyi! Çünkü O ﷺ, “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” derdi. Eşlere karşı muameleyi iyilikseverliğin kriteri saymıştı. Nida kendi kendine: “Şadi’nin özel hayatıyla ilgili bilinmesinin ona çok zarar vereceği bazı yönleri var ki bunları konuşmaya utanırım.” dedi ve sordu: Bu soru için afedersiniz ama Peygamberimizin hayatında, kimsenin bilmesini istemeyeceğiniz herhangi bir yönü var mıydı? – Aksine onun hayatının tamamı şeffaftı. İşte ben tüm ayrıntılarıyla onu insanlara anlatıyorum. Hatta insanların karı-koca ilişkisinde bilmeleri gerekli olanları da anlatıyorum. O’nun ahlakı Kur’an iken hayatından neyi gizleyeyim?! Kur’an’da edep ve ahlakla ilgili her ne varsa Muhammed’de ﷺ onu gördüm, dışı neyse içi de o idi. İnsanlara olduğu gibi bana karşı da nazikti, O’nun kahkaha ile güldüğünü görmedim, ancak tebessüm ederdi. Nida içinden şöyle dedi: “Şadi bende saygınlığını yitirdiği için karı-koca olarak ilişkimizden tiksinir oldum, ayıp bir şey yapıyor gibi hissediyorum.” Sormaya devam etti: Bu soru için özür dilerim, siz, insanların karı-koca ilişkilerinde bilmeleri gerekli olanı söylemekten rahatsız olmadığınızı ifade ettiniz. Yani, özel hayatınızda herhangi bir sıkıntı, kusur hissetmediniz mi? – Hayır, kesinlikle. İslam’da eşler arasındaki yakın ilişki Allah’a yakın olmak demektir, eşler bu ilişkiden sevap kazanırlar. Bunu da bana Rasulullah ﷺ öğretti. Âişe devam etti: Aynı zamanda, münafıklar İfk hadisesinde bana iftira ettiklerinde Allah’ın, beni ve benim gibi mümin kadınları Nur Suresi’nde nasıl anlattığını biliyor musun? Allah bizleri “gafilat” olarak tanımladı. “Gafilat” ne demek biliyor musun? Masumluğumuz ve aslımızın temiz olmasından dolayı aklımıza kötü ve haram ilişkilerin gelmemesidir. Hatta Rasulullah ve babamın Ebu Bekir’in defnedildikleri evime girdiğimde dış elbisemi çıkarır ve “Onlar benim eşim ve babam” derdim. Sonra Ömer (ra) onların yanına defnedildiğinde, Vallahi, Ömer’den haya ederek girdiğimden dış elbisem üzerimde kalırdı. Nida, dengeli ve harika bir şekilde terbiye edilmiş bir şahsiyetin önünde olduğunu anladı. Bununla birlikte, İslam’da cinsellik kavramının, çağdaş maddeciliğin gölgesindeki anlamın- dan tamamen farklı olduğunu idrak etti. Âişe devam etti: Rasulullah eşler arası ilişki hakkında edeple, insanların öğrenmesi için konuşurdu. Helal olanı zikretmekten çekinmezdi. Ama yine de kendisi kadınlarla bu konuda ayrıntıya girmekten haya ederdi. Bir gün bir kadın yanımda O’na hayızdan nasıl temizleneceğini sordu ve Peygamberimiz nasıl temizleneceğini anlatarak şöyle dedi: “Üzerine misk sürülmüş bir pamuk parçası alarak bununla temizlen.” Kadın “Bununla nasıl temizleneyim?” dedi. “Onunla temizlen.” dedi. Kadın “Nasıl?” dedi. Bunun üzerine dedi ki: “Subhanallah! Temizlen işte!” Rasulullah ona, “Kanın çıktığı yere koy demeye utandı.” Sonra kadını bana doğru çektim ve ona dedim ki: “Kanın izini takip et”. Nida kendi kendine, “Şadi zaaflarını bana göstermekten çekiniyor hatta zayıf yönlerini ortaya çıkaran bir şeyle yüzyüze gelse hıncını benden çıkarıyor,diye düşünerek şunu sordu: Rasulullah önünüzde zayıflığını göstermekten kaçınıyor muydu? – Aksine, Rasulullah ﷺ ölüm hastalığına tutulduğu zaman eşlerinden, benim evimde hastalığını geçirmek için müsade istedi. Burada Âişe’nin sesi titremeye başladı, zorlukla nefesini topladı, sonra devam etti: Rasulullah ﷺ evimde, göğsüme dayanmış olarak, kucağımda vefat etti. Kardeşim Abdurrahman b. Ebî Bekir vefatından önce elinde bir misvakla yanımıza girmişti. Sonra Rasulullah ona baktı,ben de misvak kullanmak istediğini hissettim. Misvağı aldım, yumuşattım ve O’nun için hazırladım, sonra Peygamberimize verdim. gördüğüm en güzel şekilde misvak yaptı. Sonra misvağı bana uzatmaya çalıştı ve eli düştü. O’na Cebrail’in ettiği şekilde dua etmeye başladım. Hastalandığında da bu duayı ederdi ancak bu hastalığında etmemişti. Sonra gökyüzüne baktı ve “Rafîk-i â’lâ” (en yüce dosta) diyerek ruhunu teslim etti Dünyadaki son gününde (misvağı dişleriyle yumuşattığımdan) tükürüğümle tükürüğünü bir araya getiren Allah’a hamd olsun. – Yanına defnedilmeyi vasiyet ettiniz mi? – Bunu istedim ama sonra Ömer’i kendime tercih ettim. Ömer hançerlendiğinde ben ağlarken yanıma geldiler ve bana: “Ömer b. Hattab arkadaşlarıyla birlikte gömülmek için sizden izin istiyor.” denildi. Yani eşim Rasulullah ve babam Ebu Bekir’le. Dedim ki: Vallahi bunu kendim için istiyordum, bugün ise onu kendime tercih ediyorum. Nida kendi kendine, “Artık Şadi’nin ilgi alanlarıyla ilgilenmiyorum, her işte ona kasıtlı olarak muhalefet eder oldum, hiçbir şeyde ona benzemek istemiyorum.” dedi. ve sordu: Eşiniz Rasulullah’ı özlüyor musunuz? – O benim içimde yaşıyor, O’nun hakkında; O’nun kelimelerini, davranışlarını, sakinliğini, yüzünün ayrıntılarını konuşarak O’nun hatırasını canlı tutuyorum. O’nun ilim ve hikmetiyle beslendim, O’nun ilmini ve hayatının ayrıntılarını aktardığımda ciğerlerimde O’nun tertemiz nefesini hissediyorum. O’nunla evliliğim sayesinde müminlerin tamamının annesi oldum. Kendi rahmimden doğurmasam da -Kıyamet gününe kadar- binlerce Müslüman beni sevip benden razı oluyorlar, onlara miras bıraktığım nur ile yürüyorlar. Şimdi ise en büyük gayem sevdiğimle yeniden cennette buluşmak. Onun yaptığı gibi yapıyorum. İnsanların en cömertiydi ve ben O’nun ve babamın izinden yürüyorum. Bir zamanlar Peygamberimizden daha fazla nafaka talep ederken, şimdi ben infak ediyorum ve neredeyse kendime birşey bırakmıyorum. Rasulullah buyurdu ki: “Amellerin Allah’a en sevimli olanı, az da olsa devamlı olanıdır.” (Müslim) Ben şimdi bir işe başladığımda ona tutunur ve onu yapmaya devam ederim. Nida kendi kendine,”Psikiyatrist olmama rağmen,ruh halim Şadi’yle iyi değil.”dedi. Nida, Aişe’ye kendi ruh haliyle onunkini kıyaslaması için sormaya utandı. Bu müthiş