Ahir zaman ile ilgili ayetler, hadisler ve bunların ince hesapları ne gösteriyor? Avrupa’da ezanlara nasıl izin verildi gibi sorular aklımda dolaşırken, Yusuf (a.s)’ın bir rüyası geldi aklıma. Onu sizinle paylaşmak istiyorum. Yusuf Sûresinde anlatıldığı gibi, Yusuf (a.s) bir rüya görüyor. Rüyasında 11 tane yıldız, Güneş ve Ay’ın ona secde ettiğini görüyor. Ayette de bu şekilde geçiyor. Daha sonra rüyasının tabirinin inanılmaz güzel bir müjde olduğunu öğreniyor. Yani Cenab-ı Allah, Yusuf (a.s)’ı müjdeliyor. Fakat rüyanın ardından hani bir müjde beklerken, Yusuf (a.s) kendi öz kardeşleri tarafından kuyuya atılıyor, yakınları tarafından terk ediliyor. Daha sonra zindanlara atılıyor, sürgünler yiyor. Daha sonra çok ağır bir iftiraya mağruz bırakılıyor. Yani gitgide kararmaya başlıyor, gitgide kararmaya başlıyor. Halbuki müjde verilmişti. Müjdenin ardından bir aydınlığa kavuşması gerekirdi, bir feraha kavuşması gerekirdi ama karanlık, karanlık, karanlık… En kararan gecenin bir vakti, birdenbire Yusuf (a.s) aydınlığa kavuşuyor ve Mısır’ın emiri oluyor. Cenab-ı Allah, o müjdesini yani vaadini Yusuf (a.s)’a gösteriyor ve gerçekleştiriyor. Allah vaad verenlerin en hayırlısıdır ve vaadinden dönmez. Cenab-ı Allah, biz Müslümanlara bir vaadde bulunmuş: Saff ve Tevbe Sûrelerinde. Saff Sûresi 8. ayette Cenab-ı Allah, biz Müslümanlara şöyle bir müjde veriyor: Resulullah (a.s.m.) da bu ayeti destekler nitelikte birçok söz söylemiştir. Bunlardan bir tanesi şudur: Buraya dikkat edin arkadaşlar: “Kıyamet gelinceye kadar hak üzerine galip olacaktır.” Hatta geçenlerde ben bir video yapmıştım. Bu videoda Peygamber Efendimiz (a.s)’ın kıyamet tarihi ile alakalı söylediği bir hadis-i şeriften bahsetmiştim. Peygamber Efendimiz (a.s) şöyle söylüyor: Yani şu anki zamana göre kıyamet çok yaklaşmış durumda diyebiliriz bu hadis-i şerife göre. Şunu da unutmamalıyız ki kıyamet tarihini Allah’tan başka kimse bilemez. Yalnız ilginç olan şey, yaklaştıkça ayetlerde ve hadislerde bahsedildiği gibi bir yükselişin aksine bakıyorsun bütün Dünya’da inanılmaz bir İslamofobi yayılıyor. Yani İslam düşmanlığı yayılmaya başlandı. Her tarafta ‘İslam terör dini’ algıları oluşturulmaya çalışılıyor. Bir taraftan bakıyorsun alem-i İslam parça parça olmuş, darmadağın olmuş. Her yerde inanılmaz bir baskı altında ve zulüm görüyorlar. Ve bu zulüm açıktan yapılıyor. Ve kimse de buna karşı çıkmıyor. Alem-i İslam bu vaziyette en karanlık gecelerini yaşıyorken, Allah’ın nurunu tamamlayacağından, İslamiyet’in yeniden şahlanıp bütün Dünya’ya belki de hakim olacağından nasıl bahsedebiliriz? İşte bunun cevabı çok açık ve net. Allah vaadinden dönmez. Nasıl ki Yusuf (a.s)’ı müjdeledi ve ardından en karanlık noktaları yaşattı ona. En dipleri gördü ve ardından müjdesi gerçekleşti. Cenab-ı Allah Yusuf (a.s)’a olan vaadini gerçekleştirdi. Öyle de alem-i İslam bu karanlık gecelerinden uyanacaktır. Peki gerçekten Corona salgını, İslam’ın yükseliş habercisi mi? Açıkçası ben böyle olduğuna inanıyorum. Yani Dünya’ya bakıyorsun, acayip emareler gözüküyor. İşte bir taraftan bakıyorsun Mısır’da ünlü bir ateist var. Ahmet Harkan isminde. Bu adam Müslüman oluyor ve ateistlerden inanılmaz bir derecede linç yiyor. E bunun dışında bakıyorsun, 500 senedir ezanların yasak olduğu İspanya sokaklarında, caddelerinde ezanlar yükseliyor. Elhamdulillah. E bakıyorsun bunun yanı sıra Amerika’nın ünlü bir dergisinde, Newsweek isimli dergisinde, Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.)’