kişiliği görmüşken, komik bir soru olarak olacaktı. Yeğeni Urve b. Zübeyr onun hakkında dedi ki: “Aişe’ye eşlik ettim Kur’an’ı, farzı, helali, haramı, şiiri, Arap tarihini, neseb ilmini, fıkhı, tıbbı (ve şunları) ondan daha iyi bilen hiçbir kimseyi görmedim.” Bir gün ona dedim ki: “Teyze, tıp sana nasıl öğretildi?” Dedi ki: “Hastalanıyordum ve bana tedavi yöntemi reçete ediliyordu. Bir başkası hastalanır ve ona da tedavi reçetesi yazılırdı, insanların birbirlerine tedavi yöntemlerini söylediklerini duyar ve onları ezberlerdim.” Görüşme sona erdi. Nida bitirdiğinde saat gecenin 1’i olmuştu, farkında olmadan siyer sayfaları arasında peş peşe saatler geçirmişti. Şaşkına dönmüş bir vaziyette kitabı kapattı. Küçük bir odayı, bu şekilde binlerce güzel hatıra ve olayla canlandıran nasıl bir peygamberdi?! Bir genç kızdan, bu güçlü, sevecen, dengeli, özgüvenli ve uyumlu karakteri inşa eden nasıl bir peygamberdi?! Nida kitabı kapattı, çalışma odasından çıkıp, evin geniş koridorlarına doğru ilerledi. Üzerindeki lüks montuna rağmen üşüdüğünü hissetti, bayadır evdeki ısıtıcı arızalıydı. Çünkü Şadi, Nida’nın kendi parasından ödeyeceğini umarak yakıtı ödememişti. Nida da, onun arzularını görmezden geliyor çünkü onun bunu istediğini hissediyordu. Nida mutfağa geçti, masaya göz attı. Şadi’nin kendi kendine yediği ve ona getirmediği yemeğin kalanları vardı. Yatak odasına geldi, bilezik hâla masada, Şadi’nin onu tamir ettirmesini bekliyordu. Şadi, elinde telefonu, horlayarak uyuyordu. Nida yatağa uzandı, görüşmenin bitmemiş olmasını diledi. Çünkü o da Aişe’nin yaşadığı gibi anlatılanları yaşamıştı. İşte bu, Nida’nın hikayesi… Bugün birçok kadını temsil eden bir hikaye. Bu hikayeyi bir grup kız ve erkek kardeşimizin önüne koyunca, içlerinden biri şöyle dedi :”Uzun bir süredir aile danışmanlığı yapıyorum, ve size şunu diyebilirim: Anlattığınız 23 problem bugün çiftlerin sorunlarında gördüklerimi özetliyor.” İlginç olan ise Kardeşlerim, kadının rahatını elinden alan ve mutluluğunu çalan onurunu beş paralık eden çağdaş maddeci cahiliyye, genç yaşta evliliklerinden dolayı, Peygamberimizin Aişe ile evliliğine dair şüphe uyandırıyor. İnsan, pisin temize saldırmasına; başarısızlığın suçunun başarıdan çıkarılmasına hayret ediyor. İlginç olan, biz Müslümanların en güzel en başarılı evliliği “şüpheli” kabul etmemiz. Onu “şüpheliler” hanesine ekliyor sonra da savunuyoruz. En başta şunu sormamız gerekirdi: Sorun tam olarak neredeyse ona cevap verelim? Siz Ey İtiraz Edenler! Hangi hakla bizim, sizin standartlarınızı kabul ettiğimizi varsayıyorsunuz? Garip olan, askeri olarak bizi her türlü çirkin yolla zarara uğratan düşmanın, psikolojik olarak bizi yenmesine, zihinlerimizi ve ruhlarımızı işgal etmesine izin vermemiz… Bize ne oluyor da, dinimizi, tarihimizi ve Peygamberimizin sünnetini düşmanlarımızın kriterlerine göre yargılıyoruz? Dininizle ilgili bir şeyin “şüpheli” olarak sınıflandırmasını kabul ettiğinizde savaşın yarısını kaybetmişsinizdir. Onu düşmanınızın kriterleriyle savunmaya çalıştığınızda, diğer yarısını da kaybettiniz demektir. Âişe, Peygamberimizle küçük yaşta evlendi ve Peygamberimiz onda bulunan tüm özellikler için emek verdi. Onda, dengeli, huzurlu, güçlü, özgüvenli, imanlı, hoşnut ve istikamet üzere olan en güzel kadın psikolojisini meydana getirdi. Küçüklüğünden itibaren onu ilimle ve dengeli bir kişilikle donattı. O’ndan sonra da Allah Âişe’nin ömrünü uzattı, ve din gününe kadar alemlere ilim yayan bir ışık olarak kalmaya devam etti. Bu hikayedeki hedeflerimiz arasında günümüzde ve şartlarımızda küçük kızların evlendirilmeleri tartışması Peygamberimizin Âişe ile küçük yaşta evlenmesi konusunu ele almak ve bu evlilik üzerine şüphe oluşturanlara verilen cevapları sunmak yok. Aksine, Âişe’nin nübüvvet evinde edindiği psikolojik kazanım kısmına ve gördüğü muameleye ışık tutmak istedik ki modern cahilliyenin, kadına ve psikolojisine kasteden borozanlarının hakikatini görelim. Sonra kalkıp Muhammed ve Âişe’nin kıssasındaki en güzel örneğe dil uzatıp, saldırıyorlar. Peygamberimizin Âişe ile evliliği, sapkın milletlere karşı övündüğümüz bir gurur kaynağıdır. Onunla insanlığı cehaletten kurtarır, dalaletten hidayete çıkmalarına vesile oluruz, aileler ve toplumlardaki modern cahiliyenin izlerini sileriz. Allah’tan, aile hayatlarımızı, Rasulullah’ın Âişe ile hayatı gibi kılmasını dilerim. Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.

English

Peace be upon you Nada completed her studies at the American School Then she graduated from medical school at a local university and majored in psychology Shadi, who is two years older, proposed to her after completing his internship in psychology as well at a hospital in Australia Nada, who is twenty-six, accepted his proposal and they got married They lived somewhat happily for a while before their problems started and multiplied Their spring did not last long and a long fall entered their lives One day Nada came home early from work Shadi was not back yet She entered the office grabbed a pen and paper and started writing: What are my problems with Shadi? Shadi is harsh He no longer expresses his love for me I’m starting to wonder if he ever loved me I was sick once, yet he showed me no kindness or special care During my period I am sometimes irritable During these times he is inconsiderate although, as a psychiatrist he should understand what I go through He ridicules my feminine interests, makes me feel unworthy of respect, and never cares about my possessions When my 2000 dinar bracelet broke –a gift from my mother– I asked him to fix it It has been on the side table in front of him, for months now Whenever I remind him, he says, “Today or tomorrow” He selfishly puts his needs ahead of mine Sometimes, we both get home late from work and there is no food at home Yet, if one of his friends invites him he goes without even bothering to check on me The time Shadi spends with me is not quality time his mind is preoccupied We are together but our souls are far apart He brings his work problems home and I don’t feel secure with him On the other hand, he does not share his joyous moments with me If I expand on a topic he interrupts me asks me to cut it short and grumbles about my many questions He has become bored with me It is very hurtful especially since he is so attentive and cheerful with his female work colleagues For example: He gets furious if I am two minutes late while he waits for me in the car Yet once, when his female colleague was 15 minutes and apologized, his answer was, “No problem whatsoever!” I picked up his phone once and sent his secretary, on his behalf a text asking her to stop sending unnecessary texts like: “Good Morning”, “Good Evening” I was jealous! When he found out, he was angry and stopped talking to me for days He also set a password on his phone to block my access I feel that my personality has been subdued and crushed by him I feel insecure and undermined in front of others when I’m with him He responds to my jealousy by showing me that he distrusts me; accusing me of flirting with my male colleagues and of being attracted to one of them When the maid is on vacation he does not help around the house although he is always posting about women’s rights and women’s victimhood He never cleans up after taking a shower, but leaves his stuff everywhere and expects me to clean up after him Why does he do that if he truly believes in gender equality?! Recently, he started smoking and I dislike the smell of smoke Little things are easily provoking me lately Why doesn’t he dress up for me as he does for other people? I started to like it better when he is away! The worst thing about Shadi is that in front of people he appears to be full of kindness and affection but this kindness disappears when we are alone He justifies this by saying that he is under pressure dealing with life’s many problems and that he is obliged to treat people nicely due to the nature of his work as a psychiatrist There are aspects of his private life that I am embarrassed to bring up because it would greatly offend him! My perception of him has become so shaky that I am repulsed by our intimate relationship as a married couple; as if I am doing something shameful! He is too proud to show any vulnerability with me Instead he directs his anger at me when his vulnerabilities are exposed I no longer care about his interests Now, I intentionally oppose him in everything and I don’t want to be like him in anything I am exhausted from dealing with him even though I am a psychiatrist! I once asked him for a divorce He hinted that he wouldn’t let me keep anything that wasn’t registered under my name I shared these problems with some friends hoping that they would help me find a solution However, it seems that they all are suffering similarly; although our situations vary in the details and level of friction However, a long time ago, I heard of a girl called Aisha, and of her marriage to the Messenger of Allah, Muhammad, Peace & Blessings be upon him Their story is different from everything I see around me! I just remembered Aisha and went through the pages of the Prophet’s biography, seeking advice I heard about the high level of morality that she and her husband enjoyed Therefore, I did not reveal some embarrassing details I asked her 23 questions; exactly the number of problems I have with Shadi so that I can hold a comparison Here, dear viewers, the imaginary dialogue between Nada and Aisha begins In this dialogue, we rephrased some of what our mother Aisha said in the Hadith and added some text to help set the scene But we were mindful to keep the words of the Prophet, Peace be upon him and his actions literal without any alteration Our sources are the authentic Hadith references listed in the comments below We did not refer to a single weak Hadith, hence there should be no objections that we took literary license with the Prophet’s biography Well, the dialogue starts now: Nada starts by asking Aisha “Are you, Aisha, the wife of Muhammad, Peace & Blessings be upon him?” “Yes.” “May I ask you some questions?” “Yes.” Nada thought to herself, – Shadi is harsh – He no longer expresses his love for me – I’m starting to doubt that he loves me She asked, “Did the Messenger of Allah express his love to you?” Aisha smiled in compassion, “He would throw kisses in the air at me while he was fasting, and when asked who was the closest person to his heart, he said, ‘Aisha’ even though such love expressions were not familiar in our society.” – I fell ill once and Shadi did not show me any kindness or special care She asked, “Did the Prophet care for you when you were ill?” “He was especially kind then. He would place his hand on the painful spot and pray for me.” – As a woman, during my period – I get a little irritated – Yet, Shadi has no concern for me – although, as a psychiatrist he knows what I am going through She asked, “Was the Messenger of Allah considerate during your period?” “During this time, he was the nicest that a man could be. I would drink, then hand the cup to the Prophet, and he would deliberately put his mouth on the place from where I drank. I would take a bite of meat and pass it to the Prophet, and he would deliberately take a bite from the same place where I bit, just to cheer me up and make me happy. One time, when I got my period while performing Hajj, I cried fearing that it would spoil my worship. The Prophet said, ‘This is a matter Allah has decreed for all the daughters of Adam.’ Then he told me what I should do.” Nada thought to herself, – Shadi belittles my interests, and – makes me feel unworthy of respect She asked, “Well, did the Messenger of Allah care about your interests?” Aisha smiled and said, “Once, Ethiopians were dancing with spears in the mosque. The Messenger of Allah asked me, ‘Would you like to look at them?’ I said, ‘Yes!’ So he got up, walked toward the door and I stood right behind him. I put my chin on his shoulder, my cheek against his while he covered me with his cloak. After a while he asked me, ‘Is this enough?’ So I told him, ‘O Messenger of Allah, do not rush.’ He remained standing there with me, and after a while, he said, ‘Is this enough?’ So I said again, ‘Do not rush, O Messenger of Allah.’ He remained standing there until I left. Hence, I wanted to teach the importance of addressing the needs of young women, so I said, ‘Pay attention to young girls who are keen on having fun, and learn from the Prophet’s kind behavior The Messenger of Allah married me when I was young, and I used to play with dolls at his house. Some girls my age would come to play with me. They were awed by the Prophet, and ran away when they saw him. But the Prophet would call them back and make them feel at home. Once he saw some of my dolls and asked, ‘What is this, Aisha?’ ‘My daughters.’ I said. He saw a horse with wings among them and said, ‘What is this that I see in the middle?’ So I said, ‘A horse.’ He said, ‘And what is this thing on him?’ I said, ‘Two wings.’ He said, ‘A horse that has two wings?’ I said, ‘Haven’t you heard that Suleiman had horses with wings?’ The Prophet laughed so hard that I saw his back teeth.” “Does that mean you spent your youth with him?” “Exactly! I was learning everything he was doing during that time. I played, had fun, learned, and worshiped. My spirit was tranquil and relaxed. His interest in me was constant, and he took care of my needs when I became a young woman.” Nada thought to herself, – Shadi does not care about my belongings – My 2000 dinar bracelet broke – It was a gift from my mother – It has been in front of him on the side table for months – whenever I remind him of it, he says, – ‘Today, or tomorrow’ but tomorrow never comes! So she asked, “Did the Prophet care about your belongings?” Aisha smiled and said, “I went out with him once on a journey, and a necklace of mine came apart. So the Prophet decided to stay put until we found it. His companions stayed with him too, even though they had no water; not even to perform ablution! My father, Abu Bakr, was angry because I caused this delay. He pressed my waist painfully while the Messenger of Allah was sleeping with his head on my lap, I stayed still for fear that the Prophet might wake up and have his rest disrupted. By the way, another necklace of mine broke on a different occasion. Searching for it delayed me behind the army and resulted in what is called Al-ifk (the Falsehood incident); a slanderous gossip by the hypocrites against me. The Messenger of Allah never blamed me for the repeated loss of my necklaces.” Nada thought to herself, – Shadi selfishly ignores my needs – Sometimes, we both come back late from work, and there is no food at home – Yet, if a friend invites him he goes out – without even checking on me So she asked, “Did the Messenger of Allah sometimes put his needs above yours in food or drink?” Aisha looked shocked and disdainful, “Never! We had a Persian neighbor whose food was good. He prepared a meal for the Messenger of Allah, Peace & Blessings be upon him. When he came to invite the Messenger of Allah, he said, ‘And her?’, asking him about me. Meaning: Is she invited with me? Included with me? He said, ‘No.’ So, the Messenger of Allah said, ‘No.’ Meaning: I cannot accept the invitation if Aisha is not invited with me. The neighbor came to invite him again, and the Messenger of Allah again said, ‘And her?’ The man said, ‘No.’ So, the Messenger of Allah said, ‘No.’ He came yet again, and the Messenger of Allah said, ‘And her?’ He said, ‘Yes.’ So I went with the Messenger of Allah to this neighbor’s house.” “Why did he refuse to go alone?” “Because he knew I liked the food and that food at our place was scarce. He wanted to share with me. We either eat together or starve together.” The situation shook Nada This meant a lot to her “Why was food scarce at your place?” “Money, gifts and food used to come to the Prophet, Peace & Blessings be upon him. He would give it to the poor and the homeless of As-Suffah. He would endure in patience and so would I. How could I not endure when I see that he refuses to eat without me?” “Pardon me for the question, but did a beautiful smart young woman like you ever get the opportunity to lead a more comfortable life? Even if away from the Messenger of Allah? Did you ever think of leaving him?” “Leaving him!” Aisha laughed and said, “Let me tell you something: The Prophet’s wives and I asked him for some material possessions, and we kept on insisting. We were jealous of one another; each wanted him to herself as much as possible, and we would plot against each other over him. The Prophet got angry with us and stopped talking to us for a month. Then Allah sent down a Quranic verse, giving us the choice to stay with the Prophet despite the hardship or leave him graciously in return for material compensation. The Prophet started with me and said, ‘Aisha, I want to run an offer by you. I would rather you didn’t rush to answer until you consult with your parents.’ So I said, ‘And what is it, O Messenger of Allah?’ Then he recited the words of Allah, which can be translated as, ‘O Prophet, say to your wives, “If you should desire the worldly life and its adornment, then come, I will provide for you and give you a gracious release. But if you should desire Allah and His Messenger and the home of the Hereafter, then indeed, Allah has prepared for the doers of good among you a great reward.”