ın tavsiyelerinin yer aldığı bir makale yayınlanıyor. E bunun yanı sıra bakıyorsun, Avrupa’da ezan sesleri yükselmeye başladı. Avrupa nasıl izin verdi böyle bir şeye? Ona da baktım. Müslümanlara bu süreçte moral olması için Almanya’da Yatsı vakitlerinde ve Cuma vaktinde… Hollanda’da Cuma vaktinde, İsveç’te de halihazırda Cuma vaktinde ezanların okunmasına resmi olarak izin verilmiş. Yalnız bunlar hani şey değil tabii. Yani artık o ülkeler Müslüman oluyor, işte inanılmaz bir şekilde İslam’a girmeye başladılar falan değil tabii ki ama ben bunun Cenab-ı Allah’ın bize gösterdiği sembolik bir işaret olduğuna inanıyorum. Yani belki bu Corona meselesi 1-2 ay sonra son bulacak. 1-2 ay sonra tamamen bitecek inşâAllah. Böyle ümit ediyoruz. Yalnız şu bir gerçek ki, Dünya’nın düzenini Allah isterse bir gecede, bir virüsle bir anda tamamen değiştirebilir. Ve gerçekten inanıyorum ki çok yakın zamanda insanlar fevç fevç, grup grup İslam’a dahil olmaya başlayacaklar. Şimdi aklınızda şu var: “Adamlar Hristiyan zaten. Nasıl olacak?” falan diye düşünüyor olabilirsiniz. Yalnız yanlış düşünüyoruz maalesef. Bugün bir araştırma yaptım. Avrupa’nın şu an %49’u bir yaratıcıya inanmıyor. Yani Allah’ı kabul etmiyor %49’u Avrupa’nın. Hatta bazı ülkelerde bu oran çok daha yüksek. Belçika’da inanmayanların oranı %63. Hollanda’da inanmayanların oranı %72. Norveç’te inanmayanların oranı %78. Bu oranlar şunu gösteriyor: Bir arayış içindeler. Ama aradıklarını bulmaları için bir ispat lazım, bir delil lazım. İşte bu da İslamiyet’te mevcut. Allah’ın varlığını, birliğini, melaikelerin ispatını, kaderin ispatını, Kur’an’ın ispatını… Hepsini 2 kere 2 4 eder katiyetinde ispat edebiliyoruz. İşte bu insanlar, bunu arıyor ve bunu bekliyor. Buldukları vakit de sımsıkı yapışacaklar. Buna tüm gönlümle, tüm kalbimle inanıyorum. Bediüzzaman diyor ki: Çünkü tam hak ve hakikatten geliyor. Karşısında hiçbir şey duramayacak. Bu kesin. Şimdi sen kardeşim, bir gün gelecek ve izleyeceksin televizyondan “Vay be bak onlar da Müslüman oldu! Vay be şunlar da Müslüman olmuş.” Bunları izlerken acaba sen hâlâ Müslümanım deyip, Müslümanlığını yaşamayan, Müslümanlıktan taban tabana zıt olan bir adam olarak hayatına devam mı edeceksin? Faiz yiyip, Allah ve Resulüne savaş açanlardan olmaya devam mı edeceksin? Benim kalbim temiz deyip, Allah’ın emirlerini küçük mü göreceksin? Acaba kalbinin temizliği, Allah’ın emirlerini iptal eder mi? Veya o televizyon karşısında alem-i İslam’ın yükselişini seyrederken, haram sevdaların, haramların peşinde koşan, “Zinaya yaklaşmayın.” ayetini hiçe sayan bir adam olmaya devam mı edeceksin? “Kulum, namaz kıl!” diye emreden Rabbini hiçe sayarak namazlarını es mi geçeceksin? Sen böyle bir adam olmaya devam edecek misin? Yoksa alem-i İslam uyandığı gibi sen de onunla beraber uyanacak mısın? İşte tercih senin. Uyan kardeşim!
Tebliğ et!