‘ (Quran 33: 28-29) The Prophet finished expecting that I would not answer him until I consulted my parents. But I told him, ‘Would I consult my parents about you, O Messenger of Allah? Would I consult my parents about you, O Messenger of Allah? Rather, I choose Allah, His Messenger, and the Hereafter.’ The Messenger of Allah was happy with that.” Would I consult my parents about you, O Messenger of Allah? The sweet words resonated within Nada’s soul! Such a demonstration of deep love, from a girl who sees herself and her husband as one inseparable soul that occupies two bodies! Nada remembered how she had asked Shadi for a separation, but he hinted that he would not let go of anything he bought her unless it was officially registered in her name So, she stays with him for material things not out of care for him In contrast, Aisha was given the opportunity to leave the Prophet and enjoy the world and its pleasures, but she chose him over everything Without any hesitation! Nada thought to herself, – Shadi doesn’t spend quality time – with me, he is preoccupied So she asked, “The Messenger of Allah had an immense mission and many important tasks Did you feel that he was emotionally present when he was with you?” “He would give me his full attention when he was with me; he was present in both body and mind. He took every chance to interact with me and get closer to me; offering nice gestures that meant a lot to me. Therefore, you will find that many of his Hadiths are narrated by me, because I was not on the margin of his life but at its core. The Prophet used to recite the Quran in my lap even while I was having my period. He was going to recite anyway, so instead of reciting it away from me, he would recite it in my lap.” Nada pictured this pure and elegant scene. She imagined the Messenger of Allah reciting in a pleasant voice his head in Aisha’s lap while she stroked his hair with her hand and listened in a state of utmost love and harmony Aisha said, “We used to have fun, even while bathing. We used the same container, and would fight over the water. When I jokingly told him, ‘Leave it to me,’ he would say, ‘You leave it to me,’ with affection, compassion, humor and kindness.” Aisha smiled and said, “I traveled with him once when I was still young and light in weight. He said to his companions, ‘Move ahead.’ And so they did. Then he said, ‘Come! Let’s race!’ So, I raced him and won. Then I grew older, gained some weight and forgot our first race. Then, I accompanied him on a journey, and he told his companions, ‘Move ahead.’ And so they did. Then he said, ‘Come on! Let’s race!’ So I said, ‘How do I race you, O Messenger of Allah, when I am in this condition?’ So he said, ‘Yes you will!’ And he won. He kept on laughing and told me that it was payback for the previous win.” Nada thought to herself, – Shadi brings his work problems home She asked, “Didn’t the burdens of life, and the conspiracies of his enemies against him affect your life and security?” “No. He left all his troubles at the doorstep once he stepped inside. So, I only saw friendliness, serenity, calmness of soul and tender intimacy.” “Do you mean you felt secure with him despite the circumstances?” “Undoubtedly! I couldn’t have felt more secure.” Nada thought to herself, – Shadi does not share his joys with me So she asked, “Did the Prophet share what pleased him with you?” “Of course! For example, the Messenger of Allah, Peace and Blessings be upon him came to me once. He was happy; his face shining with delight. He said, ‘Haven’t you heard that Mujazziz looked at Zaid Ibn-Harithah and Osama Ibn-Zaid and said, “These feet are from one other.’ He was amused that a guide who tracks footprints recognized the relationship between Zaid and his son Osama from their feet, without seeing their faces, which were covered! Despite the fact that Osama’s feet were black after his mother, while Zaid’s feet were white.” Nada thought to herself, – If I expand with Shadi on a topic – he interrupts and asks me to be brief – He grumbles about my many questions She asked, “Did the Prophet listen to you attentively?” “He never interrupted me. I once told him what eleven women had said about their husbands; a very long conversation. The last was Abu-Zara’s wife, whose husband treated her graciously. The Messenger of Allah listened without interrupting me. As I finished, he told me tenderly, ‘I am to you as Abu-Zara is to Um-Zara.’ Meaning, as gracious. Whenever I heard him say something new, I would go over it with him until I understood it. Once he said, ‘Whoever is taken to account…will be punished.’ I said, ‘Didn’t Allah say, what can be translated as, “He will soon have an easy reckoning?”’ (Quran 84:8) He said, ‘That is only the presentation of deeds. Whoever is fully taken to account will be punished.’ He was delighted with my love for learning. I asked him hundreds of questions that are in the preserved Hadith. He would answer attentively, without getting annoyed with my many questions, or ridiculing any of them.” Nada thought to herself, – Shadi is becoming bored with me – and he quickly gets furious with me – It is hurtful how different this behavior is from the attention and – humor he shows his female colleagues So she asked, “Did the Prophet become furious with you if you made a mistake?” “No. He would teach me gently. Once, I mentioned his wife, Safiyyah, in a demeaning way. He told me, ‘You said a word that if it got mixed with the water of the sea, it would be enough to contaminate it.’ Meaning: it would muddy it. This was to strengthen my fear and reverence for Allah. He did not reprimand me. When I made a mistake, the most he would do was change his facial expressions. Hence, he developed my emotional sensitivity: I would read his facial expressions and adjust my behavior accordingly.” “He never raised his voice?” “Never!” Aisha smiled and said, “He once told me, ‘I know when you are pleased with me or angry with me.’ I said, ‘How do you know that?’ He said, ‘When you are pleased with me, you say, “No, by the Lord of Muhammad,” but when you are angry with me then you say, “No, by the Lord of Ibrahim.”‘ I said, ‘Yes, but by Allah, O Allah’s Messenger, I leave nothing but your name.’ I only omit your name, but your love is stamped in my heart. It does not change in any way.” “Well, and what made you upset with him?” “My jealousy over him.” “Did you love him to the extent of getting jealous and wanting him all to yourself?” “How could I not love him to that extent given his beautiful morals? Once, during my turn to have him stay with me, he came and lay down beside me. When he thought I had fallen asleep, he quietly got up, put on his shoes and went out. I got dressed quickly and followed him to see if he was going to another one of his wives. It turned out that he was headed to Al-Baqi’ Cemetery, where some of his companions were buried. When he started heading back, I ran so that I arrived before him, and he wouldn’t know that I went out after him. When he entered and noticed that I was out of breath, he asked why. I evaded the answer but then I told him. Then he told me that Jibril had come to tell him that Allah ordered him to ask forgiveness for the Al-Baqi’ people and he feared to wake me up and make me panic, so he went out quietly. I then asked him, ‘What do I say when I visit the cemetery?’ and he taught me what to say.” Nada wanted to ask how the Prophet handled Aisha’s jealousy She was ashamed to mention Shadi’s behavior toward his female colleagues: such a contrast to the lawful relationship between the Prophet and his wives She said, “How did he respond to your jealousy?” Aisha smiled and said, “The Messenger of Allah invited his friends one day to my house. Um-Salamah, the Prophet’s wife, came with a large plate of food to honor the Prophet and his guests. I got jealous and broke the plate with a rock in my hand.” Nada gasped and stared at her, “What did the Messenger of Allah do?” Aisha said, “He gathered the broken pieces of the plate together with the food on them, and said to his companions, ‘Eat, your mother got jealous.’ Eat, your mother got jealous! meaning me. Then, the Messenger of Allah took one of my plates, and sent it to Um Salamah.” “And the matter ended just like that?” “Yes.” “He did not beat you?” Aisha laughed, “Beat me?!” The Prophet never laid a hand on a woman, servant, or anything; except for when he fought for Allah’s cause.” Nada thought to herself – My personality has been crushed by Shadi – I feel fragile and have low self-esteem in front of others, when I am with him So she asked, “Were you able to be yourself with the Prophet? Self-confident and cheerful?” Aisha smiled, “I once prepared some food, while Sawdah, the Prophet’s wife, was at my house I said to her, ‘Eat!’ The Messenger of Allah was between us. She said, ‘I don’t have an appetite, nor do I want to eat.’ I said, ‘Eat or I will smudge your face.’ Meaning: with the food. She did not eat. So I smudged her face with the food. The Messenger of Allah laughed. Sawdah took some food and smudged my face back, and the Prophet kept laughing.” Nada thought to herself, – Shadi responds to my jealousy – by showing that he mistrusts me, – accusing me of flirting with male colleagues, – and of being attracted to one of them So she asked, “Did the Prophet think well of you?” “Yes. When the hypocrites slandered me, he defended me, and said, ‘By Allah, I have not known about my family anything except good.’ He meant me. He waited for a whole month but nothing was revealed to him, from the Quran, in my regard. He was too considerate to confront me directly and hurt my feelings. And, when he finally asked me, he said, ‘Aisha, this is what has reached me about you and if you are innocent, Allah would…vindicate your honor, but if you have committed a sin, then ask for Allah’s Forgiveness and repent ..when a servant makes a confession, Allah turns to him accepting his repentance.’ Then, Allah revealed my innocence.” (Al-Bukhari) Nada thought to herself – When the maid is on vacation – Shadi doesn’t help around the house – even though he posts about women’s rights and their ordeals So she asked, “I’m sure that the Prophet did not help with the house chores, given that he was the Messenger of Allah.” “On the contrary, he used to help. Then at prayer time, he went to pray.” Nada was surprised and pictured an image of the Prophet Peace & Blessings be upon him helping his wife around the house with humility and affection Nada thought to herself, – Shadi has started smoking recently – and I dislike the smell of cigarettes – Small things provoke me. Why doesn’t he dress up for me as he does for others? So she asked, “Did the Prophet dress up for you and use scent? as he did with others?” “As soon as he got home, he would immediately use a siwak to clean his teeth, and I smelled his pleasant breath.” Nada was surprised by this A man grooming himself for his family, as men of today do for an event or important meeting! Nada thought to herself, – I have reached the point where I prefer Shadi’s absence So she asked, “It is obvious that you were very attached to the Prophet. Did you ever reach the point where you couldn’t bear being away from him?” “One night, he said, ‘Aisha: let me spend the night in worship.’ I told him, ‘By Allah, I love being close to you, but I also love what pleases you.’ So, he got up, washed and stood up to pray.” Nada said to herself, – Shadi plays the part of a charitable and kind husband – in front of others – but this kindness disappears with me – He justifies this by claiming to be overwhelmed and – stressed from life So she asked, “Did the Prophet treat you the way he treated others?” “Even better! He, Peace & Blessings be upon him, is the one who said, ‘The best of you is the best to his family, and I am the best to my family.’ He set the yardstick for measuring the goodness of men, by their treatment of their wives.” Nada said to herself, – There are aspects of Shadi’s personal life that I am ashamed to talk about – because they are harmful to his image. So she asked, “Pardon me for this question: Is there any aspect of the Prophet’s life that you don’t want anyone to know about?” “Not at all, his whole life was an open book, I recounted it with all its details. I even recounted the details of our marital intimacy; to educate people. Why would I hide anything about his life when his morals were the Quran? Everything in the Quran concerning morality, was manifest in Muhammad, Peace & Blessings be upon him; both inside and out! He was as chivalrous with me as he was with others. I never saw him laughing uncontrollably; he only smiled.” Nada thought to herself, – The shaken image I have for Shadi – makes me repulsed by our intimate relationship as a couple – I feel as if I’m doing something wrong So she asked, “Pardon me for this question! You said you were not embarrassed to talk about what was necessary to educate people about marital intimacy. Do you mean… that you did not feel any awkwardness in your intimate life?” “Absolutely not! In Islam, intimacy between a man and his wife gets them closer to Allah. Both spouses are rewarded for it. This is something that the Messenger of Allah, Peace & Blessings be upon him, taught me.” Aisha continued, “At the same time… Do you know how Allah described me and other female believers in Surat Al-Nur; when the hypocrites slandered us? Allah described us as ‘heedless’. Do you know what heedless means? Bad deeds and forbidden relations do not even occur to us; in our innocence and purity of soul. When I entered my home, where the Messenger of Allah and my father, Abu-Bakr, were buried, I took off my dress, and said, ‘They are my husband and my father.’ But when Omar was buried with them, by Allah, I only went there fully clothed; out of shyness from Omar.” Nada realized that she was dealing with a balanced character; raised in a wonderful way She realized, also, that the concept of sex in Islam was completely different from its concept in contemporary materialism Aisha continued, “The Messenger of Allah who educated people –in a refined way– about the relationship between spouses felt no shyness in discussing permissible acts, yet he was shy about discussing intimate feminine details with women. One day, a woman asked him about bathing after menstruation. He told her how to wash. Then he said, ‘Take a piece of cloth dipped in musk and cleanse yourself with it.’ She said, ‘How do I cleanse?’ He said, ‘Cleanse with it.’ She said, ‘How?’ He said, ‘Glory be to Allah! Cleanse!’ The Messenger of Allah was embarrassed to tell her to put it on the blood source. So, I grabbed the woman aside and told her, ‘Follow the trace of blood with it.’ (Al-Bukhari) Nada said to herself, – Shadi is too proud to show weakness – Instead, he directs his anger toward me – if his vulnerabilities are exposed She asked, “Did the Messenger of Allah avoid showing his vulnerability to you?” “Not at all! When he, Peace & Blessings be upon him, was sick on his deathbed, he asked his wives’ permission to receive care at my house.” At this point, Aisha’s voice trembled; she could barely pull herself together. Then she continued, “The Messenger of Allah, Peace & Blessings be upon him, died in my house, in my arms; with his head on my chest, My brother, Abd Al-Rahman Ibn-Abu-Bakr, had entered the room earlier with a siwak. The Messenger of Allah looked at it, and I felt that he yearned for it. So, I took it and chewed on it to soften it and handed it to the Prophet. He brushed his teeth with it better than I had ever seen him do. Then he tried to raise the siwak to me, and his hand fell. I kept on praying for him using a supplication that Jibril used to pray for him, The Prophet himself also supplicated with it when he was sick, but not during his final ailment. He looked up toward the sky and said, ‘The highest companion’, and his soul departed. Praise be to Allah, who mixed my saliva with his on his last day in this world.” “Did you state in your will that you wanted to be buried next to him?” “I wanted that, but chose to give my place to Omar. When Omar was stabbed, they came to me while I was crying, and told me that Omar Ibn-Al-Khattab was asking permission to be buried with his two companions: My husband and my father, Abu-Bakr. My husband, the Messenger of Allah, and my father. I said, ‘By Allah, I wanted it for myself, and today I will choose him over myself.'” Nada thought to herself, – I no longer care about Shadi’s interests – I intentionally oppose him in everything and I don’t want to be anything like him She asked, “Do you miss your husband, the Messenger of Allah?” “He is alive in my being. I keep his memory alive by talking about him: his words, his movements, his calmness, and his facial features. I soaked myself in his knowledge and wisdom, and I feel his pure breath in my ribs as I spread his knowledge, and talk about the details of his life. Through my marriage to him, I became a mother to all believers, even though I have never given birth. Billions of Muslims, until the Day of Resurrection, love me, ask Allah to be satisfied with me, and walk in the light that I passed on to them. Now, my greatest concern is to join my beloved in Heaven. I do as he did; he was the most generous person. And I follow in his footsteps and those of my father. Before, I was asking the Prophet for more money. Now I spend and leave almost nothing for myself. The Messenger of Allah said, ‘And the most lovable deeds to Allah are the continuous ones, even if it is little.’ So now, when I do any deed, I do it repeatedly.” Nada thought to herself, – My emotions with Shadi are troubled – although I am a psychiatrist Nada was embarrassed to bring up Aisha’s emotional state as compared to hers It would seem like a funny question to such an amazing person whose nephew, Urwah Ibn-Al-Zubayr, said about her, “I accompanied Aisha, and I never saw anyone more knowledgeable than her when it came to the Quran that was revealed, religious duties, prophetic tradition, poetry, Arab history, family ancestry… judgment, and knowledge of medicine. I said to her, ‘O my aunt, where did you learn medicine?’ She said, ‘I would get sick, and I would be prescribed something as a treatment, or someone would get sick and something would be prescribed for him. I also heard people prescribing for one another, and I memorized all that.'” The interview ended It was 1:00 p.m. when Nada realized that she had spent multiple hours turning the pages of the biography of the Prophet She closed the book with shock and amazement! Who was this Prophet who filled a small room with thousands of beautiful memories in such a wonderful way? Who was this Prophet who caused a young girl to grow into a strong, beloved, balanced, confident, and harmonious character? Nada closed the book, and left the office. Passing through the corridors of her spacious house she felt cold despite her luxurious coat The heating at home had not been working for a while because Shadi did not refill the fuel tank; hoping that Nada would pay for it out of her own money And she, in turn, ignored it because she felt he was being greedy Nada passed by the kitchen and looked at the table. There were traces of a meal that Shadi had eaten, by himself without bothering to ask if she was hungry She went to her bedroom The bracelet was there on the side table waiting for Shadi to fix it He was asleep and snoring with his phone in his hand Nada lay down on the bed She wished that the interview had never ended and that she lived just as Aisha had lived This is the story of Nada: A story which represents many of today’s women I narrated this story to a group of brothers and sisters One of the sisters said, “I have been working for a long time in family counseling, and I can tell you that the twenty-three problems that you mentioned summarize the relationship problems between couples today.” The strange thing, brothers and sisters is that the materialistic modern ignorance we live in which has stripped women of comfort, happiness and dignity considers the Prophet’s marriage to Aisha as a shubha (allegation) which needs to be refuted because of her young age One truly wonders how the Corrupt dare to challenge the Pure, and how failure dares to disparage success! What is strange is that we Muslims accept this labeling of the most successful and beautiful marriage as a shubha! We add it to the group of shubha(s) and start the case for defense We should have asked from the beginning, “What specifically is the problem, so that we can respond to it?” Why do you –objectors– assume that we accept your standards? It is strange that we allow Islam haters who defeat us militarily in every despicable way to defeat us psychologically by occupying our minds and souls So here we are: Judging our religion, our history, and our Prophet’s tradition, according to our opponents’ standards! Accepting the classification of a part of religion as a shubha means losing half the battle And if you try to defend it using the standards of your opponent you lose the other half! The Prophet married Aisha when she was young, developed the capabilities she had, and produced the most beautiful female personality: balanced, confident, strong, reliable, pious, satisfied, and truly guided He equipped her with knowledge and a sound character from childhood Allah gave her years to live after the Prophet and she remained a beacon who spread knowledge to the worlds until the Day of Judgment The objective of this story was not to discuss marriage to female minors in our current day and circumstance or to learn about the Prophet’s marriage to Aisha when she was young or to put forth responses to those who have a problem with this marriage We merely wanted to focus the light on the psychological development of Aisha in the House of Prophethood and the way she was treated And to expose the modern ignorance and its mouthpieces who assassinated the woman and her personality then dared to criticize the purest and most beautiful example: the story of Muhammad and Aisha The Prophet’s marriage to Aisha is a source of pride that we boast about to these lost nations We use it to teach the ignorant and guide the deluded We use it to erase the effects of contemporary ignorance in our families and communities We ask Allah to make our lives with our families like that of the Messenger of Allah with Aisha May the peace and mercy of Allah be upon you

evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilikevlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilikevlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilikevlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik evlilik

kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=bL3fefX0pUw

İlgili Konular: kadın  aile boşanma evlilik